Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Besim Şişman düzenlediği basın açıklamasında, “Siyasi iradeye siz kalkıp da TPAO’yu satacak derseniz, ben burada art niyet ararım, hiç kimse kusura bakmasın” dedi.TPAO Kültür Merkezi'nde yapılan basın açıklamasında konuşan TPAO Genel Müdürü Besim Şişman, "Ülkemiz mevcut bilgiler ışığında bir petrol ve doğalgaz ülkesi değildir. İspatlanmış hidrokarbon rezervi oldukça sınırlı olan Türkiye’nin büyüyen ve gelişen ekonomisinin ihtiyaç duyduğu petrol ve doğalgazı temin etmek noktasında büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Yurtiçinde yürüttüğümüz arama faaliyetlerinin sonucu görülmektedir ki kısa vadede alışılagelmiş yöntemlerle yurtiçi petrol ve doğalgaz üretimimizi ne kadar arttırsak da, üretim rakamları ülkemizin enerji ihtiyacı düşünüldüğünde oldukça kısıtlı kalacaktır. Son 10 yılda yatırımlarımız sürekli artarken arzuladığımız üretim ve rezerv artışını yakalayamadığımız gerçeğinden hareketle ciddi bir strateji değişikliğine ihtiyacımız olduğuna inandık. Zira, değişen dünya ve Türkiye şartlarını doğru bir şekilde okuyamaz ve dönüşümü bugün kendi içimizde sağlıklı bir şekilde tamamlayamazsak; yarın bizim kontrolümüz dışında gelişecek zorunlu dönüşümlere katlanmak durumunda kalabiliriz. Hidrokarbon arama ve üretim sektöründe geleneksel iş yapış biçiminden geleneksel olmayan/yenilikçi bir iş yapış biçimine doğru ciddi bir değişim dönüşüm yaşanmaktadır. Hızla gelişen dünyada küresel trendleri yakalamak, Türkiye’nin son yıllarda yakaladığı yüksek performanslı finansal büyümeye ayak uydurmak, yeni petrol kanunu ile daha rekabetçi bir yapıya kavuşturulan petrol sektöründe etkin bir oyuncu olmak ve ülkemizin enerji arz güvenliğini sağlamak için dönüşmek bir sorumluluk değil artık bir zorunluluktur. Türkiye petrollerinin şu an durduğu nokta potansiyelinin oldukça altındadır. Dünyadaki emsallerimizle karşılaştırıldığında günlük ortalama 650 bin varil üretim yapıyor olmamız gerekirdi. Sektör ortalamasında gelir elde ettiğimizi düşündüğümüzde ülke ekonomisine 24 kat daha fazla, yaklaşık 60 milyar dolarlık katkı yapacak potansiyelimiz olduğu görülecektir. Bütün amacımız, şirketimizin sahip olduğu bu yüksek potansiyeli ortaya çıkarmak ve iddia edilenlerin aksine şirketi küçültmek değil daha da büyütmektir" diye konuştu."Son dönemde bazı çevreler tarafından iyi niyetle bağdaşmayan, provokatif ve mesnetsiz söylemlerle olarak Bütünsel Dönüşüm Programının amacının çarpıtılarak farklı yerlere çekilmeye çalışılması oldukça manidardır. Ayrıca kamu yararını yüksek oranda ilgilendiren böylesine hassas bir konuyu siyasi arenaya çekerek seçim malzemesi olarak kullanmak ya da kamuoyunda yanlış algı yaratmak ve buradan nemalanmaya çalışmak; bu ülke vatandaşlarının hak ve menfaatlerini hiçe saymak ve toplumda huzursuzluk yaratmaktan başka hiçbir şey değildir. Yine, Türkiye Petrollerinin bölgelerimiz için yarattığı katma değeri görmezden gelmek de hakkaniyetle bağdaşmamaktadır" diyen Şişman şunları kaydetti:"Bugün şapkayı önümüze koyup düşünmenin zamanı gelmiştir. Bu ülkenin kaynakları mutlaka bu ülkenin kalkınması, çalışanlarımızın daha rahat şartlarda yaşaması, gelecek nesillerimizin refah ve mutluluğu için harcanmaktadır. Yeni ve büyük Türkiye sevdasıyla çıktığımız bu yolda amacımız günü kurtarmak değil, geleceği planlamak ve ona yön vermektir. Yetkili ve sorumluyken ülkemizin ve şirketimizin geleceği için, bütün bu gerçekleri görüp de hiçbir şey yapmadan oturmayı ülkeye ihanet sayarız. Gününü gün etmek ülke ve millet sevdalılarına yakışmaz ve yöneticisinden çaycısına kadar bizimle birlikte çalışan herkes gerçek Türkiye sevdalılarıdır. Şunu biliyoruz ki su alan bir gemi sağına soluna yamalar yapılarak hedefe ulaştırılamaz. Adımlarımızı, başta çalışanlarımız olmak üzere kimseyi kırmadan, üzmeden ama milletimizin menfaatleri ve gelecek nesillerimizin refahını göz önüne alarak büyük bir azim ve kararlılıkla atacağız. Ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını bitiremez ya da azaltamazsak yalnızca biz değil çocuklarımız da bu kısır döngüden kurtulamayacak ve kazandığı her bir kuruş helal kazancı borç ödemek için yurtdışına göndermek zorunda kalacaktır. Eğer bugünden gereken tedbirleri almazsak çocuklarımızın geleceğini daha şimdiden ipotek altına almış olacağız. Kişiler ve makamlar geçicidir. Ülkemizin ve Türkiye petrollerinin bekası için bütün bu gerçekleri görüp hiçbir şey yapmadan beklemek ülkemize yapılacak en büyük kötülük olacaktır. Çalışanlarımızı çok seviyor ve onlarsız hiçbir şey yapılamayacağını çok iyi biliyoruz. İşte bu gerçeklerden hareketle ülke için emek harcayan, alın teri akıtan ve en iyisini hak eden çalışanlarımızı bir nebze de olsa rahatlatabilmek için iki kez skala düzenlemesi yaptık, üçüncüsünü gerçekleştirmek için de elimizden geleni yapıyoruz. Kreş yardımlarını genele yaydık, daha da fazlası için uğraşıyor; hem işçilerimizin hem mühendislerimizin hak ettiğini alması için her platformda gerekeni yapıyoruz. 1 Ocak 2013 tarihli kapsam içi personel ücret intibakı ile ücretler arasındaki dengesizlikler büyük oranda giderilmiş ve 3 bin 333 çalışanımızın çıplak ücretleri önemli oranda artırılmıştır. Bu intibak ile en düşük ücret yüzde 10, en yüksek ücret yüzde 0,05 ve ortalama ücret yüzde 14 oranında artmıştır. 1 Ocak 2014 tarihinde yapılan ikinci skala düzenlemesi ile de toplu iş sözleşmesinin birinci yıl birinci 6 ay ve ikinci 6 ay zammı olarak kapsam içi personele 1 Ocak 2013 tarihinde yüzde 4 ve 1 Temmuz 2013 tarihinde yüzde 4 olmak üzere iki kez ücret artışı yapılmıştır. Son dönemde başta Batman Bölge Müdürlüğümüz olmak üzere Genel Müdürlük ve diğer Bölge Müdürlüğümüz personeline yapılan kreş yardımları büyük oranlarda artırılmıştır. Toplam 500 personelimizin yararlandığı kreş yardımlarına, ortaklığımız aylık yaklaşık 213 bin TL kaynak ayırmaktadır. TPAO siyasi bir kurum değil. Adı devlet şirketidir ama TPAO yönetim kurumu vardır yönetim kurumu üzerinden TPAO yönetilir teknik kararlar alır tabi aldığımız kararlar zaman zaman siyasi neticeleri de olabiliyor. Öyle durumlarda da doğal olarak siyasette bakanlığımızda Dışişleri Bakanımızla iletişim kurarak hareket ederiz ve doğru olan da budur. TPAO’nun hakikaten son 10-12 yıldır müthiş bir iktidar desteği var her ortamda samimiyetle söylüyoruz burada ikiyüzlülük etmenin hiçbir anlamı yoktur. İstediği gibi yatırımları yapıyor. TPAO’da biz oluşumlar içerisinde oluyoruz, bakanlığımıza gönderdiğimiz ve onlara talep ettiğimiz hiçbir şey geri dönmüyor neredeyse. Rahat bir çalışma ortamımız var o zaman biz diyoruz ki, bunu nasıl daha yukarıya taşıyabiliriz. TPAO’ya bu devlete daha çok katkı yapacak bir yapı nasıl getirebiliriz onun üzerine çalışıyoruz. Şahdeniz projesi dünyanın en büyük projelerinden biri, 1,5 milyar dolar satın alma parası ödeyeceğiz biz Faz- II’nin yüzde 10’luk kısmına. Şahdeniz’de TPAO’nun yüzde 19 hissesi olacak 2. büyük bir ortak olacak. Bu projeyi devlet bize sundu Türküye Cumhuriyeti Devleti bu işi TPAO yapsın bu hisseyi TPAO alsın dedi şimdi bu mantık ile yaklaşan siyasi iradeye siz kalkıp da TPAO’yu satacak derseniz ben burada art niyet ararım. Hiç kimse kusura bakmasın. Devlet sizi büyütmek için sizin peşinizden koşuyor, size imkanlar sunuyor biz farklı bir yaklaşım içerisindeyiz. Burada ayrı bir hesap var bu hesabı sormak ve soruşturmak bana göre sizin göreviniz, gazeteciler olarak sizin buna bakmanız lazım neden böyle bir yaklaşım var. TPAO’nun 60 yıllık tarihinde ilk defa bir saha satın alma yaptık Rusya’da tarihimizde bir ilk bu gittiğimizde de hakikaten bu konuda bir adım atalım çünkü bir şeyi bir kere yaptınız mı sonrası daha da kolay oluyor. Aslında bu Şahdeniz’de bu anlamda bir satın alma sayılır, buna yenilerini eklemek istiyoruz ve bu sayede de TPAO’yu artık küçük adımlarla değil büyük adımlarla büyütmek istiyoruz."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz