Japonya'nın başkenti Tokyo'da yetkililer musluk sayına karışan radyasyon dolayısıyla bebeklere bu suyun içirilmemesi tavsiyesinde bulundu.
Sudaki iyot düzeyinin bazı bölgelerde öngörülen düzeyin iki katına yükseldiği açıklandı.
Şimdiye dek su konusundaki endişeler, Fukuşima nükleer santralı çevresindeki tahliye bölgesi ile sınırlıydı.
Yetkililer ayrıca nükleer santraldeki sızıntıdan etkilenen bölgelerde üretilen gıdalara yeni sınırlamalar getirdi.
ABD'nin Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) de bazı yiyeceklerin ithalini sınırladı.
Tokyo'nun bazı semtlerinde radyoaktif olan iyot-131 maddesinin düzeyi litrede 210 bekerel olarak belirlendi. Litrede 100 bekerelin üzerindeki radyasyonun bebekler için güvenli olmadığı düşünülüyor.
Ancak yetişkinler için şu aşamada benzer bir endişe bulunmuyor.
Fukuşima'daki ikinci reaktörde çalışan ekipler, buradaki radyasyon düzeylerinin yeniden yükselmesi ardından bir kez daha çalışmalarına ara verdiler. BM Atom Enerjisi Kurumu ise santralde radyasyon kaçağının hala devam ettiğini bildirdi.
Kurum yetkililerinden James Lyons, reaktör çekirdeği zarar görmedi ya da burada sızıntı var gibi bir hüküm verebilecek durumda olmadıklarını; ancak santralden bir şekilde radyasyon yayılmaya devam ettiğini bildirdi.
Reaktörler zarar görmediyse bu duruma tüketilmiş yakıt çubuklarının havayla temas etmesi yol açıyor olabilir.
Dün, santraldeki altı reaktörün hepsine elektrik bağlanmıştı. Bunun ardından üçüncü reaktörün aydınlatma sistemi yeniden devreye alındı.
Santralın işletmecisi Tepco, bugün de üçüncü reaktördeki su pompalarının çalıştırılmasını deneyeceklerini söylüyor.
Ancak tüm reaktörlerdeki elektrikli sistemlerin normale dönmesinin haftalar hatta aylar sürebileceği belirtildi.
11 Mart'ta meydana gelen deprem ve bunu izleyene tsunamide resmi rakamlara göre 9.079 kişi öldü, 12.645 kişi hala kayıp kabul ediliyor.
Japon hükümeti de ölü sayısı tahminlerini 21 bine yükseltti.
Felaketin yol açtığı zararın maliyeti 16 ile 25 trilyon yen (307-480 milyar TL) arasında değerlendiriliyor.
Japonya Başbakanı Naoto Kan, Fukuşima ve komşu İbaraki kentlerinden brokoli, meydanoz gibi yeşil veya yeşil yapraklı sebzeler ve pastörize edilmemiş süt sevkini yasakladı.
Sınırlamalar geçimini tarım, hayvancılık ve balıkçılıktan sağlayanları endişelendiriyor.
Japon hükümet sözcüsü Yukio Edano ise ithalatçı ülkelerden sağduyulu ve mantıklı davranmalarını istedi.
Bu arada ülkenin kuzeydoğusu şiddetli artçı şoklarla sarsılmaya devam ediyor.
Bu bölgede yaklaşık 300 bin kişi oluşturulan merkezlerde yaşıyor.
Evlerinde kalabilen onbinlerce kişiye elektrik, iki milyon kişiye ise su verilemiyor. Ülkedeki pek çok nükleer ve termik santralin devre dışı kalmasına yol açan deprem ardından devam eden elektrik kesintileri ise hem günlük yaşamı hem de üretimi sekteye uğratıyor.
Kesintiler nedeniyle, sektöründe dünya lideri olan pek çok büyük fabrikanın üretim kapasitesi ciddi şekilde azaldı.