Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Mehmet Tanrıkulu (46) ile kardeşi İhsan Tanrıkulu (40) hazır bulunurken, olayda adı geçen tutuksuz sanık Huriye Tanrıkulu (44) ise mahkemeye gelmedi. Olayda yaralanan Suna Filiztek (22) ile ağabeyi Oktay Filiztek de (23) duruşmaya katıldı.
"AİLE MECLİSİ KARAR VERDİ"
Ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanan sanık Mehmet Tanrıkulu, bir önceki celsede verdiği ifadesinde, 20 yıl önce boşandığı Ayşe Filiztek'in, Mehmet Filiztek ile evlendiğini belirterek, "Ailemize leke gelmişti. Biz de aile meclisini topladık ve Ayşe ile kocasının öldürülmesi için karar alarak aramızdan 2 kişiyi seçtik. Ben de aralarında vardım. Bir yıl önce Adana'ya geldim. Eski eşimin kocası Mehmet Filiztek'in eceliyle öldüğünü öğrendim. Ayşe'yi takibe aldım. Olay günü Ayşe ve kızı Suna pazardan dönüyordu. Silahımı çıkarttım. Ateş edeceğim esnada silahım tutukluluk yaptı. Ben de üzerimde taşıdığım bıçakla Ayşe'ye defalarca vurdum. Olayda bana saldıran kızını da istemeden yaraladım. Olay anında yanımda başka kimse yoktu. Namus yüzünden bu cinayeti işledim" dedi.
Töre cinayetine karıştığı gerekçesiyle hakkında gıyabi tutuklama kararıyla aranırken yakalanan ve ilk kez hakim karşısına çıkartılan koyun tüccarı İhsan Tanrıkulu ise iddiaları yalanladı. Tanrıkulu, "Olay tarihinde Diyarbakır'daydım. Kardeşime avukat tutmak için Adana'ya gelmiştim. Ben ağabeyimin Ayşe'yi öldüreceğini bilseydim onu engellerdim. Cinayet için ağabeyimle Adana'ya gelmedim" diye kendini savundu.
"BOĞAZIMI KESEN İHSAN'DIR"
Annesinin öldüğü olayda ağır yaralı olarak kurtulan Suna Filiztek ise, "Annemle pazardan alışverişi yaptıktan sonra eve dönüyorduk. Bizi Huriye Tanrıkulu takip ediyordu. Bu sırada bir anda dayım Ahmet, Mehmet, İhsan ve Huriye Tanrıkulu etrafımızı sardı. Ellerinde eski bir silah vardı. Ateş etmek istediler olmadı. Mehmet Tanrıkulu, cebinden bıçak çıkardı ve dayıma, Kürtçe olarak annemin boğazını kesmesini söyledi. Ben anneme bir şey yapmamaları için yalvardım. Engellemeye çalışıyordum olmadı. Gücüm yetmedi. Huriye Tanrıkulu da 'Öldürün' diye bağırıyordu. Dayım ve Mehmet annemin üzerine çullanmış acımasızca bıçak saplıyorlardı. Elinde büyük bıçak bulunan ve benim boğazımı kesen ise İhsan Tanrıkulu'dur. Annemi öldürenlerin arasında dayım Ahmet Tanrıkulu da vardı. Katillerin hepsinin cezalandırılmasını istiyorum" dedi.
"AİLE MECLİSİMİZ İNTİKAM ALMAMI İSTEDİ"
Ağabey Oktay Filiztek de, halen ölümle tehdit edildiklerini ve bu yüzden savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Ağabey Filiztek, "Aile meclisimiz toplanarak benim intikam almamı istediler. Bu büzden bana 20 milyar lira para, bir kalaşnikof silah ve 300 mermi vererek yargılanmakta olan Tanrıkulu ailesini yok etmemi söylediler. Ben ise kabul etmeyerek, bu kan davasına son vermek istediğimi bunlara değmeyeceğini söyleyerek reddettim" dedi.
Duruşma, delillerin toplanması için ileri bir tarihe ertelenirken, sanık İhsan Tanrıkulu'nun tahliye talebi reddedildi.
Öte yandan, 13 Nisan 2002 tarihinde Gürselpaşa Mahallesi 3 Sokak'ta bulunan boş arazi üzerinde meydana gelen olayda, kızı Suna ile birlikte pazar alışverişinden dönen 42 yaşındaki Ayşe Filiztek, uğradığı bıçaklı saldırıda olay yerinde hayatını kaybetmişti. Kızı Suna Filiztek ise aynı olayda ağır yaralı olarak kurtulmuş, kaçmaya çalışan sanıklardan Mehmet Tanrıkulu ise polis tarafından yakalanarak cezaevine konulmuştu.
İHA