Yüksek düzeyde trigliserite sahip olmak kardiyovasküler hastalıkların riskini artırabilir. Trigliserit düşüklüğü ise genelde altta yatan bir sağlık sorunuyla ilişkilendirilir.
Trigliseritler, metabolizmaya enerji sağlamak için vücut tarafından sindirilen kimyasal bileşiklerdir. Trigliserit vücuttaki en yaygın yağdır ve bitkisel yağlar ile hayvansal yağların ana maddesidir. Yemek yenildiği zaman vücut hemen kalorileri dönüştürür ve trigliseritler yağ hücrelerinde depolanır. Daha sonra hormonlar, öğün arasında enerji için trigliseritleri serbest bırakır. Eğer yaktığınızdan daha fazla kalori alıyorsanız, (özellikle de karbonhidrat ve yağ gibi "kolay" kaloriler) trigliserit seviyeniz yüksek (hipertrigliseridemi) olabilir. Ayrıca trigliseridin görevleri arasında enerji sağlamak haricinde vücut ısısını dengelemek ve kan yoğunluğunu kontrol ederek kan basıncını sabit tutmaya yardımcı olmak vardır.
Basit bir kan testi, trigliserit değerinin sağlıklı bir aralıkta olup olmadığını ortaya çıkarabilir.
Doğru bir trigliserit ölçümü için kan alınmadan önce 9 ila 12 saat arası bir şey yiyip içilmemesi gerekir. Trigliserid testi neden yapılır? Kişinin kan yağları hakkında bir fikir sahibi olmak amacıyla trigliserit ve kolesterol düzeyleri ölçülür. Trigliserit seviyesinin düşük veya yüksek olması altta yatan bir hastalıktan kaynaklanıyor olabilir.
Yetersiz beslenme, vücudun işlevlerini sürdürmek için vitamin, mineral, protein, karbonhidrat ve yağ gibi besin maddelerini yeterli miktarda alamaması olarak ifade edilebilir. Sağlıksız beslenmenin kronik hale gelmesi vücut yağını azaltarak trigliserit seviyelerinin düşmesine neden olur.
Bazı ilaçlar yağ depolarını azaltarak trigliserit seviyesinin düşmesine yol açar. Bu ilaçlar arasında nikotinik asit, statinler, fenofibrat, gemfibrozil ve klofibrat bulunur. Ayrıca balık yağı da trigliserit düşürücü etkiye sahiptir ve düşük karbonhidratlı bir diyetle kombine edildiğinde vücuttaki trigliserit seviyesini beklenenden daha fazla azaltabilen potansiyel bir karışım haline gelir.
Malabsorpsiyon sendromunda, vücut sindirilen gıdalardan besinleri düzgün bir şekilde emmekte problem yaşar. Yağ emilemezse, trigliserit seviyeleri azalır.
Hipertiroidizmde aşırı aktif tiroid bezi nedeniyle T3 ve T4 hormonlarının aşırı üretimi söz konusudur ve sonuç olarak metabolizma oranı yükselir. Yüksek bir metabolizma oranı, normalden çok daha hızlı oranda yakılan daha fazla enerjiyi gerektirir. Trigliseritler enerji sağlamaktan sorumlu olduklarından, kendi seviyelerinde düşüşe neden olurlar. Hipertiroidizm belirtileri arasında hızlı kalp atışı, aşırı terleme, iştah artışı, yorgunluk hissi, titreme, sinirlilik ve uykuya dalmada zorluk yer alır.
Hem yüksek hem de düşük trigliserit düzeyleri çoğu zaman belirli semptomlara yol açmaz. Trigliserit düşüklüğünün belirtileri genellikle altta yatan nedenle ilişkilidir. Örneğin, hipertiroidizm, yetersiz beslenme veya malabsorpsiyon sendromunun belirtileri yaşanabilir.
Yetersiz beslenmeye bağlı trigliserit düşüklüğü, uyuşukluk hissi, soğuk algınlığı, kuru cilt, saç seyrekliği, kas atrofisi, ishal ve kilo kaybı gibi semptomlara neden olabilir. Malabsorbsiyondan kaynaklanan trigliserit düşüklüğüne ise, yavaş büyüme, kilo kaybı ve kas kaybı gibi semptomlar eşlik edebilir.
Trigliserit düşüklüğünün nedeni tespit edildikten sonra planlanın tedavi programında amaç trigliserit seviyelerini yükseltmektir.
Yüksek trigliseritlerin en yaygın nedeni kontrolsüz diyabettir.
Yüksek trigliserit seviyesi, kalp hastalığı, diyabet ve inme riskini artıran bir metabolik bozukluğun belirtisi olabilir.
Trigliserit yüksekliğinin diğer nedenleri:
Beta-blokerler: Kan basıncı, göğüs ağrısı ve kalp ritmi problemlerinin tedavisi için yaygın olarak reçete edilen bir ilaçtır.
Diüretikler: Vücudun fazla sıvıdan kurtulmasını sağlayarak kan basıncının düşmesine yardımcı olmak için kullanılır. Su tutma semptomlarını tedavi etmek için de kullanılabilir.
Kortikosteroidler: Şiddetli ağrı ve inflamasyon vakalarını tedavi etmek için kullanılır.
Retinoidler: Akne gibi cilt sorunlarını tedavi etmek için kullanılır.
İhtiyaç duyduğunuzdan daha fazla kalori tükettiğinizde, vücudunuz bu kalorileri trigliseritlere dönüştürür ve yağ hücrelerinde saklar. Bu yüzden kilo vermek kan trigliserit seviyenizi düşürmenin etkili bir yoludur. Yapılan araştırmalar, vücut ağırlığınızın en az %5'ini kaybetmenin, trigliserit düzeylerini düşürmede kalıcı bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir.
Gizli şeker genellikle tatlılar, alkolsüz içecekler ve meyve suyunda bulunur. Beslenme programınıza eklediğiniz fazladan şeker miktarı trigliseritlere dönüştürülür, bu da kalp hastalıkları risk faktörleriyle birlikte trigliserit düzeylerinde artışa neden olabilir. Başlangıç aşamasında şeker oranı yavaş yavaş azaltılabilir. Alışveriş yaparken alınan gıdaların besin değerlerine bakarak alınması tavsiye edilir. Ayrıca beyaz pirinç, ekmek veya makarna yerine tam buğday ürünleri tüketilmeye başlanmalıdır.
HDL kolesterol ile trigliserit seviyeleri ters bir ilişki gösterir, bu da yüksek HDL seviyelerinin trigliseritlerin düşmesine yardımcı olabileceği anlamına gelir. Aerobik yapmak, kandaki HDL seviyelerini artırarak trigliseritin düşmesini sağlar. Aerobik egzersizlerinin arasında yürüyüş, koşu, bisiklet ve yüzme yer alır. Amerikan Kalp Derneği haftada beş gün en az 30 dakika egzersiz yapılmasını öneriyor.
Lif, meyve, sebzeler ve tam tahıllarda bolca bulunur. Diğer iyi lif kaynakları arasında fındık, tahıl ve baklagiller vardır. Beslenme programınıza daha fazla lif eklemeniz, ince bağırsağınızdaki yağ ve şekerin emilimini azaltarak kanınızdaki trigliserit miktarının düşmesini sağlar. Bir çalışmada araştırmacılar, pirinç kepeği lif takviyesinin diyabetli kişilerin trigliserit seviyelerini %7-8 oranında azalttığını bulmuşlardır.
Yapay trans yağlar, raf ömrünü uzatmak için işlenmiş gıdalara eklenen bir yağ türüdür ve kızartılmış gıdalarda ve kısmen hidrojene edilmiş yağlarla yapılan fırınlanmış ürünlerin içinde yaygın olarak bulunur. Trans yağ tüketmek trigliserit ve kötü kolesterol seviyelerinin artmasına sebep olur. Trans yağ alımını en aza indirmek için işlenmiş, fırınlanmış ve kızartılmış gıdaların tüketimini mümkün olduğunca sınırlayın.