YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

TOKİ ayrı bir cumhuriyet gibi…

Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Dr. Özcan, halkın örgütlü davranması gerektiğini vurguladı

TOKİ ayrı bir cumhuriyet gibi…

Akdeniz Belediyesi tarafından, Çay, Çilek ve Özgürlük mahallelerinde uygulanmak istenen kentsel dönüşüm projesinin eksikliklerine dikkat çekmek için düzenlediği panelin yankıları sürüyor. Panelistlerden Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Dr. Ümit Özcan, TOKİ’nin adeta ayrı bir Cumhuriyet gibi davrandığını, projelerde insan unsurunun yok sayıldığını vurguladı. Bu projelerin sonunda konut sahiplerinin karlı çıkma ihtimali ve devleti temsil eden TOKİ ile pazarlık şansının olmadığını kaydeden Özcan, tek çarenin örgütlü olarak demokratik mücadele verilmesi olduğunu belirtti.

‘Kentsel Dönüşüme Alternatif Yaklaşımlar- Sağlıklaştırma ve Sosyal Politikalar’ başlıklı panelin kentteki yankıları sürüyor. Akdeniz Belediyesi tarafından düzenlenen panele konuşmacı olarak katılan uzmanlar, Toplu Konut İdaresi’nce (TOKİ) bugüne kadar gerçekleştirilen projelerin insan odaklı olmadığını belirtiyorlar. Panelistlerden Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Dr. Ümit Özcan, TOKİ’nin Çay, Çilek ve Özgürlük Mahalleleri için planlarını yaptığının altını çizdi. Bugüne kadar TOKİ planlarının siyasi boyutlarından söz edildiğini ifade eden Ümit Özcan, “Ancak konunun bir de ekonomik boyutu var. TOKİ; ‘limanın genişleme bölgesinde Çay Mahallesi var, Çilek ve Özgürlük Mahalleleri antrepo alanlarıyla bitişik. Orada insanlar oturmasın, bizim lojistik altyapımız, depolarımız oraya kurulsun. İnsanlar olmasın, depolar olsun’ diyor” şeklinde konuştu.

‘Ön cepheleri peşkeş çekecekler, insanları arkalara sürecekler’

Dr. Ümit Özcan, şöyle konuştu: “Çay mahallesine bir AVM yapalım, fuar alanı yapalım. Oradaki insanlar da ATAŞ ve gerisindeki bölgeye hep birlikte gitsinler otursunlar’ diyorlar. Yani yoldan ve her şeyden uzak olsunlar, ön cephede bulunan alanları peşkeş çekelim, alışveriş merkezi, fuar yapalım. TOKİ artık yapıları kendi parasıyla yapmıyor. ‘Kar paylaşımı’ diye güzel(!) bir sistem oturtmuşlar. Kar paylaşımında ise söz konusu alanları müteahhide veriyor ve nasıl bir paylaşımsa(?), müteahhit TOKİ’den fazla kar ediyor. Nitekim Ataköy’de böyle adil(!) bir paylaşım yaşanıyor.”

‘En büyük afet, AVM alanında oturan insanlardır’

TOKİ’nin çok katlı yapılarının insan unsurunu göz ardı ettiğini ve sosyal gereksinimleri karşılamadığını ifade eden Dr. Özcan, “Biz Şehir Plancıları Odası olarak Yüksek Yargı nezdinde açtığımız davalarla bu yöntemin temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğu konusunda ısrarlarımızı sürdürürken, Van depremi yaşandı. Bunun üzerine hükümet ve TOKİ, ‘Biz sizleri o kadar seviyoruz ki, sizleri afetlerden korumak için kentsel dönüşüm yapacağız’ dedi. Ama biz olmamamız gereken yerlerde oturuyorsak, onlar için afet oluyor. Yani onlar için, Çay Mahallesinde, AVM yapılacak bir alanda oturan insanların var olmasından daha büyük afet yok. Sağ olsun, TOKİ Cumhuriyeti başkanlığında buralarda da bir takım işler yapılmaya başlandı” dedi.

‘Yabancılar yaptıklarımıza anlam veremiyor’

Dr. Ümit Özcan, Türkiye ve yurtdışında toplu konuta bakış açısının birbirine tamamen zıt olduğunu da kaydederek, “Türkiye’de yaşadığımız şeylerin ülke dışında yaşandığını zannetmeyin. Yabancılar bizim neyi neden yaptığımızı gerçekten anlayamıyorlar. Örneğin bizim kat mülkiyeti kanunu, başka hiçbir yerde yok. Onlarda ‘Sosyal Konut’ kavramı, insanca yaşam için ortak yaşam alanları oluşturmak anlamına geliyor. Bizde aynı kavram, toplu konuta işaret ediyor. Yurtdışında ‘Asgari Ücret’ bileşenlerinin içinde barınma giderleri var, bizde ise yok. Bu nedenle asgari ücret, bizim ülkemizde her zaman düşük kalıyor. Bizim işçimiz uzayda yaşıyor. bütün hesap tek kişiye göre yapılıyor, aile katılmıyor. Bu durumda devletin, konutu insanlara temin etmesi gerekir. Örneğin Japonya’da kentlerdeki yapı stoklarının yüzde 80-90’ı belediyelere aittir. Belediyeler bu konutları her ailenin gelirine göre kiraya verir. Bizim bir başka problemimiz, sosyal güvenceden yoksun olmamızdır. Konut, sadece kafanızın üstünde bir çatı olması değil, sosyal haklarımızı koruyan ve ayakta kalmamızı sağlayan bir olgudur” şeklinde konuştu. Sunumunun sonunda dinleyicilerden gelen soruları da yanıtlayan Dr. Ümit Özcan, TOKİ projelerinin sonunda konut sahiplerinin karlı çıkma ihtimallerinin kesinlikle olmadığını ve devleti temsil eden TOKİ ile pazarlık şansının olmadığını kaydetti, tek çarenin ise örgütlü olarak demokratik hakların savunulması olduğunu sözlerine ekledi.

Fotoğraf : Çiğdem YURDAGEL

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler