Yazar Orhan Miroğlu, “Bugün Türk ve Kürt toplumunda herhangi bir siyasi çözüme ikna etmek için demokratik mücadele vermek tamamen meşrudur. Bu meşruiyeti sarsan tek bir şey vardır; o da şiddettir” dedi.
OMÜ Düşünce ve Atılım Topluluğu tarafından düzenlenen “Toprağın Üzerindeki Zenginlikler” başlıklı konferans, İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda yapıldı. Konuşmacı olarak Orhan Miroğlu’nun davet edildiği konferansa; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Peker, öğretim görevlileri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Düşünce ve Atılım Topluluğu Yönetim Kurulu Üyesi Güvenç Dinç, “Bugün burada olmamızın sebebi sadece bir konferans değil; eziyet görmüş, itilmiş ve hor görülmüş insanları anlamak ve empati kurabilmektir. Topluluk olarak ‘En Büyük Değer İnsan’ şiarıyla çıktığımız bu yolda, bugün, 12 Eylül cuntası tarafından mahkum edilmiş, işkence görmüş, öldürülmek istenmiş bir demokrasi kahramanıyla beraberiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin geçirmiş olduğu siyasi dönüm noktalarını içeren video gösterimin ardından başlayan konferansta konuşan Orhan Miroğlu, “Bugün Samsun’da, hocalarımız ile birlikte burada buluşabiliyorsak, bu acıların paylaşılabildiğinin göstergesidir. Türkiye’de ulusal medyada Kürt aydını olarak söz sahibi olabilecek 3-5 kişiden biriyim. Türkiye büyük bir değişimden geçiyor. Yakınlarda bir haber okudum. Yakında Karadeniz’i Diyarbakır’a bağlayan bir tren projesi var. Bu barışın bir alt yapısı oluşturuluyor. Ben bu Kürt meselesi için dışarıdan değil, içerden konuşan birisiyim. Benim kanaatim şu ki; bugün Türk ve Kürt toplumunda herhangi bir siyasi çözüme ikna etmek için demokratik mücadele vermek tamamen meşrudur. Bu meşruiyeti sarsan tek bir şey vardır; o da şiddettir” diye konuştu.
“CHP VE MHP DAHA YAPICI OLMALI”
“Kürt sorunundaki en önemli engellerden birini siyasi grupların bu meseleye ulusal düzeyde kabul edilen bir konu olarak bakmamaları oluşturuyor” diyen Miroğlu şöyle devam etti: “Maalesef konuya parti çıkarları acısından bakıyorlar. Bu ise kısa vadeli günü kurtarmaya yönelik çözümleri beraberinde getiriyor. Bu süreçte CHP ve MHP daha yapıcı, daha etkili olmalıdırlar. Tabi bu tüm anlamıyla AKP’nin çözüm planını kabul edecekleri anlamına gelmiyor. Onlar da kendi çözüm planlarını oluşturmalılar ve kamuoyuna bunları sunmalıdırlar. Bu meseleyi Samsun’da konuşmak ya da Diyarbakır’da konuşmak çok farklıdır. Bu, konuşmacının bu konuya Samsun’dan bakarken farklı, Diyarbakır’dan bakarken farklı bir zihniyete sahip olması değildir. Bu, birbirinden uzaklaşmış duygular sebebiyledir. Bu sürecin en büyük açmazı Kürtler ile Türkler arasındaki duygusal uçurumun var olmasıdır. Bu konu üzerinde maalesef ciddi bir çalışma yok. İstanbul ve İzmir Belediye Başkanlarının Diyarbakır Belediye Başkanı’nı ziyaret etmeleri çok önemlidir. Tarafların birbirleri ile diyalogda olmaları, acıları beraber yaşadıklarını bilmeleri ve en önemlisi de çözüm adına ortak bir ruh oluşturmaları bu süreçte kilit bir öneme sahiptir.”
Soru- cevap bölümüyle devam eden konferansın sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Aydın, günün anısına Orhan Miroğlu’na plaket takdim etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz