Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Yavuz Elveren, “Toplumsal cinsiyet eşitliğinde 140 ülke arasında son 10 ülke içindeyiz. Bu bile durumumuzu özetlemeye yeter” dedi.
Atakum Belediye Meclisi Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu tarafından Atakum Eğitim ve Eğlence Merkezi’nde “Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizlik” konulu konferans düzenlendi. Konferansa Doç. Dr. Adem Yavuz Elveren konuşmacı olarak katıldı. Cinsiyet eşitliği ile toplumsal cinsiyet eşitliğinin ayrı ayrı şeyler olduğunu belirten Doç. Dr. Adem Yavuz Elveren, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliği işsizlikle, gelir dağılımı ile yaratılan bir şeydir. Büyüme ayrı, kalkınma ayrıdır. Ülkemiz Çin ve Arjantin’den sonra Dünyanın en hızlı gelişen 3. ülkesidir. Bu elmanın parlatılmış tezgahı çekici hale getiren tarafıdır. ‘Doğrudur, milli gelir artıyor ama herkesin cebine eşit para mı giriyor? Gelir dağılımı düzgün mü yapılıyor? Bu para ile bizim işsizlik oranımız azalıyor mu? Refah düzeyimiz artıyor mu? Alım gücümüz artıyor mu? İstihdam oluşturabiliyor muyuz? Okullaşma oranımız artıyor mu? Mutlu ve mesut biri haline geliyor muyuz?’ diye bakmak lazım. Çünkü önemli olan budur. Tabi ki bunların cevabı da hayırdır. Çünkü gelirin yüzde 80’i azınlık bir kesim tarafından, kalan 20’si ise çoğunluk arasında paylaşılıyor. Öyleyse bize gösterilene değil doğru yere bakmak lazımdır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini ölçen indekslere baktığımızda ise Türkiye’nin 140 ülke arasında son on ülke arasında yar aldığını görüyoruz. 5-6 Afrika ülkesinin ancak önüne geçebilmişiz. Bu da kadınlarımızın sosyal hayatta iyi bir yere sahip olmamasından, haklarını özgürlüklerini kullanamamasından kaynaklanıyor” diye konuştu.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği belirleyen ana faktörlerden birinde işsizlik olduğu söyleyen Doç. Dr. Elveren, “Hane halkı dediğin tek şey değildir. Burada haneye pencere açmak ve kadın-erkek diye ikiye ayırmak gerekir. Kadın erkeği karşılaştırdığınızda, kadınların işgücüne katılmaları son derece azdır. İşgücüne katıldığını varsayalım, işsizlik oranı daha fazladır. Çalışan kadınlarla erkeği karşılaştıralım, erkekler katma değeri daha yüksek sektörlerde çalıştıklarını görürüz. Aynı işte çalışan erkekle kadın arasında bile ücret eşitsizliği vardır. Peki ne yapabiliriz? Eğitim şart deyip işin içinden çıkmak çok basit. Son yapılan araştırmalar üniversiteli kadınlar arasında işgücüne katılının azaldığını ortaya koyuyor. Neden? Çünkü eşleri ben yeterince kazanıyorum, senin çalışmana gerek yok diyor. Çalışma yaşamının içindeki farklılıktan söz ettik. Elden ayaktan düştüğümüzde çalışmamız mümkün olmayacak. Orada da kadınlar çok dezavantajlı. Emeklilik gelirlerinde de fark var. Kadınların yüzde 16 sı kendi emeklilik güvencesine sahiptir. Geri kalanı bir başka aile bireyine bağlıdır. Mal paylaşımı konusu kadının görünmeyen emeğine bir özür borcudur. Kadında evde çalışarak aile ekonomisine katkıda bulunuyor. Hem de bu katkı çok büyüktür” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz