HABER

TMSF, Aksoy'un gölgesi gibi

ANKARA (İHA) - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Erol Aksoy'un yüzde 90 hissesine sahip olduğu ve New York'ta faaliyet gösteren Park Avenue Bank'ın David Lichtenstein'a satışına müdahale etti ve satışın kendi kontrolünde yapılamasını sağladı.

Aksoy hisseleri ile İktisat Leasing Hisselerinin David Lichtenstein'a devredilmesi ve bedelinin TMSF'ye ödenmesi konusunda anlaşmaya varılırken, bu anlaşmayla TMSF, belirleyeceği uzmanlar aracılığı ile banka kayıtlarını inceleme hakkına da sahip oldu. Böylece hisse bedelinin dışında kalan, kayıtlı olmayan malvarlıkları tespit edilebilecek, TMSF tarafından tahsil edilemeyen bakiye alacak tutarı, bu kayıt dışı mal varlığından tahsil edilebilecek. Aksoy'un bankanın yüzde 90 hissesine sahip olduğunu öğrenen TMSF yaptığı araştırmada, Aksoy ve Lichtenstein arasında bir yıldır süren pazarlıklar sonucunda banka hisse devri antlaşması yaptıkları bilgisine ulaştı.

TMSF'den yapılan açıklamaya göre, taraflar ayrıca New York Bankacılık Dairesi (Bakanlığı) ile 23 Ocak 2004 tarihinde de ayrıca bir anlaşma yaptı. Bu anlaşmaya göre, Erol Aksoy, bankanın kontrolünü 30 Haziran 2004 tarihine kadar David Lichtenstein'a devretmez ise, bankanın tasfiye edilmesi öngörülüyordu. Banka bu işlemlerin yapılmasını teminen milli banka niteliğinden eyalet bankası niteliğine dönüştürüldü. Bu anlaşmaya göre, David Lichtenstein'a, bankaya 10 milyon dolarlık sermaye koyması karşılığında Erol Aksoy'un yüzde 90'lık hisselerinin yüzde 51'ini alma hakkını tanınırken, diğer yandan Aksoy'un hisselerinin (yüzde 44) yönetim hakkına sahip olmayan hisseye dönüştürülecekti. Bu amaçla, taraflar 3 Haziran 2004 tarihinde bir genel kurul yapılarak bu antlaşmaya icazet vermek istedi.

Bu durumu tespit eden TMSF, ABD'deki bir hukuk firması ile irtibata geçilerek genel kurulun iptalinin sağlanması için girişimlerde bulundu. Türkiye'den de 2 avukat görevlendirildi. ABD'deki bir hukuk firması aracılığı ile, genel kurul önce 3 Haziran 2004 günü saat 16.00'ya, ardından 4 Haziran 2004 tarihinde saat 10.00'a ve sonra yine aynı gün saat 16.00'ya ertelendi. Son olarak, genel kurulun 7 Haziran 2004 günü saat 16.00 ya ertelenmesi sağlandı. Açıklamaya göre, bu sürecin ardından David Lichtenstein, TMSF ile antlaşma yapmak istedi, ancak makul teklif vermediği ve Aksoy'un menfaatleri lehine hareket ettiği gerekçesiyle teklifi geri çevrildi. İhtiyati tedbir için de harekete geçen TMSF, 7 Haziran 2004 tarihinde New York Yüksek Mahkemesi'nde ihtiyati tedbir talepli dava açtı.
New York eyaleti Yüksek Mahkemesi de duruşma sonunda TMSF lehine, "21 Haziran 2004 tarihinde gerçekleştirilecek duruşmaya kadar davalı Erol Aksoy ve aralarında Park Avenue Bank N.A. da olmak üzere bu hüküm ihbarnamesinin iletildiği tüm diğer şahısların tasarrufu altındaki veya bilgisi dahilinde emanet altında tutulan veya Erol Aksoy'un çıkarı olduğunu bildiği herhangi bir mülkü satması, devretmesi veya temlik etmesi veya kendisinin Erol Aksoy'a olan her hangi bir borcunu ödemesi veya çıkarmasının yasaklanmasına" karar verdi. Böylece, 7 Haziran 2004 tarihinde yapılması öngörülen genel kurul da iptal ettirildi. Bunun üzerine yapılan itiraz duruşmasında Park Avenue Bank ve David Lichtenstein, TMSF'nin Amerikalı avukatlarına anlaşma yapma teklifinde bulundu.

İHTİYATİ TEDBİR KARARINA KARŞI TARAFIN İTİRAZ SÜRECİ VE SON DURUM TMSF'nin açıklamasında, anlaşmanın ayrıntıları hakkında şu bilgiler verildi:

"Park Avenue Bank ve David Lichtenstein, TMSF'nin aldığı bu ihtiyati tedbir kararının iptali için 10.06.2004 tarihinde itiraz etmişlerdir. Bu itiraz üzerine duruşma yapılmış, ancak duruşma 11.06.2004 tarihine kadar ertelenmiştir. Duruşmaya bir kaç saat ara verilmesi üzerine, Park Avenue Bank ve David Lichtenstein, Amerikalı avukatlarımıza anlaşma yapma teklifinde bulunmuştur. Yapılan pazarlık neticesinde, Aksoy hisseleri ile İktisat Leasing Hisselerinin David Lichtenstein'a devrine icazet verilmesi ve New York Mahkemesi kararının kesinleşmesinin ardından 45 gün içerisinde, 7 milyon dolar veya hisselerin o günkü rayiç değerinin yüzde 70'ine tekabül eden tutarlardan hangisi daha yüksek ise o meblağ üzerinden David Lichtenstein'a satılması konusunda antlaşmaya varıldı. Diğer yandan, bir ay sure ile Park Avenue Bank'ın kayıtları, bilgisayarları ile kasaları ve binada bulunan her türlü mevcudu, hesap hareketleri, bilançosu üzerinde ve sair her türlü evrak üzerinde inceleme ve araştırma yapmak, uzman/bilirkişi incelemesi yaptırmak ve talep edilen bütün bilgi ve belgelerden birer örneğini almak hususunda da, TMSF'nin inceleme ve denetleme hakkı tanınması, 7 milyon dolarlık hisse bedelinin dışında kalan kayıtlı olmayan malvarlığının bulunması halinde, TMSF tarafından tahsil edilemeyen bakiye alacak tutarı, bu kayıt dışı mal varlığından tahsil edileceği konusunda anlaşmaya varılmıştır.

Ancak duruşma sırasında Park Avenue Bank, Erol Aksoy'un talimatlarıyla antlaşmaya icazet vermekten son anda vazgeçmiştir. Ancak, hisse senetlerini almak isteyen şahıs, banka aleyhinde dava açmak üzere başvuruda bulunmuştur. Kendi avukatlarımıza da banka avukatı aleyhinde dava açılması talimatında bulunulmuştur.

21.06.2004 tarihinde yapılan duruşma sırasında, bankanın tüm engellemelerine rağmen, avukatlarımız ile David Lichtenstein'ın avukatları arasında antlaşma sağlanmıştır. Yapılan antlaşma neticesinde, Aksoy hisseleri ile İktisat Leasing Hisselerinin David Lichtenstein'a devrine icazet verilmesi ve New York Mahkemesi kararının kesinleşmesinin ardından 45 gün içerisinde, 7 milyon dolar veya hisselerin o günkü rayiç değerinin yüzde 70'ine tekabül eden tutarlardan hangisi daha yüksek ise o meblağ üzerinden David Lichtenstein'a satılması konusunda antlanşmaya varılmıştır. Diğer yandan, David Lichtenstein'ın bankanın yönetimine sahip olmasını müteakip, TMSF belirleyeceği her hangi uzman/bilirkişi veya yetkilendireceği kişiler aracılığı ile 30 günlük sure boyunca banka kayıtlarını inceleme hakkına sahip olacağı konusunda antlaşmaya varılmıştır. Ancak bu inceleme hakkının kullanılması, ABD bankacılık otoritelerinin icazetini müteakip gerçekleşecektir. 7 milyon dolarlık hisse bedelinin dışında kalan kayıtlı olmayan malvarlığının bulunması halinde, TMSF tarafından tahsil edilemeyen bakiye alacak tutarı, bu kayıt dışı mal varlığından tahsil edilebilecektir. David Lichtenstein, hukuka aykırı olarak TMSF'nin belirleyeceği uzman/bilirkişi veya yetkilendireceği kişiler tarafından banka kayıtlarının incelenmesine engel olursa, 2 milyon dolarlık bir tazminatı TMSF'ye ödemeyi kabul etmiştir."

Öte yandan mahkeme, Aksoy hisselerinin, hakim tarafından belirlenecek bir yediemine tevdi edileceğini kararlaştırdı. Ayrıca mahkemece, ihtiyati tedbirin, haciz kararına dönüştürülmesi talebinin incelenmesi için 28 Haziran 2004 tarihine yeniden gün verdi.

En Çok Aranan Haberler