AHMET TÜRK: BARIŞ HALKLARIN BİRBİRİNİ TANIMASIYLA OLUR
Ahmet Türk ise bugün gözlerin Diyarbakır üzerinde olduğunu belirterek, "Özgürlük mücadelesinin bedelleri çok büyük oluyor. Kim ne derse dersin Kürt halkı özgürlük ötesinde hiçbir şey kabul etmeyeceği kararını vermiştir." ifadelerini kullandı. Bu ülkede her zaman barış ve hakların kardeşliğini istediklerini belirten Türk, barış taleplerini hiçbir zaman gündemden düşürmediklerini kaydetti. Türk, "Barış kardeşlik ve eşitlik için hep arayışlar içinde olduk. Hep barış mesajları verdik. Bugün çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Bugün herkes büyük bir hassasiyet beklemektedir. Üç yoldaşımız kaybetmemize rağmen barışı esas alan bir yaklaşımı halkımız esas almaktadır. Ancak ve ancak barış karşılıklı saygıyla oluşur. Barış halkların birbirini tanımasıyla oluşur. Barışta adalet ve eşitlik olmalıdır. Bütün dünya Diyarbakır'da barışa zarar gelmesin diyor. Biz bu duyguyla bugün şehitlerimizi uğurluyoruz. Barış için hassasiyetten bahsedenler Kandil'i bombalıyor. Bu nasıl bir hassasiyettir, nasıl bir barışseverliktir. Kürtleri boşa çıkarmaya çalışıp siyaset yapacaksın ayrıca Kürtlerin üzerine bomba yağdıracaksın. Bu hassasiyeti sizden de bekliyoruz. Türk halkına da sesleniyorum. Barıştan bahseden Başbakanınız Kürtlerin üzerine bomba yağdırıyor." diye konuştu.
DEMİRTAŞ: ARTIK BARIŞ ZAMANI
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, burada yaptığı konuşmada, sözlerin kifayetsiz kaldığı günlerden geçtiklerini ifade ederek, iş ve pratik yapma zamanı olduğunu söyledi.
Mücadelelerinin bir hak mücadelesi olduğunu, bu mücadelenin kendileri ile var olmadığını ve kendileriyle de bitmeyeceğini savunan Demirtaş, "Bu mücadele işte önümüzde duran bu üç yiğit Kürt kadını gibi direnenlerle var oldu. Eğer özgürlüğe gideceksek, bu ülkeye onurlu bir barış gelecekse işte böyle onlar gibi yaşayarak, onlar gibi an be an, saniye saniye devrimci gibi yaşayarak ve gerekirse onlar gibi devrimci olarak ölerek bu ülkeye barışı, onurlu bir geleceği getireceğiz. Biz maalesef ki ilk defa böyle bir acıya tanıklık eden bir halk değiliz." diye konuştu.
Demirtaş, Sakine Cansız'ın, Leyla Söylemez'in ve Fidan Doğan'ın ailelerinin intikam yemini etmediklerini, "Bizim evlatlarımız öldü başka anaların yüreği yanmasın" dediklerini ifade ederek, şöyle dedi:
"Tarihin bu en kritik dönemlerinden, geleceğimizin, vatanımızın ve halkımızın geleceğinin belirlendiği, kaderimizin yeniden çizildiği günlerde eğer biz değerlerimize layık olmak istiyorsak yapacağımız şey sabırlı, akıllı ve cesur olmaktır. Hiçbiri tek başına bir işe yaramaz. Aynı anda hem sabırlı, hem akıllı, hem de cesur olacağız."
Demirtaş, onurlu bir diyalog ve müzakereden geri durmadıklarını ifade ederek, "Bu halk İmralı'da sayın Öcalan'ın yürüttüğü görüşmelerin arkasındadır. Bu meydan bunun fotoğrafı, bunun sesi, bunun tanıklığıdır. Artık, 'barış zamanıdır' diyoruz. Cenazelerin önünde bunu haykırıyoruz. Evlatlar ölmesin artık. Bu kanı durdurabiliriz, konuşarak tartışarak sorunlarımızı çözebiliriz. Yıllardır tekrarladığımız bu düşüncenin bu duyguların arkasında milyonlar vardır" dedi
-"Bu fırsatı artık kaçırmayalım"-
Demirtaş, barış isteyen halkı en büyük güvence olarak gördüklerini, Kürt halkının barış iradesini bu güvence ile ortaya koyduğunu ifade ederek, "(Bu topraklar artık kana doydu, bu topraklarda artık çiçekler açsın, bu topraklara artık genç bedenleri değil, bu topraklara artık savaş zihniyetini gömelim) diyorsanız biz hazırız" dedi.
Öfkenin, kinin değil, barış dilinin hakim olması isteniyorsa aynı hassasiyetleri Kürt halkının bütün değerlerine karşı da beklediklerini belirten Demirtaş, "(Hem savaşırım, hem barışırım) olmaz. Eğer barış istiyorsanız, savaştan daha cesur olmak zorundasınız. Barış cesaret, yürek işidir. Bu halk cesurdur o nedenle barışa hazırdır. Siz cesursanız hodri meydan. İşte barış meydanı böyle olur. Cenazelerinin önünde böylesine özgürlüğe, onurlu barışa susamış bir halktan daha büyük bir güç yoktur. Bu fırsatı artık kaçırmayalım. Biz sayın Öcalan'ın ortaya koyduğu, koyacağı çözüm yolunun da, iradesinin de arkasında olduğumuzu buradan bir kez daha ilan ediyoruz."
-"Hep barış mesajı verdik"-
Mardin bağımsız milletvekili Ahmet Türk de Kürtçe başladığı konuşmasına Türkçe olarak devam etti. Türk, bu ülkede halkların kardeşliğini, özgür geleceği hep savunduklarını, barış ve halkların kardeşliğini istediklerini söyledi.
"Kürk halkı onursuz bir yaşamı asla kabul etmeyecektir. Bunun çok iyi bilinmesi lazım. Barış talebimizi dilimizden düşürmedik. Hep barış mesajı verdik. Bugün de çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Yeniden diyalogların oluşturulduğu bir dönemdir" diyen Türk, herkesin büyük bir hassasiyet beklediğini, katliam sonucu 3 kişiyi kaybetmelerine rağmen bugün barışı ve halkların kardeşliğini esas alan yaklaşımı halkın gösterdiğini vurguladı.
TUĞLUK: O KURŞUNLAR BARIŞA, İMRALI GÖRÜŞMESİNE SIKILMIŞTIR
DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, bu katliamı yapanları lanetlediklerini söyledi. Tuğluk, şöyle konuştu: "O kurşunlar öszgürlük isteyen kadınlara, barışa ve İmralı'da yapılan görüşmelere sıkılmıştır. Onun arkasında kimlerin olduğu bellidir. Kürt sorunun çözümünü istemeyenlerdir. Biz o katilleri tanıyoruz iyi biliyoruz. Bugün üç kadının acısını yaşarken konuşmanın güç olduğunu belirten Tuğluk, " Onların özgürlük bayrağını sonuna kadar taşıyacağız. O bayrağı onurla gururla taşıyacağız, yere düşmeyecektir. Özgürlük mücadelesi büyük bedeller gerekiyor. Bunun çok acısını çektik ama yılmadık. Mücadelemiz özgürlüğümüz kazanıncaya kadar ne bahasına olursa olsun sonuna kadar devam edecektir. Bu topraklar özgür oluşuncaya kadar mücadelemiz devam edecektir."
BDP'LİLER AK PARTİ BİNASI VE POLİS İÇİN GÜVENLİK KORDONU OLUŞTURDU
Paris'te öldürülen PKK'lılar için yapılan tören sırasında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) üyeleri, AK Parti binası önünde güvenlik kordunu oluşturarak, binaya ve polise yapılması muhtemel saldırıları engelledi.
Paris'te öldürülen Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Söylemez için Diyarbakır'da yapılan tören sırasında miting alanının yanı başında bulunan AK Parti Bağlar İlçe Teşkilatı önünde polis ekipleri hazır bekletildi. BDP'liler de, alandan dağılımlar sırasında olabilecek tehlikelere karşı kol kola girerek hem polis, hem de AK Parti binası için güvenlik kordonu oluşturdu.
İHA'ya açıklamalar yapan BDP İlçe teşkilatı üyeleri, "Biz bugün burada BDP olarak AK Parti binasını koruyoruz. Bu da barışa yaptığımız katkının bir sonucudur. Demek ki bu kadar insan bir araya geldiğinde olay çıkmayabiliyor. Olay çıkmaması için elimizden geleni yapıyoruz" diye konuştular.