Torun: “adana’da Zihniyet Devrimi Yapacağız”

Adalet ve Kalkınma Partisi ( AK Parti) Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Abdullah Torun, Adana Metrosu için belediyenin her yıl 234 milyon TL borç ödediğine dikkat çekerek “Bu beladan kurtulmadan Adana’ya çivi çakmak mümkün değil. Bundan kurtuluş formülü cebinde olmayan adayın vaatlerle halkın karşısına çıkması ibret vesikasıdır. Ben iktidar partisinde olmasam aday olmaya cesaret edemezdim” dedi.İHA Bölge Müdürlüğü’nü ziyaret eden Abdullah Torun, projelerini anlattı, önemli açıklamalarda bulundu. Torun, 30 yıldır şehrin üzerine çöreklenmiş olan çatışma kültürüne son verip uzlaşma kültürünü hakim kılacaklarını belirterek, “Adana’nın zihniyet devrimine ihtiyacı var. Ve biz bunu gerçekleştireceğiz” dedi.30 Mart yerel seçimlerinden her partiye mensup vatandaşlardan oy almaya talip olduklarını belirten Torun, “ İlçelere baktığımız, 4 ilçede 21 bin oy fazlamız var. Tüm ilçeleri baz aldığımızda bu durum 85 bine kadar çıkıyor. 15 ilçenin 15’inde de sadece biz varız ve iddialıyız. Bir ilçede bizimle yarışan bir parti başka bir ilçede sonuncu oluyor. Seyhan’da rakibimiz CHP. Burada MHP üçüncü parti. Sarıçam’da CHP hiç yok. Yüreğir’de ise CHP de MHP de yok. Çukurova ve Ceyhan’da rakibimiz CHP. Kozan’da ise rakibimiz MHP. Kozan’da CHP hiç yok” dedi.İlçeler toplamındaki oy potansiyeli baz alındığında her şekilde en şanslı parti konumunda olduklarına dikkat çeken Torun, “Geçen seçim CHP’de Gandi Kemal rüzgarı ile kısmi bir rüzgarı vardı. Yükselme oldu. Ama artık o rüzgar yok. Çünkü Gandi Kemal’den Genel Müdür Kemal’e indi. Yaptığımız analizlerle CHP-MHP totalde yüzde 50-52 oy alır, ikisinin toplamı yüzde 52 yi geçmez” iddiasında bulundu.“ OPERASYONLAR OYLARIMIZI ARTTIRDI “Ülkede 17 Aralık’ta başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Torun, şöyle devam etti:“Operasyonlar başladığında insanlar ne oluyoruz diye endişeye kapıldılar ama zamanla işin boyutu ortaya çıktı. Vatandan üç ayrı dosyanın 14 bekletildikten sonra hükümetin zayıf olduğunu düşündükleri bir anda piyasaya sürüldüğünü fark edince rüzgar bizim lehimize döndü. Mayıs ayından beri Türkiye’nin kaybı 100 milyar dolar. 1 yıldır ülkede şehit cenazesi yok. Türkiye’nin büyümesini istemeyen güçler sürekli bir yerlerden gedik açma peşinde. Para ve insanın olduğu yerde hata, yanlış olur. Üst yönetimlerin görevi bunları bulup ayıklamaktır. AK Parti Hükümeti’nin olduğu yerde kurumsal yolsuzluk olmamıştır. Kurumsal yolsuzluk olan yerde bu kadar hizmet üretilebilir mi, Halkbank, Ziraat Bankası 1 yılda 6 milyar dolar kar edebilir mi? Bu ülkede bir gecede 22 banka batırıldı bir anda milletin servetinden 80 milyar dolar uçtu gitti, işte bunlar kurumsal yolsuzluğun emareleridir. Bu bankaların bizden önce her yıl görev zararı vardı. Görev zararı da yandaş şirketlere verilen usulsüz ve batak kredilerden kaynaklanıyordu. Bankalardan sorumlu devlet bakanı kendi şirketleri ile kredi anlaşmaları yaptı. Gazetelere o zaman yansıdı. İşte bunlar kurumsal yolsuzluktur. Halk Bankası’nın alt ticaretinden 1 yılda elde ettiği kar 3 milyar dolar. Bunları alt alta koyduğunuz zaman kurumsal yolsuzluk olmamıştır, devletin kurumları, bankaları ciddi manada kar etmiştir. Vatandaş da bunu görmüştür. Operasyonun Türkiye’nin ekonomik can damarına atılan bir neşter olduğunu anlamıştır. Bu insanımız tarafından AK Parti’ye değil Türkiye’ye vurulan bir darbe olarak görülmüş ve oylarımız 2-3 puan oranında artmıştır.”“AK PARTİ SEÇİMLERİN FAVORİSİDİR. BİZ FARKI ARTTIRMAK DERDİNDEYİZ”Seçimlerin favorisi olduklarını, amaçlarının mevcut oy oranlarını yukarılara taşımak olduğunu vurgulayan Torun şöyle devam etti:“Büyükşehir’de zihniyet devrimi yapacağız. Bu kentte çatışma kültürü var. Bu yapıdan hepimiz kaybettik. Bundan vazgeçip uzlaşma kültürü oluşturmamız gerekiyor. Aksi takdirde başta kentimiz hepimiz kaybetmeye devam ederiz. Bu şehirde 30 yıldan beri kurulmuş bir çeteleşme yapısı var. Her alanda; sivil toplumda bile. Yatırımcı çıktığında bile başına vurulup kovulan, siyasetçi, oda başkanı çıktığında itibarsızlaştırma operasyonu yapılan bir kent. Küçük olsun benim olsun mantığı ile bu memlekete hizmet gelmesine engel olunmuş, Sabancı ailesi başta olmak üzere pek çok yatırımcı da kaçmıştır. Ekonomide, siyasette, sporda, kültürde, sanatta 30 yıldır geride kalmışlık var” dedi.Kuzey Adana’daki yapılaşmayı modern gecekondular olarak nitelendiren Torun, “Şakirpaşa kentsel dönüşümle kurtulur ama 10 yıl sonra bize Turgut Özal Bulvarı’nda Kuzey Adana’ya ilgili sorulacak soru ‘Ne olacak bu modern gecekondu?’ şeklinde olacaktır” ifadesini kullandı“METRO BELASINDAN KURTARACAĞIZ”Adana’nın başındaki en büyük belanın Metro Kredisi olduğunu vurgulayan Abdullah Torun, şöyle devam etti;“Önce ondan kurtulmamız lazım. Belediyenin metro kredisinden dolayı 800 milyon dolar borcu var. Yıllık 234 trilyon ödüyor. Geçen yıl bütçe 634 trilyon idi. Bütçenin yüzde 50 ye yakını metro kredisine gidiyor. 2 milyon 100 bin insan borçlandırılarak birilerine metro parasından kaynak transferleri yapılmış. Bu sorunun nasıl çözeceğini söylemeden bir adayın halktan oy istemesi ibret vesikasıdır. Vicdanı olan bunu çözmeden halktan oy istemez. Bu kentte metro kredisi belasından kurtulmadan çivi çakmak mümkün değil. Memur ve işçisinin maaşını ASKİ’den aldığı borçla ödeyen bir büyükşehir belediyesi var. Bunun çözümü bizde, makamda tebrikleri bile kabul etmeden, gidip başbakanın, ulaştırma bakanının kapısında yatıp bunu çözeceğiz. Yeter ki bu kentin üzerine çöreklenmiş çatışma kültürünün sahipleri kirli ellerini çeksinler biz de doya doya hizmet edelim. Yanlış bir tercihte bu şehrin makus talihini yenme şansı yoktur. ”