MERSİN (İHA) - Mersin'de, seyahat ettiği trene atılan taşlardan biri gözüne isabet eden lise öğrencisi, kör olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi'nde yapılan operasyonla gözündeki taş parçası çıkarılan ve görme bozukluğu yaşayan genç kız, "Atılan bu taş, benim için doğumgünümde acı bir sürpriz oldu. Artık trene binmekten korkuyorum" dedi.
Adana'daki ablasını ziyaret ettikten sonra, Mersin'e dönmek için kardeşiyle birlikte trene binen 17 yaşındaki Cahide Günyeli, tren Bekirde Kavşağı'na geldiği sırada dışarıdan atılan taşla kanlar içinde kaldı.
Sol gözüne isabet eden taşla görme bozukluğu yaşayan Tevfik Sırrı Gür Lisesi son sınıf öğrencisi Günyeli, trenin Mersin'e ulaşmasının ardından yolcuların yardımıyla evine gitti. Ailesi tarafından doktora götürülen genç kızın yapılan kontrollerinin ardından kör olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtildi. Acı olay nedeniyle okuluna da ara vermek zorunda kalan Cahide Günyeli, tetkiklerin tamamlanması için hastanede kontrolden geçiriliyor.
Yaşadığı olayı anlatan genç kız, "Açık camdan dışarıyı izliyordum. Geçtiğimiz yerde o sırada bir düğün vardı. Aniden taş geldi. Sol gözüm kanamaya başladı. Yolcular yardımcı oldu. Mersin'e ulaştıktan sonra eve geldim. Hiç görmüyordum. Hastaneye gittik. Hastanede acil serviste doktor kontrol ettikten sonra gözümün tedavi edilmesi gerektiğini söylediler" diye konuştu.
Mersin Devlet Hastanesi'nde 3 gün kaldıktan sonra MEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen Cahide Günyeli'nin, burada yapılan incelemesinde gözünde yırtılma meydana geldiği ve içeride taş parçası kaldığı anlaşıldı.
Yapılan operasyonla gözündeki taş parçası çıkarılan Günyeli, şu anda sol gözü ile görmekte zorlandığını, cisimleri ayırt edemediğini söyledi. Atılan taş yüzünden yaşantısında büyük değişiklikler olduğunu dile getiren Cahide Günyeli, "Taş parçası çıkarıldıktan sonra ilaç verildi. Bir süre sonra hastaneye gittiğimde, doktor yırtılmanın kapandığını söyledi.
Şu anda bulanık olarak görebiliyorum. Toparlayamadım kendimi. Arkadaşlarım sayesinde toparlanmaya çalışıyorum. Bu durum derslerimi de etkiledi. Yazıları göremiyorum. Bu korkuyu atlatmadan, trene binmeyi düşünmüyorum. Tek gözle kolay değil. Doğum günümde büyük bir hediye aldım. O gün doğum günümdü. Arkadaşlarımla pazartesi günü kutlamayı düşünüyordum.
Acı bir sürpriz oldu. İnsanlar trene binerken korkuyla biniyorlar. Taşlamalar çocukların suçu değil. Ben kendimden çok diğer yaralananlara acıyorum" şeklinde konuştu.
Trenlere yıllardır taş atıldığını söyleyen genç kızın babası Mehmet Günyeli ise, "Belki cam kapalı olsa bu başımıza gelmezdi. Bundan sonra insanların başına bu tür olayların gelmemesi için önlem alınmalı. TCDD bunun tedbirini almalı" açıklamasında bulundu.
Olayın adli bir vaka olmasına karşın bütün tedavi giderlerini kendi imkanlarıyla karşıladıklarını anlatan baba Günyeli, şöyle konuştu:
"TCDD'ye dava açacağım. Bundan sonra başka insanlar zarar görmesin. Gerekli önlemleri alsınlar. Bunu yapan çocuklar. Bu insanların anne ve babaları ile konuşulması gerekli. 11-12 yaşındaki çocuğa ne diyebilirsin. Bu çocukların bunları yapmasında herkesin payı var. TCDD görevlileri bunu her gün görüyor. Gerekli güvenlik önlemleri alınmış olsaydı, bu olmazdı. Yarın çocuğumun göremeyeceği anlaşılsa ben kime hesap soracağım. İkinci raporu aldıktan sonra TCDD'ye dava açacağım."