HABER

TİYSAV'dan "360 derece" tiyatro eğitimi

İlk basamak olarak oyunculuk eğitimiyle başlanan TİYSAV'ın Akademi modelinde yazarlık ve dramaturjinin yanı sıra sahne, kostüm, ses, ışık, kukla ve maske tasarımı gibi alt dallar da yer alıyor - TİYSAV kurucularından Mustafa Odabaşı: - "Kostüm, set, ışık tasarımı, reji ve prodüksiyon sanatı, hepsi ayrı ayrı dallar ve tiyatronun aslında görünmeyen perde arkası. Biz bütün alt dallarda mesleki eğitimler vermeyi dekor tasarımcıları, dramatik yazarlar, kukla tasarımcıları yetiştirmeyi planlıyoruz" - "Ekol oluşturmak gibi bir amacımız var, ihtiyacımız olan şey de bir sistem kurmak. Bu sistem üzerine yaptığımız çalışmalar yaklaşık 2 yıl sürdü. Öğrencilere en spesifik şekilde nasıl tiyatro eğitim veririz, bunun üzerine çalıştık ve bir model ürettik" -"TİYSAV yaklaşık 4 yıldır faaliyetlerini sürdürüyor. 4 yıldır düzenli olarak her yıl 3 yetişkin, 3 çocuk oyunu çıkarıyoruz. Orada öğrencilere 'İşte bakın size bu ışık tasarımının dekor tasarımının eğitimini verebilecek düzeydeyiz.' demek için iyi işler ortaya koymaya çalıştık"

İSTANBUL (AA) - MUSA ALCAN - Türkiye'nin ilk ve tek tiyatro odaklı eğitim ve etkinlik vakfı TİYSAV (Tiyatral Sanatlar Akademisi Vakfı), "360 derece" tiyatro anlayışıyla eğitimler veriyor.

İlk basamak olarak oyunculuk eğitimiyle başlanan TİYSAV'ın Akademi modelinde yazarlık ve dramaturjinin yanı sıra sahne, kostüm, ses, ışık, kukla ve maske tasarımı gibi alt dallar da yer alıyor.

Akademide, özel bir programla bu yıl ilk kez verilen eğitimlerin ilk aşamasının 5 ayda tamamlanması planlanırken, sanatın toplumsal yönüne ağırlık veren, her türlü ayrımcılığa karşı duran ve tiyatroyu bir meslek olarak gören insanların yetiştirilmesi hedefleniyor.

TİYSAV kurucularından Mustafa Odabaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki yıllık üst düzey tiyatro eğitiminin öncül programına başladıklarını söyledi.

Sadece yetenek sınavlarıyla öğrenci kabul ettiklerini belirten Odabaşı, "Onlardan tek beklentimiz derslere devam etmeleri ve burada donanım sahibi olarak Türk tiyatro sektörüne katkı sağlamaları. Onlardan 'Sadece bizde oynayacaksınız' gibi herhangi bir beklentimiz olmadan, sadece onların donanım kazanmasını ve tiyatro sektörüne gerçekten bir değer katmalarını bekliyoruz." dedi.

- Her bir alanda farklı metod

Odabaşı, "360 derece" tiyatro eğitiminin detaylarını şu sözlerle anlattı:

"Tiyatro çok komplike, alt dallarıyla bir bütün. Bu bütünün birçok parçası var. Kostüm, set, ışık tasarımı, reji ve prodüksiyon sanatı, hepsi ayrı ayrı dallar ve aslında tiyatronun görünmeyen perde arkası. Biz bütün alt dallarda mesleki eğitimler vermeyi, dekor tasarımcıları, dramatik yazarlar, kukla tasarımcıları yetiştirmeyi planlıyoruz. Bir oyunculuk bölümünde de öğrencilerin sadece temel oyunculuk eğitimleri değil, sanat tarihi, dramaturji eğitimi, sahne bilgisi ve reji sanatıyla alakalı birçok bilgiye ulaşabilmelerini hedefliyoruz."

Tiyatrocu denildiğinde sadece oyuncuların algılanmaması gerektiğinin altını çizen Odabaşı, sektördeki tüm emek sahiplerinin akla gelmesi ve alt dallarda da insan yetiştirilmesi gerektiğine işaret etti.

Her bir alanda farklı metodlar kullandıklarına dikkati çeken Odabaşı, "Burada temel yaklaşımımız, popüler isimler üzerinden bir eğitim değil, metodu olan bilimsel bir eğitim vermek. Burada da ekol oluşturmak gibi bir amacımız var, ihtiyacımız olan şey de bir sistem kurmak. Bu sistem üzerine yaptığımız çalışmalar yaklaşık 2 yıl sürdü. Öğrencilere en spesifik şekilde nasıl tiyatro eğitim veririz, bunun üzerine çalıştık ve bir model ürettik." ifadelerini kullandı.

- Okullarda tiyatroyu anlatıyorlar

Odabaşı, oyuncunun doğaçlama, hareket, dans, ses, şan ve diksiyon gibi dinamiklerle yetişebilmesi için kurdukları sistemin bilimsel bir metod olduğuna inandıklarını anlattı.

Mustafa Odabaşı, ilk aşamada 432 saat eğitim görecek olan öğrencilerin MEB sertifikası da alabileceği bilgisini vererek, şöyle devam etti:

"Hem burada kendimizi hem öğrencilerin yaklaşımını görmek, onların ilk aşamada duydukları ihtiyaçlar neler, bunları tespit etmek ve iki yıllık üst düzey profesyonel akademik eğitime geçmek için kendi eksiklerimizi, öğrencilerin ve eğitmenlerin taleplerini görmek, bunları değerlendirmek ve eksiksiz bir şekilde iki yıllık eğitime başlamak gibi bir düşüncemiz var."

Akademiye eğitim öğretim yılı başında başvurular aldıklarını söyleyen Odabaşı, "Bizim başvuru alma tekniğimiz şu; biz çeşitli üniversitelere gidip bir takım tanıtımlar yapıyoruz. Aslında bu tanıtımın içeriği de kendimizi tanıtmaktan çok tiyatroyu anlatmak. Tiyatro nedir, ne değildir, Batıda nasıl, Türkiye'de nasıl, ne durumdayız ve ne olmalıyız? Bununla alakalı bilgilendirici bazı seminerlerimiz oluyor okullarda." dedi.

- 700 başvuru arasından 28 öğrenci kabul edildi

Odabaşı, bu yıl yaklaşık 3 bin öğrenci adayına tanıtım yaptıklarını ve 700 başvuru aldıklarına dikkati çekerek, yetenek sınavlarında başarı göstererek burslu okumaya hak kazanan 28 kişiyi kabul ettiklerini dile getirdi.

Vakfın bugüne kadar yürüttüğü faaliyetlerden bahseden Odabaşı, şunları kaydetti:

"TİYSAV yaklaşık 4 yıldır faaliyetlerini sürdürüyor. Aslında 2 temel faaliyet alanı var. Bir tanesi oyun prodüksiyonları yapmak, tiyatro oyunları üretmek. Bir diğeri de akademi faaliyetleri yürütmek. Aslında biz 4 yıldır düzenli olarak her yıl 3 yetişkin, 3 çocuk oyunu çıkarıyoruz. Halen sahnelemeye devam ediyoruz. Oyunları önce başlatmamızın amacı da şu; burada bir eğitim vereceğiz ve eğitim konusunda iddialı olmak istiyoruz. Öğrencilerin 'Siz kimsiniz? Ne eğitimi vereceksiniz? Bize ne vaat ediyorsunuz?' gibi sorularını daha reel şeylerle cevaplamak için önce oyun prodüksiyonlarına yöneldik ve prodüksiyon kalitesi yüksek oyunlar üretmeye çalıştık. Orada öğrencilere 'İşte bakın size bu ışık tasarımının, dekor tasarımının eğitimini verebilecek düzeydeyiz.' demek için iyi işler ortaya koymaya çalıştık."

Mustafa Odabaşı, tiyatro alanında dersleri destekleyecek kaynak kitaplar çıkartma hedeflerinin olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'de maalesef içerik alanında özellikle tiyatro noktasında bir takım sıkıntılar var. Türkiye'de şu anda baktığınızda oynayan oyunların yüzde 90'ı yabancı. Biz de 'Neden kendi oyunlarımızı yazmıyoruz?' diye düşünüyoruz. Bizim de çok kıymetli hikayelerimiz var. Anadolu ve Türk kültüründe nokta atışı güzel hikayelerimiz olduğuna inanıyoruz ve bunları yazacak tiyatro bilgisine sahip insanların yetişmesini istiyoruz. Biz bu amaçla çıkarmaya çalıştığımız tüm bu oyunların ilk defa sahne alan, ilk kez yazılmış yeni metinler olmasına dikkat ediyoruz." diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler