Çevre ve Madencilik Sempozyumu, sektör temsilcileri ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın katılımıyla Trabzon'da yapıldı. Bakan Bayraktar, "Çevre politikalarımızın ana unsuru kirlenmeyi engelleyerek, çevrenin korunmasını sağlayacak tedbirleri almaktır" dedi.
Trabzon'da bir otelde gerçekleştirilen Çevre ve Madencilik Sempozyumu’nda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Bakanlık olarak madencilik sektörüne her türlü desteği ve kolaylığı sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Madenciliğin ülkelerin kalkınmasında stratejik öneme sahip olduğunu belirten Bakan Bayraktar, "Madencilik sektörler arasında en yüksek katma değer ve istihdam oluşturma kapasitesine sahip bir sektördür. Ayrıca madencilik ülkelerin kalkınmasında da çok önemli stratejik öneme sahiptir. Gelişmiş sanayi ülkelerinin hemen hepsinde madencilik sektörü ekonomik kalkınmayı başlatan öncü sektör görevini de yürütmektedir. Günümüzde madenciliğin Gayrı Safi Milli Hasıla’daki payı ABD’de yüzde 4.2, Kanada'da 7.5, Avustralya'da yüzde 8.7, ülkemizde ise bu oran yüzde 1.5 gibi son derece düşük seviyededir. Bu durum, sahip olduğumuz yer altı zenginlikleriyle kıyaslandığında üretimimizin hiç de iç açıcı olmadığını görmekteyiz. Bu nedenle maden kaynaklarımızın sürdürülebilir kalkınma doğrultusunda değerlendirilmesinin önemi ortadadır. Madenlerin bulunduğu alanda çıkarılma zorunluluğu olduğundan dolayı madencilik faaliyetleri jeolojik yapıyı yer altı ve yer üstü suyunu, toprak ve bitki örtüsünü doğrudan etkilemektedir. Toz, gürültü, atık ve bunun gibi faktörler çevreye yönelik dolaylı etkiler oluşturmaktadır. Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak madencilik sektörümüze her türlü desteği ve kolaylığı sağlamaya çalışıyoruz, bundan sonra da aynı duyarlılıkla sağlamaya çalışacağız. Ancak bunun yanı sıra çevre duyarlılığı açısından da sektörü denetlemek zorundayız. Devletin asli görevi olan denetim fonksiyonunu da yerine getirerek bu duyarlılığı yerine getirmeye çalışacağız. Çevre politikalarımızın ana unsuru kirlenmeyi engelleyerek, çevrenin korunmasını sağlayacak tedbirleri almaktır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çevre politikasının uygulanmasını sağlayacak en önemli argüman çevresel etki değerlendirmesidir. Yürüttüğümüz çalışmalar bu çerçevede yapılacaktır" dedi.
“ÇED KARARLARINA BAKTIĞIMIZDA MADENCİLİK SEKTÖRÜ YÜZDE 55 İLE BİRİNCİ SIRADA”
Bakan Bayraktar, ÇED kararları bakımından madencilik sektörünün birinci sırada yer aldığını ifade ederek, "Bilindiği gibi madencilik sektörü çevrenin en önemli aktörlerinden biridir. ÇED kararlarına baktığımızda madencilik sektörü yüzde 55 ile birinci sıradadır. Tüm sektörlerde olduğu gibi madencilik sektöründe de para kazanmak, değer üretmek önemlidir. Fakat ayın zamanda çevreyi ve insanı korumak da ondan daha önemlidir. Önce can, sonra mal, sonra para, önce hayat hakkı, sonra para kazanmak. Çeşitli vesilelerle dile getirdiğiniz sorunlarınızın birçoğunu çözmek için ciddi gayret ve duyarlılık gösterdik, bir kısmını da çözdük, çözülmesi noktasında da destek oluyoruz. Bundan böyle de destek olmaya devam edeceğiz sizinle birlikte. Aynı zamanda çevre için şeffaf bir yaklaşım benimsedik ve sektörle hep iç içe beraber olduk. Diğer bakanlıklarımızın da gösterdiği bilinci karşılıklı olarak empati yaparak artırmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Madencilik sektörünün sorunlarının çözümü için sektör temsilcilerinin görüşleri alınarak gerekli mevzuat güncellemelerinin yapıldığını belirten Bakan Bayraktar, “Sondaj ve krom atıkları ile ilgili sorunlar çevre yönetimi kanalıyla bir genelge yayınlanarak çözüldü. Zeytin ağaçları ile ilgili sıkıntılar vardı, bir zeytin ağacı olsa maden işletmecisi için engeldi. Yapılan yönetmelikle bu sorun çözüldü. Uygulamada birlikteliği sağlamak için eğitim çalışmalarını sürdürüyoruz. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu tarafından yürütülen madencilikle ilgili tüm izinlerin ÇED içine alınması planlamasına destek olundu. Tahsislerde Başbakanlık genelgesinden dolayı sektörde bir sıkıntı var, onu Başbakanımıza arz ediyoruz. Siz de kırmadan dökmeden bu konuda duyarlılığınız ve taleplerinizi iletirseniz bunların arkası gelecektir. Bir de ülkemizin değerleri, arsaları, arazileri, madenleri, tabi kaynakları usulsüz kullanılmamalı. Bunların biraz daha dikkatli, gerektiği gibi gerektiği yerde kullanılması lazım. Bir duyarlılık oldu, bu kendi kaidesi üzerine oturduğu zaman biraz daha rahatlayacaktır. Yaptığımız uygulamalar madencilik sektörü için karşılıklı bir yaklaşım oldu, biz de mutluyuz. Bundan sonra da bu yaklaşım sürecek. Dünya hızla gelişirken çevre sorunları da zamanla tüm insanlığı tehdit eder hale gelmiştir. Çevreyle barışık bir kalkınma anlayışının gerekliliği ortadadır. Bakanlık olarak madencilik sektörü açısından da bu anlayışı benimsiyoruz. Çevre ve insan sağlığı için kullanma, koruma dengesini de dikkate alarak gereken tedbirleri almakta bugüne kadar bu bakanlığımızın kısa konuşlanma süreci içerisinde tereddüt etmedik, bundan sonra da aynı kararlılıkla çalışmalarımızı yürüteceğiz. Bu noktada sektörü ilgilendiren bir hatırlatma; kırma eleme tesisleri artık kapalı ortamlarda yapılmalı. 1 Ocak 20123 tarihine kadar bu işlem bitirilmelidir. Buna uymayan müesseselere yaptırım uygulayacağız" dedi.
Konuşmanın ardından TOBB Madencilik Konseyi Başkanı İsmet Kasapoğlu, günün anısına Bakan Erdoğan'a plaket takdim etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz