Toprağa Hayat Veren Kadınlar

BÜLENT ERSÖZ - Eceabat'ta, yaklaşık 30 yıldan bu yana ilçeyle özdeşleşip ünü Türkiye ve dünyaya yayılan topraktan hediyelik eşyaları üreten kadınlar, aile bütçelerinin yanı sıra ülke ekonomisine de katkıda bulunuyor. Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı sınırları içinde kalan Eceabat'a gelen yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgi gösterdiği hediyelik eşyalar, binbir zahmetle ortaya çıkıyor. İlçede faaliyetlerini yaklaşık 30 yıldan bu yana sürdüren ve kadın işçilerin de çalıştığı atölyelerde topraktan üretilen hediyelik eşyalar, zaman zaman çeşitli illere de gönderiliyor. Ortağıyla uzun yıllardır bu mesleği sürdüren Abdülkadir Ateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1982 yılında küçük bir atölyeyle faaliyete başladıklarını söyledi. Atölyelerinde kadın işçiler de çalıştığını aktaran Ateş, "Eskiden 20'ye yakın kadın çalışanım vardı. Bazıları gitti, bazıları da başka yerlerde çalışmaya başladı. Bu zamana kadar 15 kadına bu mesleği öğrettim. Burada, beraber kardeş gibi çalışıyoruz. Evimizden fazla bu mekanda vakit geçiriyoruz. Şu anda yanımda görev yapan 6 kadını, kardeş, evlat gibi bağrımıza bastık, birlikte çalışıyoruz. Allah bereket versin, geçinip gidiyoruz" diye konuştu. Ateş, ilçe dışından getirdikleri toprağı vibratörler yardımıyla ezip, erittiklerini, beklemeye alınan toprağın suyunun çekilip, sertleşmeye başladığında atölyeye alındığını belirterek, "Kıvama gelen toprağa atölyedeki birkaç işlemin ardından, çarklarda elle şekil veriliyor. Ardından boyanıp, kurumaya bırakılıyor. Daha sonra sırlama işlemine tutulan hediyelik eşyalar 1000 derece sıcaklıktaki fırında pişiriliyor" dedi. Yaklaşık 10 yıldır topraktan yapılan hediyelik eşyalara hayat veren Sevil Nigiz, işini severek ve beğenerek yaptığını, yaşamı sürdüğünce bu işle uğraşmayı düşündüğünü bildirdi. İşçilerden Nagihan Dokuz ise kıyma makinesine koydukları toprağı uzun çubuk haline getirerek kupa ve bardaklara kulp yaptığını ifade ederek, 17 yıldır bu işi yaptığını belirtti. Güler Ada da ürünleri 9 saat fırında pişirdiğini, hayatından memnun olduğunu kaydetti.