ANKARA (İHA) - Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, trafik kazalarının Türkiye'den götürdüğü kaynağının terör başı Abdullah Öcalan'ın 20 yılda götürdüğü kaynakla eşit olduğunu söyledi.
Ankara Ticaret Odası'nda 2 gün sürecek olan 2. Trafik Şurası açılış töreni yapıldı. Törene, İçişleri bakanlığı Müsteşarı Şahabettin Harput, Emniyet Genel Müdür Vekili Necati Altıntaş, Ankara Valisi Kemal Önal, İçişleri eski Bakanı Nahit Menteşe, DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük'ün yanısıra üst emniyet görevlileri ve çeşitli sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı.
Toplantıda bir konuşma yapan ATO Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'nin gider kaynaklarından birisinin de trafik olduğuna dikkat çekerek başladığı konuşmasında, trafik kazalarının Türkiye bütçesini olumsuz etkileyen, insanları fakirleşmesine neden olan bir olgu olduğunu söyledi. Kazaların son 10 yıllık bilançosunun 100 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Aygün, IMF'nin 1 milyar 200 milyon dolarlık krediyi serbest bırakması için bütçenin, Maliye'nin, Hazine'nin denetlenmesine göz yumulduğunu ifade etti. "8-10 milyar dolarlık bir paranın süpürülerek çöpe atıyoruz. Türkiye'de yılda 75-80 milyar dolar vergi topluyoruz. Toplanan vergilerin 8-10 milyar dolarlık kısmı yani yüzde 10'luk kısmı trafik belasından dolayı çöpe gidiyor" diyen Aygün, trafik kazaların Türkiye'den götürdüğü kaynağının terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın 20 yılda götürdüğü kaynakla eşit olduğunu bildirdi. Aygün, trafik terörüyle PKK terörünün rakamsal olarak farkı olmadığını ifade ederek, "Terör 20 yılda 30 bin can alırken 100 milyar dolar paradan olundu. Trafik terörü 70-80 bin canımızı aldı o da, 100 milyar dolar paramızı götürdü. Öcalan ile trafik terörünün hiç bir farkı yok" dedi.
"Ortada bir hastalık var. Hastalığın unsuru da yüzde 97.2 insan unsuru. Eğer insanı yetiştirebilirsek, insana yatırım yapabilirsek trafik kazalarını aşağı çekeriz" diyen Aygün, Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne yüzünü döndüğünü ama AB'nin trafik sorununun nasıl çözdüğüne bakmadığını ifade etti. Aygün şöyle konuştu;
"Maalesef bir tren kazası oldu, bütün Türkiye ayağa kalktı. Demiryollarımızı linç ettik. Demiryolları linç edilmemesi gereken bir unsurdur. Tren kazalarında sadece 62 yılda 579 kişi ölmüş".
25 AB ülkesindeki kamyon sayısından Türkiye'de daha fazla kamyon olduğunu söyleyen Aygün, taşımacılığın ise sadece yüzde 2'sinin demiryolları ile yapıldığını belirterek, bunun AB ülkelerinde yüzde 40'lara çıktığına dikkat çekti.
Gelişmiş ülkelerinin sorunun tren yoluyla çözdüğünü vurgulayan Aygün, "Biz ne yapıyoruz. Biz tren kazası nedeniyle insanlar trenden uzaklaştırılıyor. Trafik kazalarında ayda 500 kişi ölüyor hiç kimse bunu hissetmiyor. Araştırmalar karayolunun demiryoluna göre kaza sayısı bakımından 22 kat, ölü sayısı bakımından 8 kat, yaralı sayısı bakımından da 17.7 kat daha tehlikeli olduğunu ortaya koyuyor. Ölüm riski 1 milyar yol-km başına demiryollarında 17 iken karayollarında 140" ifadesini kullandı.
1950 yılından günümüze karayolu uzunluğu yüzde 80 artarken demiryollarının sadece yüzde 11 arttığını bildiren Aygün, karayolu taşımacılığının demiryolundan 7 kat pahalıya geldiğini, demiryolunun karayolundan yakıt açısından 6 kat ucuz olduğunu ifade ederek, "Nakliyatın üretimdeki maliyet etkisinin yüzde 35-40 düzeyinde olduğu düşünüldüğünde demiryolu Türk firmalarının rekabet şansı için de hayatı önem taşıyor" dedi.
Aygün, konuşmasını şöyle sürdürdü: "AB bize 'Niye trafik kazalarında 10 bin kişi ölüyor, 5 bin kişi ölüyor, bunun düzeltin' demiyor da Papaz okulu açın diyor. Ne alakası var bunun. Eğer AB Türkiye'yi bir yerle getirmek istiyorsa bunun düzeltsin, bıraksın papaz okulunu. AB bunları dayatmıyor, bunları müzakere etmiyor. 5 madde sayıyor bunu yap. 3 gün sonra Apo'yu da bırak derler".
Muasır medeniyetler nasıl çıkılacağının araştırılması gerektiğini söyleyen Aygün, "İlla ki muasır medeniyet seviyesine çıkmak gidip Avrupa'ya teslim olmak demek değil" dedi.
Ülkenin refaha kavuşmasının kendi çabalarımızla mümkün olacağını ifade eden Aygün, "Trafikte doğru, gelişen ülkelerin yapmış olduğu gibi tren yolundan geçiyor. Tren yolunu linç etmekten geçmiyor. Tren yolunu bahane bulup siyasetçiyi ya da hükümeti linç etmekten geçmiyor. 30 vatandaşımız öldü, Allah rahmet etsin. Unutmayın bir yılda 5 bin kişi trafik kazalarında karayollarında ölüyor hiç kimse karayollarını linç etmiyor" diye konuştu.