ANKARA (İHA) - Deniz Kuvvetleri eski Komutanı emekli oramiral Özden Örnek'e ait olduğu ileri sürülen 'darbe günlüğü'nde ismi 'darbe türkücüsü' olarak geçen Tolga Çandar, kendisine yapılan yakıştırmalardan rahatsız.
Çandar, dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli orgeneral Şener Eruygur ile dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli oramiral Özden Örnek'in 'Bu sanatkarın adresini alalım, lazım olabilir' yönündeki sözlerinin espriden ibaret olduğunu düşünüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) kendisine böyle bir teklifte bulunamayacağını belirten ünlü türkücü Çandar, "TSK böyle bir girişimde bulunacak, bana böyle bir teklif getirecek, ertesi gün tüm dünyanın, tüm Türkiye'nin duymasını sağlarım. Ben yıllardır demokrasi savaşı veriyorum. Tolga Çandar'ın Ege türkülerinden darbe ilhamı çok enterasan" diye konuştu.
Çandar, komutanların yaptığı şakanın OHAL gazileri tarafından kendi yüzüne de 'Abi seni bizim kadroya alalım' şeklinde yapıldığını da söyledi. Deniz Kuvvetleri eski Komutanı emekli oramiral Özden Örnek'e ait olduğu ileri sürülen günlükle ilgili tartışmalar sürüyor. Bazı paşaların 2004 yılında iki kez darbe yapmayı planladığı, emekli oramiral Özden Örnek'in bu çerçevede işadamı ve gazetecilerle görüşmeler yaptığını anlatan günlükte Ege türkülerinin sevilen sesi Tolga Çandar'ın da ismi yer alıyor. Çandar'ın sesini 12 Eylül dönemindeki Hasan Mutlucan'a benzeten dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli orgeneral Şener Eruygur'un, emekli oramiral Özden Örnek'e 'Bu sanatkarın adresini alalım, lazım olabilir' şeklinde teklifte bulunmasının ardından gözler ünlü türkücüye çevrildi.
Ankara'daki evinde İHA'nın sorularını cevaplayan ünlü türkücü Tolga Çandar, kendisine yönelik 'darbe türkücüsü' yakıştırmalarına kızgın. Çandar, günlükte yer alan anıların şakadan ibaret olduğunu söyledi. TSK'den kendisine böyle bir teklif gelmediği, gelemeyeceğini vurgulayan Çandar, iddialara gülüp geçtiğini ifade etti. Çandar, kendisine yönelik bu tür yakıştırmalara neden olan olayı şöyle anlattı: "Ankara'daki TSK Rehabilitasyon Merkezi'nde terörden Güneydoğu'da zarar görmüş gazilerimize onlara genç bir kardeşimiz zeybek öğretiyordu. Ben de öğretilen zeybek çalışması sırasında onlara bağlamamla eşlik ettim. Yani bu bir yurtseverlik görevidir. Bu ülkeyi seven her müzisyene böyle bir teklif gittiğinde kabul eder. Eğer birazcık içinde vicdan duygusu, yurtseverlik duygusu varsa bunu kabul eder. Ben öyle yaptım. Rehabilitasyon Merkezi'nde bu çocuklarla biz çalıştık. Sonra ilk gösterimizi TSK'nın üst düzey yöneticilerine dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e, tüm kuvvet komutanlarına ve 156 generale sunduk. Daha sonra yine TSK'nın diğer birimlerinde bu gösteriyi tekrar ettik. Rehabilitasyon Merkezi'nde yapılan gösteri sırasında böyle bir esprinin yapıldığını biz de duyduk. Ama bu bir şaka. Oradaki çocuklar kendi aralarında konuşurken 'Abi seni biz bizim kadroya alalım' türünden espri yapıyorlardı. OHAL gazileriyle kendi aramızda konuştuğumuz birşeydi. 'Seni bırakmayalım, gel burada birlikte çalışalım' türünden espiriydi. Gazetelerde sözü edilen espriden hiçbirimizin haberi yok".
Askeri rejimlere karşı olduğunun da altını çizen Çandar, "TSK böyle girişimde bulunacak ve bana böyle bir teklif gelecek, ertesi gün tüm dünyanın tüm Türkiye'nin duymasını sağlarım. Çünkü yıllardır demokrasi mücadelesi veriyoruz bu ülkede. Demokrasi herkes içindir. Demokrasi tüm topluma yaygınlaştırılması gereken birşey. Dolayısıyla bunun savaşını veriyoruz. İki darbeyi gördüm. Birisini ortaokul yıllarımın sonunda, birisini de üniversite yıllarımda en cafcaflı dönemde iki tane darbe gördüm. Her ikisinin sonucunda da Türkiye'nin siyasal açıdan ve ekonomik açıdan çok şey kaybettiğini gördüm. 12 Eylül'ün sonuçlarını görüyorsunuz. Bugünkü içinde bulunduğumuz durumun en önemli sorunlarından biri 12 Eylül ve sonuçlarıdır. Biz orada TSK Rehabilitasyon Merkezi'nde gazilerle gösteri yaparken 12 Eylül'ün yarattığı ortama duyduğumuz rahatsızlığa, karşı çıkışımıza rağmen yaptık. Onları unuttuk. Bu bizim yurtseverlik, vatandaşlık görevimizdir dedik ve o çocukların yanında olmayı seçtik" diye konuştu.
" 'HADİ BİR DARBE YAPALIM' DİYEN HİÇ OLMADI"
Çandar, komutanların böyle bir şaka yapmış olabileceğini, herkesin sanatçının sesinden farklı etkileneceğini belirterek, "Tolga Çandar'ın Ege türkülerinden darbe ilhamı almak çok enteresan. Ben çünkü söylediğim hiçbir türküden darbe ilhamı alındığını görmedim. Beni nikah şahidi olarak davet eden çocuklar oldu ama 'Hadi bir darbe yapalım, sen de gel içimizde bulun' diyen hiç olmadı. Olacağını da hiç zannetmiyorum" dedi. Yaşanan olayın tamamen espriden ibaret olduğuna vurgu yapan ünlü türkücü, TSK'nın böyle bir girişimde bulunmayacak kadar demokrat olduğunu söyledi. TSK'nın 12 Eylül'den çok farklı olduğunu, o devirden çok şeyin öğrenildiğini ifade eden Tolga Çandar, şöyle konuştu: "Ben bu ülkede TSK'nın bir daha darbe girişiminde bulunacaklarına ihtimal vermiyorum. Çünkü bu çalışmalar sırasında tanıdığım arkadaşlardan ya da o ilişkilerin sonrasında tanıdığım insanlardan özellikle TSK yönetimindeki insanlardan gördüm ki son derece aklı başında , yurtsever insanlar. Asla böyle birşeyin demokratik işleyişin dışında çözülebilecek fikrine sahip insanlar olmadığını biliyorum. Bence böyle birşeyin aslı yoktur. General de bunu söylemişse kesinlikle şaka yollu söylemiştir".
Çandar, ayrıca sözkonusu idiaların gündem değiştirmek amacıyla ortaya atıldığını da dile getirerek, "Bunlar bence son derece kötü niyetli bir çabadır. TSK'ya zarar vermek kimseye fayda sağlamaz. Hele de böyle dönemde" dedi.