Tofaş Ceo'su Başaran: "hurda Teşviki Er Ya Da Geç Olmak Zorunda"

Türkiye'de yaşlı bir araç parkının bulunduğunu belirten Tofaş CEO'su Kamil Başaran, hurda araç teşviki uygulamasının hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.Hurda teşvikinin maksadının ekonomide büyüme olmadığının altını çizen Başaran, ülkede çok yaşlanmış araç parkı olduğuna dikkat çekti. Başaran, “Hurda araç teşvikinin üç hedefi var. İlki araç parkının yenilenmesinin çevreye olan negatif etkisi; ikincisi trafik şartlarındaki kaza oranlarının artması; üçüncüsü de ekonomiye getireceği katma değer. Böyle bakınca araçların yenilenmesinin doğru olacağı kanaatindeyiz. Yerli üreticilerin Avrupa'ya ihracatında kriz dolayısıyla oluşan birtakım darboğazlar var, ki Tofaş bunu aştı. Avrupa'nın dışına çok önemli ihracat oranımız var. Burada önemli olan konu; çevre, trafik, insana saygı. Bunun ötesinde ülke ekonomisine katkı var. 2014 ya da onun ötesinde olması çok değiştirmeyecek. Biz günlük yaşayan firmalar değiliz. Ülke ekonomisi ise her an nefes almakta. Önümüzdeki dönemde sayın hükümet büyüklerimiz hurda teşvikini er ya da geç almak zorunda" dedi.Hafif ticari araçta motor ve şanzıman dışında yüzde 75, genel olarak ise yüzde 65 civarında yerlilik oranını yakaladıklarını anlatan Tofaş CEO'su Başaran, bunun dünyadaki bütün otomotiv sektöründeki ülkelerin firmalarının yerlilik oranının incelenmesi halinde çok iyi bir rakam olduğunun ortaya çıkacağını ifade etti. Başaran, ülkenin ithalatının binek araçta yüzde 80'e geldiğini, hafif ticari aracın yeniden olması gereken yere gelmesi halinde ülkenin ticari ve ekonomik anlamda artı değer kazanacağını söyledi. Başaran, "İthalata baktığınız zaman ithalatın yüzde 80 olduğu bir ortamda bunu yüz binlerce araçla ifade edebiliriz. Önemli olan, üretim yapabilmek, bu ülkenin alt yapısıyla, rekabet avantajı sağlayan faktörlerle beraber katma değer oluşturabilmek. Burada yaptığınız her türlü yerli üretim ülke ekonomisine artı değer ifade edecek. Dolayısıyla rakamların ötesinde misyonu gözden geçirmemiz lazım. 2023 yılına giden yolda eğer 4 milyon araç üreteceksek ve bunun 3 milyonunu ihraç edeceksek, burada rakamların ötesinde bu yola doğru attığımız adımlar önem kazanmakta. Dolayısıyla burada ne kadar fazla üretiyorsak, ki hafif ticari araç bunların sembollerinden birisidir, burayı maksimize etmenin yollarını aramalıyız" diye konuştu.Türkiye ekonomisine teşekkür eden Başaran, 2011 yılındaki rekor otomobil satışlarının ötesine geçtiklerini dile getirdi. Diğer taraftan hafif ticari araçlarda çok azalma olduğunu belirten Başaran, "Bu azalmanın da Türkiye'nin dış ticaret açığına baktığımızda ihracatın da, ithalatın da yüzde 80'i geçmesi dolayısıyla hakikaten ekonomi için kullanılmayan çok önemli potansiyel olduğunun altını çizmek isterim. 2012 senesinde demiştim ki, 'Biz, 2013'te 2012 senesini geçeceğiz'. Biz binek araçlar kapsamında 2012 senesindeki satış rakamlarını geçtik. Tofaş'ın hafif ticari araçlardaki pazar düşüşü olmasaydı bugün hurda üretsin ya da üretmesin herkesle başa baş mücadele altında olacaktık. Hafif ticari araçlar, dış ticaret açığı açısından büyük önem kazandı. Bugün yerlilik oranına baktığınız zaman çok önemli atılımlarda bulunduk. Artık hafif ticari araçlarda ithal Ar-Ge kalmadı. Tofaş olarak tüm Ar-Ge'mizi biz kendimiz yapıyoruz. Gerek Doblo Beijing, gerekse Doblo'nun Amerika ihracatı ve gerekse de bundan sonra gireceğimiz tüm projelerde Bursa ve Türkiye'nin oluşturduğu teknik kadroyla, alt yapısıyla, yan sanayiiyle beraber olacağız. Hafif ticari araç pazarının önünde olan birkaç engelin biraz daha hafifletilmesi, biraz daha yolun açılması ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunacaktır" diye konuştu.