Ankara (AA)- Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), ihracatın yüzde 67'sinin ithalata dayandığı bir yapı yerine, yüksek katma değer yaratacak ve yaratılan katma değeri yurt içinde tutacak bir sisteme ihtiyaç olduğunu belirtti.
TİSK'ten yapılan açıklamada, Türkiye'nin 2000'li yılların ilk yarısında, yıllık ortalama ihracat artışı ve pazar payı büyümesinde OECD ülkeleri arasında birinci gelmekle birlikte, yüksek katma değerli, ileri teknolojiye dayalı ürünlerin toplam ihracat içindeki payı açısından sıralamanın dibinde yer aldığı kaydedildi.
Açıklamaya göre, ileri teknolojili ürün ihracatının toplam imalat sanayi ihracatı içindeki payı sadece yüzde 2 seviyesinde bulunuyor. Türkiye bu oranla 26 Avrupa ülkesi içinde son sırada yer alırken, ortalamanın yüzde 16 olduğu Avrupa'da, İrlanda yüzde 34 ile başı çekiyor.
Açıklamada, pahalı ürün ihracatının AB-15'teki ortalama fiyattan en az yüzde 15 yüksek fiyata sahip malların ihracatı olarak tanımlandığı hatırlatılarak, bu kavramın özünde, marka tasarım konularındaki başarıyı ifade ettiği vurgulandı.
Açıklamaya göre, 2000-2004 döneminde, İsviçre'nin yüzde 77,9 ile ilk sırada yer aldığı sıralamada, Türkiye ise 29 OECD ülkesi arasında yüzde 20,9 ile 25. sırada bulunuyor. Hindistan bu konuda Türkiye'nin üzerinde yer alırken, Çin ve Rusya ise gerisinde kaldı. Açıklamada, ekonominin en önemli ihtiyacının, küresel gelişme ve
gerçekleri dikkate alan, gelişmiş ülkelerle Türkiye arasındaki farkı azaltacak, uluslararası rekabet gücüne ve ihracata dayalı bir büyüme stratejisinin belirlenip uygulanmaya başlanması olduğu ifade edildi. TİSK açıklamasında, ihracatın yüzde 67'sinin ithalata dayandığı bir yapı yerine yüksek katma değer yaratacak ve yaratılan katma değeri yurtiçinde tutacak bir sisteme ihtiyaç olduğu da belirtilerek, bunun için sektörel önceliklerin tespitinin kaçınılmaz olduğu, teşvik ve eğitim politikalarının buna paralel düzenlenmesi gerektiği vurgulandı.