Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yüksel Özdemir, artık uygulamalı eğitimim vazgeçilmez bur duruma geldiğini belirterek, "Bundan sonra bizde bütün bölümlerimizde uygulamalı eğitime geçiyoruz. Geçen yıl intörn mühendislik uygulamasından mezun olan 40 öğrencimizin tamamı mezun olmadan işe başladı. Artık mezun ettik, işimiz bitti anlayışı yok. Öğrencilerimizi iş hayatına başlayana kadar takip edeceğiz" dedi.Toros Üniversitesi’nde uygulanmaya başlanan uygulamalı eğitimle ilgili İHA muhabirine bilgiler veren Rektör Prof. Dr. Yüksel Özdemir, Toros Üniversitesi olarak 2016-2017 eğitim-öğretim yılını başarıyla tamamladıklarını söyledi. Bu eğitim-öğretim sonunda bin 100 öğrencinin mezun olduğunu kaydeden Özdemir, "Artık bu öğrencilerimiz iş hayatına atılmaya başladı. Birçok üniversitenin en büyük eksikliklerinden biri mezunlarla iletişim konusunda bir ortamları yok. Mezun olduktan sonra öğrencilerini takip edemiyor, onların gerçekten hangi işlerde çalıştıklarını bir türlü tespit edemiyorlar. Buda bizce sıkıntı. Biz burada eğitim veriyoruz, öğrencileri iş hayatına hazırlıyoruz. Burada bizim başarımız mezun ettiğimiz öğrenciler içinde ne kadarı kendi alanlarında veya kendi alanlarının bilgisini kullanarak işe girmesiyle belirlenir. Yani bizim başarımız mezun ettiğimiz öğrencilerin iş hayatına atılmalarıyla alakalı. Bu yıl ilk kez üniversite olarak Mezunlar Derneği kurduk. Dernek şu anda bugüne kadar mezun olmuş bütün öğrencilerimizi arayarak, kayıt yapıyor. İnşallah bu eğitim-öğretim yılının başında bunu kamuoyuyla paylaşacağız. O zaman gerçekten ne yaptığımızı görebileceğiz. Yaptığımız işlerin nasıl sonuçlandığını görmüş olacağız" şeklinde konuştu.Öğrencilerin en büyük sıkıntılarından birinin iş tecrübesizliği olduğunu vurgulayan Özdemir, "Dolayısıyla iş tecrübesini mezun olmadan önce nasıl kazandırırız bunu tespit etmeliyiz. Bununla ilgili bazı üniversiteler kendi çabalarıyla bir şey yapmaya çalışıyordu, oluyordu, olmuyordu. Biz geçen yıl ilk mühendislik fakültesinde daha sonra meslek yüksekokulumuzda uygulamalı eğitim yaptık. Tabi geçen hafta Resmi Gazetede bununla ilgili çok güzel kanun çıktı. Bu kanunla artık uygulamalı eğitime devlet teşvik edecek. İkincisi bazı bölümlerde önümüzdeki yıllardan başlayarak zorunlu uygulamalı eğitim yapılacak. Üçüncü kısım da mesleki eğitim ki artık organize sanayi bölgelerinde kurulacak meslek yüksekokullarını devlet teşvik edecek. Bu inanılmaz bir adım oldu. Biz bu kanun çıkmadan önce bunu yapmaya çalışıyorduk. Meslek yüksekokulumuzdaki 16 programımızın tamamında uygulamalı eğitim yapıyoruz. Bu sayede öğrencileri kendi alanlarında yüzde 100 sektörle buluşturuyoruz" ifadelerini kullandı."Uygulamalı eğitimle öğrencilerimiz okulu bitirmeden işe başlıyorlar"Mühendislik Fakültesi’nde hayata geçirdikleri ’intörn mühendislik’ uygulamasıyla öğrencilerin yüzde 100’ünün işe girdiğinin altını çizen Özdemir, "Mühendislik fakültesinde 7. yarı yılda derslerini tamamlayan, mezun olmaya hak kazanan öğrenciler bir yarı yılını tamamen kendi alanlarındaki sektörde geçiriyor. Bu yıl 40 öğrencimiz bu uygulamadan yararlandı ve 40 öğrencimizde çalıştığı iş yerinden teklif aldı, işe başladı. Bu çok gurur verici birşey.Uygulamalı eğitimin ne kadar önemli olduğunu buradan görmemiz mümkün. Aslında öğrencilerin uygulama yapmaları da artık eğitimin bir parçası oldu. Oradan sektörün değerlendirmesi sonucu onların başarılı olup olmadıkları ortaya çıkıyor. Bizim zaten şu anda uygulamaya koymadığımız iktisadi ve idari bilimlere bağlı bölümler var. Onların da staj sürelerini ve yine haftada bir kaç gün geçirmeleri için uğraşıyoruz. Orada da başarı sağlayacağımıza yüzde 100 inanıyoruz. Uygulamalı eğitimde özellikle intörn mühendislikte sadece yerel bazda yapmıyoruz. Bizim öğrencilerimiz Türkiye’de üst düzeyde firmalarda uygulama yaptıkları için, bizim bu firmalarla çalışma imkanımızda oldu" diye konuştu."Mezun ettik, işimiz bitti anlayışı artık olmayacak"Sanayi-sektör işbirliği merkezi kurduklarını dile getiren Özdemir, "Bu merkezin görevi bizim okulumuzda bulunan bölümlerle ilgili Türkiye’deki bütün sektörlerle işbirliği kurarak, öğrencilerimizin hem stajlarını hem bu uygulamalı eğitim alanlarını hemde mezuniyet sonrası iş bulmalarına yardımcı olmuş olacak. Eğer bunu başarabilirsek çok önemli bir işe imza atmış olacağız. Burada sadece mezun etmek değil. Onları geleceğe hazırlamak, onlara iş bulmak ve istihdam oluşturmak da önemli. Mezun ettik, işimiz bitti anlayışı artık yürüyemeyeceğimiz çok belli. Bizim mezunlarımızı kendi alanlarıyla ilgili en iyi işe koyuncaya kadar takip etmemiz gerekiyor" dedi.Bu yıl 18-26 Temmuz tarihleri arasında tercihlerin yapılacağına dikkat çeken Özdemir, "Bu tercih dönemi bütün adaylar için çok zor ve önemli bir dönem. Çünkü bundan sonra tercih ettikleri bölümlerde 2 veya 4 yıl okuyacaklar. Bu süreç içerisinde elde ettikleri bütün bilgi, becerilerini bütün hayatı boyunca sürdürecekler. Gerçekten baştan iyi tercih yapan, istediği bölüme gelen, kendi yapısına uygun kişiler başarılı oluyor. Kişinin kendisini çok iyi tartması lazım. Bizim burada yaptığımız öğrencilerin işe yatkınlık seviyesini yükseltip, onlara birşey katıp, bilgi ve becerilerini yukarı çıkarmaktır. Öğrenciler tercihlerini yazarken de özellikle önümüzdeki 30, 50 yıl içerisinde ortaya çıkabilecek meslekler veya şuanda ihtiyaç duyulan meslekleri tercih etmeleri gerekiyor. Elbette herkesin ilgisi bir yöndedir ama bunun karşılığı talep edilmiyorsa çok bir anlamda ifade etmiyor. O yüzden gençler öncelikli olarak okudukları bölümlerden mezun olduktan sonra iş hayatına girebilecek bölümleri seçmeliler. Tabiki de iş hayatına girdikten sonra yine sınava girip ikinci bir üniversite olarak daha önce istedikleri bir bölümü okuyabilirler" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz