HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Travestiye karakolda iğrenç teklif!

Travesti Özlem anlatıyor: Ben halktan mı daha fazla şiddet gördüm yoksa polisten mi? İşte irkiltici yanıt...

Travestiye karakolda iğrenç teklif!

Yapılan araştırma ise insanın kanını donduracak cinsten: Bıçaklanıyorlar, göğüslerinden vuruyorlar, kafaları ve cinsel organları kesilip çöp tenekesine atılıyor. Hayatlarını seks işçiliği yaparak kazanmaya mahkum bırakılan travestilerin peşinde bir seri katil yok. Kendilerine karşı gün geçtikçe katmerlenen toplumsal nefret, öldürülmekten kurtulan travestileri ise dozu linçe varan şiddet dolu bir hayata baş başa bırakıyor. Özlem ve Cansel'in isimleri takma, anlattıkları maalesef gerçek.

Seks işçiliğine başladıktan sonra neler yaşadınız?

Özlem: Ailemin yanından ayrıldıktan sonra hayatımı sadece seks işçiliği yaparak kazandım. Halen ekmeğimi böyle kazanıyorum. Bu işi yaparken her türlü şiddet gördüm. Linç girişimimine bile maruz kaldım. Şimdi düşünüyorum, ben halktan mı daha fazla şiddet gördüm, polisten mi? Kesinlikle polisten daha fazla şiddet gördüm. Bu eskiden inanılmaz boyutlardaydı. 2000 sonrası karakolda işkence çok azaldı. Artık sokakta dövüp bırakıyorlar. 90'lı yıllar yaşadıklarım bugün bile etkisini sürdürüyor. O yıllarda, İstanbul'da seks işçiliği yapıp 34 XXX 50 plakalı ekip otosonu bilmeyen yoktur. Nerede göz altına alınırsan alın, bu araç gelip bizi Şişli İlçe emniyet Amirliği'ne götürüyordu. Önce tazyikli suyla yıkayıp ardından döverlerdi. ek kişilik koğuşlarda üç dört kişi sokuyorlardı. Orada günlerce çırılçıplak bekletiliyorduk. Gecenin, günün ne olduğunu anlamıyorduk. Bir defasında nöbetçi memur bana "Oral seks yap, sana yemek vereyim" dedi. Bu benim başıma geldi ve kabul ettim. Yemekle elbiselerimi verip saatin kaç olduğunu söyledi. Çok net hatırlıyorum, saat 11'de geliyormuş. Önceki akşam 9 gibi almışlardı. beni.

Yaşadıklarınızın etkisinin bugün de sürdüğünü söylediniz. Bunu biraz açar mısınız?

Yaklaşık iki senedir psikiyatrik tedavi görüyorum. Nerede bir polis görsem aşırı korku ve nefret hissediyorum. Kabus gibi bir hayat bu, artık taşıyamaz hale geldim. Gündüz vakti yolda, İstiklal Caddesi'nde yürüyorum, karşıdan polis geliyor. Ben ya bir mağazaya giriyorum, ya kenardan görünmeden geçmeye çalışıyorum. Binlerce kişinin önünde "Gel lan buraya!" diyecek, bana hakaret edecek, herhangi bir tepki göstersem polise mukavemet gerekçesiyle gözaltına alacak. Ama ben sadece yürüyorum. Bunlar neden başıma geliyor. Neden? Her zaman, her durumda suçluyum. Çünkü travestiyim.

*****

HERKES DUYDU POLİS DUYMADI!

Travesti Cansel, başına gelen ilginç bir linç hikayesini şöyle anlatıyor:

Divan oteli civarında üç-dört genç bana doğru yöneldi. Biri geçerken yumruk salladı, karnıma geldi. Tepki gösterir gibi oldum, diğerlerinin saldırmaya hazırlandığını görünce korktum, "Çok ayıp" gibi laflar söyledim. Küfürlerle üzerime doğru yürümeye başladılar. "Hepinizi öldürceğiz!" diye bağırıyorlardı. Kaçmayı düşündüm ama karşımdakiler genç çocuklar, nasıl kaçayım? Bir anda biri çantama yapıştı, ben çantamı vermemeye çalıştım. Bu sefer boğuşmaya başladık. Beni yere yıktılar. Ve öyle bir dayak yedim ki kafam, gözüm, saçım, her yerim şişti."Polis" diye bağırıyordum, sesime polisten hariç herkes gelmişti. İki kadın geldi "Ne yapıyorsunuz?" diye tepki verdi. Kadınlmara "Defol git, bunlar travesti" diye bağırdılar. Kadınlar polisleri çağırdılar herhalde. Polisler beni çocukların elinden aldı. Polise sürekli "Abi, biz arka sokaktanız" diyorlardı. Şişli Eftal'de iki saat müşahade altında kaldım. Sonra karakola geldiğimde çocukları sordum, "18 yaşın altında olduğu için biz işlem yapamadık, çocuk bürosuna yolladık" dediler. fade veriken "Sen onlara sprey sıkmışsın, önlerini kesmişsin" dediler. Sonra 15 gün nefes almada zorluk çektim. Hala sağ böbreğimde ağrılarım var.

Bir diğer travesti Özlem, karşılaştığı şiddeti anlatıyor:

En son iki ay önce haraç vermediğim için maruz kaldığım saldırı olayı var. Taksim'de bir gay kulüpte konsomatrislik yapıyordum. O civarda travestilerden haraç toplamaya başlayan bir çetenin varlığını biliyordum. Ama ne yapabilirim ki, işe gitmek zorundayım. Bir gece mekanın önünde sigara içiyordum. Yasa çıktı ya! Başkaları etkilenmesin diye artık içeride sigara içemiyoruz. Ama beni sokakta satırla dilim dilim k essinler, kimsenin umurunda değil. Kapının önüne çıkar çıkmaz, altı-yedi kişilik bir grup geldi. "Otopark parası vereceksin" dediler. Ben de arabam olmadığını, niye otopark parası vereceğimi sordum. Sopa ve satırlarla saldırdılar, öldüresiye dövdüler. Bir süre baygınlık geçirmişim, kendime geldiğimde sokakta yatıyordum. Kan revan içinde tek başıma karakola gittim. İlgilenmediler, şikayetimden vazgeçirmeye çalıştılar. Karakoldan sonrra yine tek başıma Taksim İlkyardım'ın aciline gittim. Kafam birçok yerden yarılmışt, kollarım ve baldırlarım mosmor olmuştu. Bir ay yataktan kalkamadım.

Bu çete Taksim'de ne kadardır faaliyet gösteriyor?

Bildiğim kadarıyla bir yılı geçkin bir süredir haraç topluyorlar. Karşı çıkanları bana yaptıkları gibi döverek yıldırmaya çalışıyorlar. aynı grup haraç vermeyen bir arkadaşımın yüzünü jiletle bozdu. O da şikayetçi oldu ancak baskı yaptılar, vazgeçirdiler.

Şikayetinizi geri almadığınız için korkmuyor musunuz?

Neden korkmayayım? Sonuçta arkadaşlarımın yaşadıkları ortada. Ayrıca Taksim'de yaşanan faili meçhul travesti cinayetleri var. Kendi başıma tedbir almaya çalışıyorum. Avrupa yakasında işe çıkmıyorum. Hatta mecbur kalmadıkça karşıya adımımı dahi atmıyorum.

En Çok Aranan Haberler