HABER

Tiroid tedavisinde ümit ışığı

Savunma hücrelerinin tiroid bezini harap etmesi sonucu oluşan tiroid iltihabı (Otoimmün Tirodit) tedavisinde ümit ışığı doğdu. Türkiye'de ilk kez Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu ve Uzman Dr. Ömer Türker tarafından geliştirilen "Selenyum Tedavisi" hastalar üzerinde olumlu sonuçlar verdi.

Tiroid tedavisinde ümit ışığı

Otoimmün hastalıkların, savunma hücrelerinin vücudun kendi hücrelerine karşı duyarlı hale gelmesiyle ortaya çıkan ve hücrelerin zarar görmesi, hatta ölümüyle sonuçlanan hastalıklar olduğunu belirten Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu, "Eklem romatizması, kalp kapağı romatizması, halk arasında iyi bilinen hastalıklar olmasına karşın, kadınların yüzde 10'undan, erkeklerin yüzde 2'sinden fazlasını etkilediği sanılan ve ülkemizde yaklaşık 4 milyon hastası olduğu tahmin edilen Otoimmün (tiroid iltihabı), pek tanınmamaktadır. Boynumuzda bulunan ve vücudumuz için gerekli tiroid hormonlarını üreten tiroid bezine karşı, savunma hücrelerinin başlattığı savaş, hastaların yüzde 90'ından fazlasında tiroid bezinin tamamen kaybıyla sonuçlanıyor. Bu hastalığa sahip kişilerin çoğu yıllar içersinde tiroid hormonu yetersizliğine giriyor. Bu aşamada kilo alma, zihni fonksiyonlarda yavaşlama, aşırı üşüme, el ve yüzde şişlik, ödem, uzun süreli bağırsak problemleri, adet düzensizliği gibi rahatsızlıklar nedeniyle hekime başvuran hastanın tiroid hormon düzeyi düşük bulunuyor ve vücutta yapılamayan bu hormonlar, tablet olarak dışarıdan takviye ediliyor" dedi.

'TÜRKİYE'DE EGE ÜNİVERSİTESİ'NDE SONUÇ ALINDI'

Yakın zamana dek, hücre yıkımının önlenemediği ve tiroid bezi harap olduktan sonra, sadece hormon takviyesi yapılabilen bu hastalık için tedavi ümidinin doğduğunu belirten Prof. Dr. Kumanlıoğlu, şöyle devam etti:

"İlk kez 2002'de Almanya'dan Prof. Dr. Roland Gaertner'in yaptığı bir çalışmayla, vücudumuzda var olan antioksidan bir mineral 'selenyum' ile, hücre yıkımının baskılanabildiği gösterildi. Daha sona Yunanistan'dan Prof. Dr. Leonidas Duntas'ın bir çalışmasıyla da doğrulanan tedavi şekli, dünyada 3., ülkemizde ilk olarak kliniğimizde denendi. Altı aylık tedavi sürecinde kanda bulunan ve hücre yıkımıyla ilişkili anti-TPO Antikor miktarında yüzde 50'ye yakın oranda düşme saptandı. Çalışma 100 hasta üzerinde gerçekleştirildi."

Çalışma sonuçlarının yurt dışında da ses getirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Kumanlıoğlu, diğer araştırmacılarla fikir alışverişinde bulunduklarını ve ortak çalışma planladıklarını söyledi. Hastalığın başlangıcında önemli belirtiler olmamasının çoğu kez tanıyı geciktirdiğini belirten Prof. Dr. Kumanlıoğlu, "Bazı hastalarda boyun bölgesinde hafif sıkışma hissi olabiliyor. Hasta yaşı ilerleyip, tiroid bezini kaybettikçe, hekime başvuruyor. Bu hastalıkta aşırı ve hızlı hücre yıkımına bağlı olarak, kana aşırı tiroid hormonu geçmekte ve çarpıntı, aşırı terleme, sinirlilik hali görülebilmektedir" dedi.

'100 HASTADAN SADECE BİRİNDE YAN ETKİ GÖRÜLDÜ'

Astım, romatoid artrit, vitiligo gibi pek çok hastalıkta kullanılan selenyumun, yeni bir ilaç olmadığını belirten Prof. Dr. Kumanlıoğlu, "Yeni olan bu hastalıkta kullanımı çok yüksek dozda ve uzun süre alınmadıkça yan etkisi olmayan ilaç, 24 saatte büyük oranda vücuttan atılıyor. 100'ü aşkın hastamızdan yalnızca 1 tanesinde bir yan etkiyle karşılaştık. Tiroid iltihabı, tiroid lenfoma gelişimi açısından bir risk faktörü oluşturmaktadır. Ayrıca tiroid bezinin en sık rastlanan kanser türü olan papiller kanser için de zemin hazırlamaktadır" diye konuştu.

Tiroid bezi tümüyle harap olmadan erken dönemde tedaviye başlanmasının önem taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Kumanlıoğlu, bu konudaki çalışmalarının devam edeceğini söyledi.

En Çok Aranan Haberler