Trakya’nın tarihi mirası gün yüzüne çıkarılıyor

Edirne’nin Keşan ilçesinde kültür envanterinin hazırlık çalışmaları çerçevesinde arkeolojik alan araştırmalarını sürdüren Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, yaptığı açıklamada, Trakya Bölgesi’nin gizli kalmış tarihi miraslarını gün yüzüne çıkarmak için çalışmalarına devam ettiklerini bildirdi.
Bölgedeki arkeolojik alan araştırmalarının tamamlanmasının ardından, Keşan’ın, Trakya’daki yerleşim birimleri arasında kültür envanter çalışmasında öncü olacağını kaydeden Beksaç, "Mecidiye’nin, İtalyan Koyu olarak bilinen bölgesi ve burada bulunan İtalyan Kalesi genellikle ismen tanınan bölge. Ama bilimsel araştırması maalesef çok iyi yapılmış değil. Yaptığımız çalışmalar, bölgenin niteliği itibariyle yüzey ve tespit araştırması. Bizim yaptığımız bir arkeolojik bir çalışmadır. Bunun dışında bildiğiniz gibi folklorik, etnografik ve diğer kültür dallarını içene alan çalışmalar yapılmakta. Bunlar tamamlandıktan sonra bir kitap ya da bir envanter içinde toplanacaktır. Bu çalışma ile Keşan şu anda Trakya’daki tek ve öncü ilçe olma durumunu kazanmış bulunmakta. Ne yazık ki Trakya’da bulunan illerin, üçünün de hazırlanmış bir envanteri yok. Bu öncü çalışma, Keşan’ı, Trakya’da sorumluluk sahibi bir ilçe durumuna getirecektir." dedi.

"ROMA VE BİZANS SÜRECİNİN OLDUĞU KESİN"
Engin Beksaç, Mecidiye beldesi sahilinde bulunan ve İtalyan Kalesi olarak bilenen yer hakkında bilgi vererek, şunları söyledi: "İtalyan Koyu’nda bulunan bu yapı, ilk bakışta bir kale olarak karşımıza çıkıyor. Bulduğumuz malzeme itibariyle burada bir Roma ve Bizans sürecinin olduğu kesin. Ama dikkatli bir incelemeyle Roma dönemi öncesi de burada bir yerleşmenin olduğunu görmek mümkün. Burada bir Trak tapınağı var. Ama bu tapınak dışında, bir başka şüphemiz daha var. Burası bir Trak şefinin idari merkezi de olabilir. Çünkü Trakların yöneticileri hem rahip hem asker hem kraldır. Rahip kral şeklindedir ve bu nedenle idari merkezlerinde hem tapınaklar hem askeri ve sosyal birimler bir arada bulunmaktadır. Aynı zamanda Bizans sürecinde de çok uzun bir kullanım olduğu görünmekte. Bu nedenle Trakya üzerinde bulunan tapınak dizgeleri arasında ilginç bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Denize dayalı tapınaklar arasında Trakya’da şu ana kadar rastlamış olduğumuz ikinci örnek. Bir üçüncü örnek Bulgaristan’da var. Denizle bütünleşen Trak tapınaklarını bulmak çok olağan bir durum değil."

"ÖNEMLİ BİR ORTAÇAĞ KÜLTÜR MİRASI OLUŞTURACAK"
Bölgede, bir taraftan Edirne’ye, bir taraftan da İstanbul’a haber götürecek şekilde kale ve kuleler ağının söz konusu olduğunu dile getiren Beksaç, "Bu ağ ortaya çıkartıldığında hem Keşan hem Edirne hem Trakya açısından gerçekten önemli bir ortaçağ kültür mirası oluşturacaktır. Bu kültür mirasının da turizme döndürülmesi zor değil. Bölgenin iki aylık olan kumsal turizmine ek olarak, geniş boyutlu bir kültür turizm olanağı sağlamak mümkün." diye konuştu.