Kalp ve Damar Cerrahı Opr. Dr. Yılmaz Deniz, toplardamar tıkanıklığında erken tanı ve uygun tedavinin hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Yılmaz, “Aksi taktirde hastaların yüzde 50’sinde hastalığın ölümcül bir komplikasyonu olan akciğer embolisi (pıhtı atması) gelişebilir” uyarısında bulundu.Derin ven trombozunun (pıhtılaşması), bir toplardamarın, kan pıhtısı nedeniyle tıkanması anlamına geldiğini ve sıklıkla bacak toplardamarlarında ortaya çıktığını belirten İzmir Kent Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Yılmaz Deniz, hastalığın tedavisindeki yenilikleri anlattı. Hastalığın her yıl 10 bin kişiden 5-20’sinde görüldüğünü belirten Deniz, “Hastalık, kanın akışkanlığının değiştiği ve pıhtılaşmaya eğilimin olduğu büyük cerrahi ve ortopedik ameliyatlar, immobilite (hareketsizlik), uzun yolculuklar, obezite, hamilelik, hormon tedavisi, kanser ve bazı kalıtsal kan hastalıkları durumlarında ortaya çıkıyor. Hastalıkta pıhtılaşma çoğunlukla diz altında, baldır toplardamarlarından başlıyor, genellikle yukarıya doğru, uyluk ve kasık toplardamarlarına ve hatta karın içindeki ana toplardamara ulaşabiliyor” dedi.“Tıkanmanın seviyesi yükseldikçe, hastalığın şiddeti ve sonrasında gelişecek komplikasyonlar o kadar fazla oluyor” diyen Deniz, “Hasta erken tanı konulamadığı ve uygun tedavi edilmediğinde; hastaların yarısında hastalığın ölümcül bir komplikasyonu olan akciğer embolisi (pıhtı atması) gelişebiliyor” şeklinde konuştu.Toplardamar tıkanıklığının eskiye oranla daha güvenli ve etkili bir şekilde tedavi edildiğini kaydeden Opr. Dr. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplardamar pıhtılaşmasında tedavinin ana amacı, akciğer embolisi ve bacakta tekrar pıhtı gelişiminin engellenmesidir. Tedavinin diğer amaçları ise hastanın bacağındaki şikayetin azaltılması ve ilerde oluşabilecek olan toplardamar yetmezliği gibi sorunların engellenmesidir. Bu amaçlar için günümüzde klasik olarak pıhtılaşmayı engelleyici kan sulandırıcı ilaçlar (heparin, coumadin) ve varis çorabı kullanılmaktadır. Bunlar akciğere pıhtı gitme riskini azaltır ve bacakla ilgili şikayetlerini azaltmakla birlikte hastalığı tedavi etmez. Günümüzde etkili ve hızlı sayılabilecek modern bir yöntem ise girişimsel tedavi yöntemidir. Bu yöntemin uygulama çeşitleri olmakla birlikte amaç, özel kateterler kullanılarak damar içindeki pıhtının parçalanması, aspire edilmesi veya eritilmesi esasına dayanır. Böylece tıkalı damardaki kan akımı normale getirilmiş olur. Kullanılan pıhtı eritici ilaç dozunun daha düşük olması dolayısı ile kanama riski daha azdır. Genellikle lokal anesteziyle yapılabilen girişimle yaklaşık birkaç saat içinde ve tek bir seansta tedavi sağlanabilmektedir. Hastalar açısından çok avantajlı ve konforlu bir tedavi yöntemidir. Avantajları pıhtının tam olarak temizlenmesinin yüzde 80-100 oranında gerçekleşebilmesi, hastanın şikayetlerinin kısa süre içerinde geçebilmesi, hastaların rahatlayabilmeleri ve yaşam kalitesinin normale dönmesidir. Şişlik, ağrı ve morarma geçince hastalar rahat yürüyebilmekte, hastanede yatış süresi çok kısalmakta ve günlük yaşamına, işlerinin başına çok kısa sürede dönebilmektedirler.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz