İSTANBUL (İHA) - Tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde hayatını kaybeden İşadamı Sakıp Sabancı için, Hacı Ömer Sabancı Holding A.Ş'de devlet töreni düzenlendi.
Sakıp Sabancı'nın Türk bayrağına sarılı cenazesi, polis bandosu eşliğinde taşınarak, holding binası girişinde katafalkın üzerine konuldu. Sabancı'nın yakınları sırasıyla tabutu öperek dualar okudu. Eşi Türkan Sabancı, kızı Sevil Sabancı, Erol Sabancı, Şevket Sabancı ve ailenin diğer fertlerinin yanı sıra, öğrenciler de tabutun başında dua etti. Babasının tabutu başında gözyaşları içinde dua okuyan Dilek Sabancı'yı, yakınları teselli etti. Sakıp-Türkan Sabancı çiftinin bedensel özürlü çocukları Metin Sabancı ise, holding binasındaki törene katılmadı.
Törende, Sabancı Ailesi ve holding çalışanlarının yanı sıra, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Bülent Arınç, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Devlet Bakanı Güldal Akşit, Savunma Bakanı Binali Yıldırım, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Orman Bakanı Osman Pepe, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul Defterdarı Kadir Boy, Erdal İnönü, sanatçılar Orhan Gencebay, Gönül Yazar ve çok sayıda işadamı hazır bulundu.
BİR DAKİKALIK SAYGI DURUŞU Sakıp Sabancı için bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan Hacı Ömer Sabancı Holding A.Ş. CEO'su Dr. Celal Metin, "Yokluğunu değil varlığını yaşayacağımız, büyüğümüz, dostumuz, ağamız Sakıp Sabancı'nın madde olarak aramızdan ayrılmasının hüznünü paylaşmak üzere buradayız. Sakıp Ağa'yı anlatmaya ömürler yetmez. O bir sanayi, kültür, sanat, eğitim insanı olarak hep yaşayacak. Burada bulunan ve bulunmayan herkesin, bu ülkesini seven, ülkesi için yaptıklarını hiçbir zaman yeterli bulmayan insanla ilgili hoş bir anısı olduğu kanısındayım. Sanat deyince, eğitim deyince, kültür deyince, sanayi deyince hep en önde olmuş ve koşa koşa gitmiştir" dedi.
Sakıp Sabancı'nın, bundan sonra anılarda yaşayacağını ifade eden Metin, "Bu an Sakıp Ağa'yı yaşatma anıdır. Sakıp Sabancı Türk toplumu için bir kazanç olmuştur. Onun varlığı ve benliği bundan sonra eserlerinde yaşayacaktır. Sabancı, gelecek kuşaklara da bir örnek oluşturmuştur. Son kitabında, 'bıraktığım yerde hayatım' diyordu ve başaramadıkları diye bir bölüm koymuştu. Başaramadıkları o kadar azdı ki, kitap yazmayı düşündü, fakat bir iki sayfayı geçemedi. İnsanlar yaşadıkça, Sakıp Ağa'nın yaşamı da devam edecek" diye konuştu.
ŞEVKET SABANCI GÖZYAŞLARI İÇİNDE KONUŞTU Daha sonra, Sabancı Ailesi adına Şevket Sabancı konuşma yaptı. Gözyaşları içinde konuşan Şevket Sabancı, "Sabancı camiasının, Türk iş aleminin ve Türk milletinin çok acılı bir gününde kaybettiği değerli bir evladına yapabileceğimiz son görevlerden birini yapmak üzere burada toplanmış bulunmaktayız. Beni yıllar geriye götürüyor, rahmetli babamı kaybettiğimiz zaman Sakıp Ağabeyimizin etrafında bütün kardeşler birlik olduk, kenetlendik. Onun önderliğinde, yeni fikirler üretme meziyetinden yararlanarak ülke içinde ve ülke dışında bir çok eserler yaratabildik" ifadelerini kullandı.
Zaman zaman konuşmakta zorlanan Şevket Sabancı, Sabancı Holding Vakfı'nı Sakıp Sabancı liderliğinde kurduklarını belirterek, "İş hayatı dışında çok önem verdiği bir konu, sosyal hizmetler konusuydu. Kendisi hayır yapmaya, ihtiyaç içindeki insanları bir üst seviyeye taşımaya gönül vermiş bir insandı. Yine üstün liderliğinde biz kardeşler, Hacı Ömer Sabancı Vakfı'nı kurduk. Bu vakıf kanalıyla ülkede 100'ü aşkın eser yapabildik. Allah bize bunu kısmet etti. Sakıp Sabancı bu işlere o kadar yürek bağlamıştı ki, kendini frenleyemez, değişik özel girişimler yapardı. Özel girişimleri özel gayretleriyle ve özel harcamalarıyla yapardı. Bu meziyeti onun halk sevgisinin bir ifadesiydi. Sanatta, kültürde, sağlıkta ve eğitimde halka hizmet edebileceği o hizmeti ayrı bir keyifle kucakladı" şeklinde konuştu.
Şevket Sabancı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sakıp Ağabeyimi hepiniz çok yakın tanıyorsunuz. Eğer Sakıp Sabancı şimdi size hitap ediyor olabilseydi, eminim ki, 'arkadaşlar kendi sağlığınıza iyi bakın. Sizler sağolun, millet sağolsun' derdi. Şimdi ben kendisine sesleniyorum. Ey Sakıp Ağabeyim, bugün beraberliğimizin son günündeyiz. Bugün aramızdan ayrılacaksın, bu ayrılık fiziki bir ayrılıktır, sen her zaman gönüllerimizdesin. Her zaman bize yürek vereceksin. Senin açtığın çığırlarda biz de vazife olarak yılmadan, ileriye gitmeye gayret sarf edeceğiz."
GÜL: "ACIMIZ ÇOK BÜYÜK"
Son olarak söz alan Abdullah Gül de, Sakıp Sabancı'nın Türk toplumu için büyük bir kazanç olduğunu söyledi. Gül, "Kadim bir dostumuzu, tecrübesiyle bizlere rehberlik eden büyüğümüzü ve hemşehrimi kaybettim. Acımız çok büyük. Sakıp Ağa'nın ebediyete intikaliyle iş dünyamız duayenini, siyaset dünyamız açık sözlü rehberini, eğitim ve kültür dünyamız en büyük hamillerinden birini kaybetmiştir. Halkımız, kendini anlayan, onun diliyle konuşan, bu topraklardan aldığını yine bu topraklara veren, insanlara aş, iş ve umut dağıtan bir evladını, ülkemizin en büyük hayırseverini ve gönül adamını kaybetmiştir" dedi.
Duygusal anlar yaşayan Gül, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Türk ekonomisi risk alabilen, riski yönetebilen bir vizyon ve misyon adamını yitirmiştir. Bugün burada halkımızın ve devlet erkanının ebediyete uğurladığı Sabancı'nın bıraktığı eserler ve onun örnek kişiliğiyle, fikirleri ve misyonunun sonsuza kadar yaşayacak olması tek teselli kaynağımızdır. Halkımız ve devletimiz, kendine hizmet edenlere vefasıyla bilinir. Sabancı'yı gösterilecek en büyük vefa, 'çalışmak, çalışmak ve çalışmak'tır."
Son olarak söz alan İstanbul Müftüsü Prof.Dr. Mustafa Çağrıcı da, Sakıp Sabancı için dua etti. Sabancı'nın, bir sevgi ve merhamet abidesi olduğunu belirten Çağrıcı, "Onun ikinci bir özelliği de gönlündeki bu sevgi ve merhamet duygularının aksiyona yansıması olan insanlara yardım etmek, aşsızlara aş, işsizlere iş imkanı sağlamaktır. Biz Sakıp Bey'de her zaman güçlü bir iman, ahret sonrasıyla ilgili derin bir sorumluluk duygusunu hep hissettik. Onun aynı zamanda bütün davasının, insanların yokluklarını gidermek, insanlara yardım etmek, onları himaye etmek, mutlularla mutlu, mutsuzlarla mutsuz olmak olduğunu gördük. İyi bir insan öldüğünde ona ağlamayın, asıl onu kaybeden topluma ağlayın" şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından Mustafa Çağrıcı, Sakıp Sabancı için helallik istedi. Törene katılanların Fatiha okumasından sonra Sabancı'nın naaşı, askerlerin omzuna alındı. Cenaze, karanfiller eşliğinde holding binasından çıkarılarak, ikinci törenin gerçekleştirileceği Fatih Camii'ne doğru yola çıkarıldı.