Tokyo Olimpiyatları'nın birinci haftasına birçok sürpriz gelişme ve tarihe geçen anlar damgasını vurdu.
Esasen Olimpiyatların birinci haftasının en çok konuşulan konusu ABD'li artistik jimnastikçi Simone Biles'ın ruh sağlığına daha fazla odaklanmak için yarışlardan çekilmesi oldu.
Ancak bunun ötesinde birçok beklenmedik gelişme ve müthiş mücadelelere sahne olan yarışlar da yaşandı.
Kaçırmış ya da yeniden hatırlamak isteyeceğiniz bu gelişmeleri bir araya getirdik:
Birçoklarına göre, sadece Tokyo Olimpiyatları değil, olimpiyat tarihinin en büyük sürprizlerinden birine 18 yaşındaki Tunuslu yüzücü Ahmed Hafnaoui imza attı.
Hafnaoui, 400 metre erkekler serbest yüzme dalında final turuna kalan en yavaş sporcuydu. Ancak final turunda müthiş bir performans göstererek altın madalyayı kazandı.
Genç sporcu, duygularını "Finalist olmama şaşırdım ve şimdi altın aldığıma da şaşırdım" sözleriyle anlattı.
Bu başarı Hafnaoui için de büyük bir sürpriz olmuş olacak ki, yarışa gelirken yanında takımının resmi tören eşofmanlarını getirmemişti. Madalya töreninde podyuma tişört ve şortla çıktı.
Tunus Milli Marşı'nın çaldığı sırada ise genç sporcu duygusal anlar yaşadı.
Pazar günü, Japon Abe ailesi için çok önemli bir gündü. Bu aileden iki kardeş peş peşe maça çıktı.
Uta Abe, kadınlar 52kg judo finalini kazandı ve Japonya'ya ilk olimpiyat şampiyonluğunu kazandırdı.
Bundan birkaç saat sonra sıra ağabeyi Hifumi'ye geldi. Hifumi, erkekler 66kg judoda olimpiyat şampiyonu oldu.
Abe kardeşler, bireysel bir spor dalında aynı gün Olimpiyatlarda altın madalya kazanan ilk kardeşler olarak tarihe geçti.
Hangi yaşta olursanız olun Olimpiyatlarda altın madalya kazanmak olağanüstü bir başarı.
Ancak bunu henüz 13 yaşında yapmak çok ama çok daha olağanüstü bir durum.
Japon Momiji Nishiya, Pazartesi günü kadınlar sokak kaykay finalinde tam olarak böyle bir başarıya imza attı.
Gümüş madalyayı alan Brezilyalı Rayssa Leal ise Nishiya'dan 127 gün daha genç. Bronz madalyanın sahibi Japon Funa Makayama da henüz 16 yaşında.
Kaykay dalında podyuma çıkan bu üçlü, 14 yaş ve 191 gün yaş ortalamasıyla olimpiyat tarihinde bir dalda aynı anda madalya kazanan en genç üçlü oldu.
Anna Kiesenhofer, kadınlar bisiklet yol yarışında altın madalyayı kazanınca hiçbir rakibi tarafından tebrik edilmedi.
Bunun hiçbir kişisel nedeni yoktu. Zira Kiesenhofer, öyle müthiş bir performans gösterdi ki; diğer yarışçılar bitiş çizgisine ulaştıklarında Kiesenhofer'in yarışı çoktan tamamladığının farkında değillerdi.
Avusturyalı sürücü, yarışın başında kopan bir grubun parçasıydı ve geride kalanlar aslında öndeki grubu takip ettiklerini zannediyordu.
Ancak, kopan grubun da önüne geçti ve Olimpiyarlarda, diğer şampiyonlarda yaygın kullanılan telsiz sisteminin yasak olması nedeniyle rakipleri Kiesenhofer'in nerede olduğundan habersiz kaldı.
Kiesenhofer'in matematik alanında hem yüksek lisans hem de doktorası var. 2017 yılından bu yana profesyonel bir takımla yarışmıyor ve olimpiyatlara da kendi programıyla hazırlandığını söylüyor.
Kiesenhofer, altın madalya kazanmasının ardından yaptığı açıklamada, "Birçok bisikletçi kendileri için birçok planlamayı yapan insanların olmasına alışkın. Bir antrenörleri, beslenme uzmanları, onlar için yarışı planlayanlar var. Ben ise tüm bu işleri kendim yapıyorum" dedi.
Tokyo Olimpiyatları öncesinde, sporcuların herhangi bir siyasi mesaj içeren protesto eyleminde bulunmasını yasaklayan tartışmalı 50'inci maddenin kaldırılması yönünde baskılar vardı.
Yetkililer bu kısıtlamaları gevşetmeye karar verdi. Ancak buna tepki gösterenler de oldu.
Bir yarışmacı ise protestosunu çok zekice bir yöntemle dile getirmenin yolunu buldu.
Pazar günkü kadın jimnastik elemelerinde Kosta Rikalı atlet Luciana Alvarado, yer performansını, diz çökmüş ve yumruğu havada bir halde tamamladı. Bu görüntü, Siyahların Hayatı Değerlidir hareketine açık bir gönderme niteliği taşıyordu.
https://www.facebook.com/permalink.php?story\_fbid=4196226733791535&id=655037507910493
Kosta Rika jimnastik federasyonu da bu fotoğrafını Facebook hesabından yayımladı.
Alvarado, küresel bir sahnede hak eşitliğinin önemini vurgulamayı ve herkese saygı ile haysiyetle davranılmasını savunmayı hedeflediğini söyledi.
Alvarado, "Çünkü hepimiz aynıyız ve hepimiz güzel ve harikayız" dedi.