Toroslar Belediyesi ve Mersin Ziraat Odası işbirliğinde ‘Sertifikalı Mantar Yetiştiriciliği Kursu’ açıldı. Kursa katılan 67 kursiyer, hem teorik hem pratik eğitim alacak.Mersin Ziraat Odası’nda verilecek mantar yetiştiriciliği kursunun açılışına Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, Mersin Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Arif Abalı, Mersin Ziraat Odası Cengiz Gökçel, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Karaoğlu ile kursiyerler katıldı.“Küçük aile işletmeleri de mantar yetiştiriciliği yapabilir”Kursun açılışında konuşan Ziraat Odası Başkanı Gökçel, küçük aile işletmelerinin de mantar yetiştiriciliği yapabileceği düşüncesiyle Mersin’de de mantar yetiştiriciliğinin, üreticisine ekonomik anlamda katkısının olacağını gözlemlediklerini ve bu kursu açtıklarını ifade etti. Türkiye’de mantar yetiştiriciliğinin giderek arttığına işaret eden Gökçel, “Güzel bir pazara sahip olması, düşük bir sermaye ile üretim tesisi kurulabileceği, mantarcılığı cazip hale getiriyor. Devletin bu sektöre destek vermesi de bu üretimin artmasına neden olacaktır” dedi.Kursun, Halk Eğitim Müdürlüğü eğitmenleri tarafından teorik ve Toroslar Belediyesi tarafından oluşturulacak uygulama alanlarında da pratik olarak verileceğini bildiren Gökçel, 70 gün sürecek olan kursa 34 kadın, 33 erkek olmak üzere toplam 67 kişinin katılacağını ifade etti. Son yıllarda tarımdan arzu ettiği geliri elde edemeyen ve köyden kente göç eden genç nüfusun da bu tür eğitimler ile köyünde kalarak üretime katkı yapacağını düşündüklerini vurgulayan Gökçel, bu tür eğitim çalışmalarına devam edeceklerini dile getirdi. Gökçel, “Bayanlarımıza da pozitif bir ayrımcılık yapılarak sosyal güvenlik primlerinin de mutlaka desteklenmesi, kadınlarımızın daha çok sayıda üretime katılmasını sağlayacaktır. Tabi bu eğitim ile iş bitmiyor. Mantar üretiminin devamlılığının ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için pazarlamasının da ne kadar önem arz ettiğini biliyoruz. Bu nedenle mutlaka önümüzdeki dönemlerde mantar üreticisini de bir birlik veya kooperatif çatısı altında buluşturarak üreticilerinin pazarlama kabiliyetlerinin artırılması ve Mersin’in bu anlamda markalaşması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.“Mantarcılık eğitimleri, mantarcılıkta Mersin’i marka kent haline getirmekte atılacak adımlardan biri”Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Abalı da Ziraat Odası’nın mantar yetiştiriciliği eğitiminin daha önce ilçe müdürlükleri tarafından yürütüldüğü belirterek, “Ancak, Mersin’de mantarcılık daha yeni yeni kalkınmakta. Hem ilçe müdürlüklerimizin hem de tarımla uğraşan diğer kuruluşlarımızın eğitim çalışmaları, mantarcılıkta Mersin’i marka kent haline getirmekte atılacak en büyük adımlardan biri. Mantarcılıkta Antalya ilerlemiş durumda ve bu konuda birlikler, kooperatifler var. Hem kültür mantarı hem de istiridye mantarı yetiştiriciliğinde birçok çalışma yapılmakta. Bakanlığımızın desteklediği ‘Genç Çiftçi Projesinde’ hem kültür mantarı hem de istiridye mantarı tesisleri kurulmakta. Bu anlamda, bu çalışmayı önemsiyoruz. Bu çalışmalar devam ettikçe de Türkiye ve Mersin tarımı anlamında da birçok projelere imza atılacaktır” diye konuştu.“Üreticilerimiz için 2014 yılından bu yana birçok ürün çeşidi yetiştirdik”Toroslar Belediye Başkanı Tuna ise Mersin’in bütün güzellikleri içinde barındıran bir kent olduğunu belirterek, böyle bir kentte üretimi daha fazla desteklemek gerektiğinin altını çizdi. Belediye başkanlarının, özellikle işsizlik konusunda çok sıkıntı çektiklerine dikkat çeken Tuna, “Eskiden 20 dönüm bahçesi olan bir insan köyün ağasıydı ama şu anda 50 dönüm yeri olan insan bile hayatını zor idame ettiriyor, çünkü narenciyenin 1999’daki fiyatıyla şu andaki fiyatı aynı. Biz de özellikle sınırlarımızın genişlemesiyle ciddi anlamda üretim yapılan bir bölge konumuna geldik. Belediye bünyesindeki ziraat mühendisimiz ve veterinerimizle üretimin nasıl yapılması gerektiği konusunda beyin cimnastiği yapıyoruz. 2014 yılından bu yana birçok ürün çeşidi yetiştirdik. Bin metrekarelik seradan 10-14 gün içinde ürün alınabilen, şu andaki piyasa değeri de tanesi 10-15 lira olan ve ejder meyvesi de denilen pitaya yetiştirdik. Pazar problemi de yok. Pasiflora yetiştirdik. Kurt üzümü denilen gojiberi yetiştirdik ve ciddi anlamda ürün de aldık. Kahve yetiştirdik. Son zamanda da dünyanın en pahalı baharatı olan, kilogramı 45 bin liradan satılan safran yetiştirdik. Dönümünden 35-40 lira elde edebiliyorsunuz. 10 dönüm narenciyeden 350 bin lira değer karşılığına geliyor. Narenciyenin dönümünden en fazla 3-4 bin lira alabilirsiniz. Biz, az yerden hem çok hem de kıymetli, değer bulabilecek türlere bakıyoruz. Amacımız, insanlarımızın üreterek, kimseye bağımlı olmadan yaşamalarını sağlamak. Bu yönde mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu.Belediye olarak istiridye mantarı da yetiştirdiklerini söyleyen Tuna, kursiyerlerin Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ndeki bu üretim alanında pratik eğitim alacakları bilgisini verdi. Ayrıca, Karaisalı Mahallesi’nde belediyeye ait 16 bin metrekarelik arazinin yanında kullanılmayan bir tavuk çiftliğini kiraladıklarını anlatan Tuna, “Orada hem hayvancılık hem arıcılık hem de değişik türde ürün yetiştireceğiz. Çiftçiden, üretimden, birlikte üretmekten yanayız. Bu projede de kursiyerlerimiz üretecekler. Örneğin 112 metrekarelik bir mantar üretim tesisinin maliyeti 40-50 bin lira arasında. Bir kişi böyle bir projeyi hayata geçirdiği zaman aylık 4-5 bin lira kazanabilecek duruma geliyor. Bu ciddi bir rakam. Sürekli verim alınabilecek böyle bir ürün yetiştirmek çok önemli. Hatta bir yan gelir olarak da ev ekonomisine katkı sağlar. İnşallah bu proje, 67 kursiyerimizin evine ekmek götüreceği bir proje olur” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz