Tiyat Yönetimi Yemekte Bir Araya Geldi

Taşeron İşçiler Yardımlaşma Dayanışma Derneği (TİYAT) Yönetim Kurulu üyeleri, düzenlenen yemekte bir araya geldi.

TİYAT Gaziantep Şubesi tarafından düzenlenen yemeğe Kamu İşçi Dernek Federasyonu Başkanı Adem Kuru, Kamu İşçi Dernek Federasyonu Başkan Yardımcısı Halit Önük, Kamu Taşeron İşçiler Derneği Başkanı Bayram Akdere, Kamu Taşeron İşçi Derneği Başkanı Ahmet Yıldız, Kamu Taşeron İşçi Derneği Başkan Yardımcısı Şaban Kervan, İşçi Dernekleri Federasyon Başkan Yardımcısı ve İşçi Dayanışma Derneği Başkanı Serkan Akgül, TİYAT Gaziantep Şube Başkanı Osman Fakıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan TİYAT Gaziantep Şube Başkanı Osman Fakıoğlu, taşeron işçi dernekleri olarak Türkiye’yi adım adım gezdiklerini belirterek, “Tarsus’ta bir çalışmamız vardı. Oradaki arkadaşların sorunlarını gidermeye çalıştık. Şimdi de Gaziantep'te yarın bir gezimiz olacak, temaslarımız olacak, ziyaretlerimiz olacak. Buradaki şirket işçileri arkadaşlarımızın sorunlarını nasıl giderebiliriz diye bazı görüşmelerimiz olacaktır. Bunun için diğer illerden gelen arkadaşlarımız ile beraber bir çalışma içerisine gireceğiz. Şirket işçilerinin sıkıntıları bitmek bilmiyor. Bizler de elimizden geldiğince arkadaşlar ile beraber Gaziantep'te Taşeron İşçi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olarak çalışmaktayız. Taşeron işçiler kamuda çalışan şirket işçilerinin biz taşeron kelimesini lügatimizden kaldırmak istiyoruz. Çünkü bazı haklarımız var. Bu haklarımızı almaya çalışıyoruz” dedi.

Kamuda çalışan işçiler ve kadrolu işçilerle aynı işi yapmalarına rağmen şartlarının eşit olmadığını ifade eden Kamu İşçi Dernek Federasyonu Başkanı Adem Kuru ise, “Başkanın bahsettiği gibi Türkiye’nin 81 ilinde toplamda 467 bin kamuda çalışan taşeron işçi arkadaşımız var. Türkiye’de 1936 yıllarında başlayan uygulama, bugün 2012 yılı itibari ile yaygınlaşarak devam etmiştir. Bizim 2010 yılının başlangıcından itibaren örgütlenmemizdeki amacımız kamudaki hizmet alımlarıyla emek sömürüsünün, işçi sömürüsünün, insan emeğinin hor görülmesini, statü ayrımcılığının anayasadaki eşit işe eşit ücretin ihlal edilmesinin önüne geçmektir. Kamuda aynı işi yaptığımız memurlarla, kamuda aynı işi yaptığımız kadrolu işçilerle aramızdaki farkların kaldırılması yönünde mücadele veriyoruz. Devletimizin bizim üzerimizden zarar etmesini hazmedemiyoruz. Kamuya maliyetimiz bugün bin 500 TL iken aldığımız 739 lira asgari ücret SSK vergisi toplamında bin 300 TL, eski para 1 milyon 300 liraya mal oluyor ve yaklaşık ortada 190 milyon liralık bir açık var. Bu açık ne işverenin ne de asıl işveren kurumların cebine giriyor. Tamamıyla alt işverenlerin ihale kurumunun belirlemiş olduğu rakamlar üzerinden kişi başı kar etmiş oldukları rakamın en küçük örneklerinden biridir. Bunu yılla çarptığımızda yaklaşık 100 milyar TL, yani eski para ile 1 katrilyon üzerinde 467 bin kişiden devletimiz zarar etmektedir” diye konuştu.