ANKARA (İHA) - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, hızlandırılmış trenin bir toplu taşımacılık uygulaması değil aksine bir toplu katliam uygulaması olduğunu öne sürerek, "Uygulamaya konulan hızlandırılmış tren projesinin bu şekilde uygulanmasına karar alanların siyasal sorumlulukları, sadece makinistin üzerine yıkılamaz" dedi.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Soğancı bugün Birlik Genel Merkezi'nde Sakarya-Pamukova yakınında dün meydana gelen hızlı tren kazasıyla ilgili olarak Yönetim Kurulu üyeleri ve kaza yerinde incelemelerde bulunan TMMOB heyetiyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Soğancı, 4 Haziran 2004'te sefere başlayan hızlındırılmış trenin, siyasal iktidar tarafından 100 yılı aşkın süredir kullanımda olan normal tren rayları ve güzergahı üzerinde uygulamaya konulduğunu ifade etti. Yaşanan facianın, bilimsel çalışmalara, teknik elemanların uyarılarına kulak tıkayan ve siyasal rantı insan yaşamından, can ve mal güvenliğinden önde tutan yaklaşımların kaçınılmaz bir sonucu olduğunu belirten Soğancı, kaza öncesinde Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD'ye iletilen teknik raporlarda demiryolu hattının alt ve üst yapısının hızlandırılmış trene uygun olmadığı ve kaza riskinin çok yüksek olduğunun net bir biçimde belirtilmesine rağmen uyarıların dikkate alınmadığını söyledi. Mevcut alt ve üst yapıda, raporlarda belirtilen gerekli iyileştirmeler yapılmadan işletmeye geçilerek siyasi rant uğruna kazaya neden olunduğunu savunan Soğancı, diğer yandan demiryollarının yeniden yapılandırılması adı altında TCDD'de uzun yıllardır kamu girişimciliğini yok eden politikalarla personel azaltılmasına gidilmesinin, TCDD'ye yönelik yatırımların azaltılmasını, demiryolu meslek okullarının lağvedilmesinin ve deneyimli kadroların sorumluluk noktalarından uzaklaştırılmasının, kazaya neden olan diğer etkenler olduğunu ifade etti.
Kaza ile ilgili tespit çalışmalarında bulunacak ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından oluşturulması gereken teknik heyetlerde TMMOB'ye bağlı meslek okullarından ve bilim adamlarından oluşan teknik uzmanlara mutlaka yer verilmesi gerektiğini vurgulayan Soğancı, aksi takdirce inceleme heyetinin TMMOB tarafından tarafsız olarak görülmeyeceğini dile getirdi.
Kaza yerinde incelemede bulunmak isteyen TMMOB heyetinin, kazanın ardından Başbakan'ın bölgeye geleceği gerekçesiyle olay yerine alınmadığını, ertesi gün ise rayların yenilenmesi nedeniyle sağlıklı inceleme yapılamadığını anlatan Soğancı, hazırlanan tespit tutanağında şu ifadelerin yer aldığını söyledi:
"Çok yoğun tren trafiği olan İstanbul-Ankara demiryolu güzergahında yol kontrollerinin ve bakımının sağlıklı bir şekilde yapılmadığı tespit edilmiştir. Raylarda ve traverslerde oluşabilecek kılcal çatlaklıkların ve kırılmaların tespiti raylar ve traverslerin olay mahallinden götürülmesi nedeniyle yapılamamıştır. Olay mahallinden götürülen rayların yerine takriben 150 metre yeni ray döşenmiştir. Lokomotif ve birinci vagonun kaza sonrası bilirkişi heyeti gelmeden olay mahallinden götürülmesi nedeniyle kazanın oluş nedenine ilişkin sağlıklı inceleme ve değerlendirme yapılamamıştır".
HÜKÜMET'E "KAZAYI BAHANE EDEREK YATIRIMLARI DURDURMAYIN" MESAJI
Türkiye'de bu tür kaza olaylarında hemen her zaman kurumsal sorumluluklar gözardı edilerek sorumluluğun bir şahsa veya bur unsura yıkıldığını kaydeden Soğancı, bu olayda uygulamaya konulan hızlandırılmış tren projesinin bu şekilde uygulanmasına karar alanların siyasal sorumluluklarının, sadece makinistin üzerine yıkılamayacağını ifade etti. Soğancı şöyle konuştu:
"Sayın Ulaştırma Bakanı, sayın Genel Müdür halkın vicdanını rahatsız eden boş açıklamalarda bulunmasınlar. Derhal siyasi sorumluluklarının bilincinde olarak görevlerini bıraksınlar. Makamlarını terketsinler. Kaza nedenlerinin ortaya çıkarılmasındaki en önemli husus da bu olacaktır. Bilimden, teknikten, mühendislikten ve bunların yol göstericiliğinden uzaklaşarak kaderci bir anlayışın yol göstericiliğine sığınmak bu kazanın ana nedenlerindendir. Herkes bilmelidir ki bu şekilde hızlandırılmış tren, bir toplu taşımacılık uygulaması değil aksine bir toplu katliam uygulamasıdır. Siyasal iktidarı uyarıyoruz. Bu kaza bahanesi ile ve bu kazanın arkasına sığınarak ülkemizin geleceğinde çok önemli bir unsur olarak gördüğümüz demiryolu taşımacığı üzerine yapılacak yatırımlar engellenmemeli, bilim ve tekniğin gerekleri yerine getirilerek akine geliştirilmelidir".
Soğancı, bilimin ve tekniğin gerekleri yerine getirilene kadar siyasal iktidarca hızlandırılmış tren olarak isimlendirilen ancak adı artık ölüm treni olan bu seferlerin seferden kaldırılmasını, bu düzenlemelerin yapılmaması halinde trenlerin vatandaşlar tarafından kullanılmamasını istedi.
Soğancı ve beraberindekiler daha sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. Makine Mühendisleri Odası Başkanı Emin Koramaz, aynı güzergahta bundan sonra yapılacak seferlerin güvenli olup olmadığı yönündeki soru üzerine bu tür kazaların her an yaşanabileceği uyarısında bulundu. Güzergahın altyapı ve geometrik özelliklerinin yetersiz olduğunu belirten Koramaz, "O bölge stabil bir zemine sahip değil. İyileşktirilmezse daha vahim kazalar meydana gelebilir. Hızlandırılmış trenler raylar üzerinde hasara yol açmıştır. Türkiye'deki tüm raylar denetimden geçirilmelidir" diye konuştu.
Koramaz, hükümete proje hakkında olumlu görüş bildiren mühendislerle ilgili bir girişimde bulunup bulunmayacakları sorusu üzerine, projeye ilişkin olumlu görüş bildiren 4 makine mühendisinin, Oda'nın üyesi olduğunu hatırlatarak bunlarla ilgili disiplin kovuşturması yapılacağını açıkladı. Oda haysiyet divanının gerekli işlemleri yapacağını kaydeden Koramaz, buna karşın bu mühendisler kamu görevlisi olduğu için uygulamada siyasi iradenin söz sahibi olduğunu ve Oda'nın meslekten uzaklaştırılmalarına karar veremeyeceğini ifade etti.
İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Selçuk Uygun ise trenin makinistlerine verilen seyrüsefer talimatnamesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yakup Kadri Karaosmanoğlu treni için kazanın meydana geldiği Mekece bölgesinde hız limitinin 130 kilometre olarak verildiğini kaydeden Uygun, Başkent Ekspresi içinse aynı bölgede hız limitinin 120 kilometre olduğunu ifade etti. Uygun, yetkililerin 80-90'la gidilmesi gerektiğini belirterek makinisti suçladıkları bölge için Devlet Demiryollarının, trenin makinistine 130 kilometreye kadar hız yapma yetkisi verdiğini söyledi. Bölgede iki adet kurp bulunduğuna işaret eden Uygun, trenin bu bölgede 80 kilometre hızla gitmesi gerektiğini, buna karşın kurplarda iyileştirme yapılmadığı halde tren operatörüne 120-130 kilometre hız limiti verildiğini anlattı.