ANKARA (İHA) - İzmir'de yaklaşık 50 kişinin domuz etinden geçtiği ileri sürülen 'Trişinellozis' hastalığına yakalanmasından sonra başlayan tartışmalar devam ediyor.
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İrfan Erol, Türkiye'de artık domuz eti tüketildiği gerçeğinin su yüzüne çıktığını belirterek, kaçak olarak faaliyet gösteren domuz çifliklerinin yanısıra yaban domuz avı sonucunda elde edilen etlerin piyasaya sunulduğunu ileri sürdü.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Yasin Demirkan ise yaklaşan Kurban Bayramı'yla ilgili olarak, 'kurbanlık hayvan seçimi' ve 'kesim' konularında uyarılarda bulundu.
İzmir'de domuz etinin karıştırıldığı ileri sürülen çiğ köftelerin yenilmesi sonucu ortaya çıkan 'Trişinellozis' hastalığıyla ilgili olarak TVHB Merkez Konseyi'nde basını bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşan TVHB Merkez Konseyi Danışmanı ve Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İrfan Erol, ilginç iddialarda bulundu. Türkiye'de domuz eti tüketildiği gerçeğinin artık kabul edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Erol, "Türkiye'de birçoğu kaçak faaliyet gösteren domuz çiftlikleri ile mezbahanelerinin veteriner hekim kontrolü altına alınması gerekir. Çünkü devletin esas görevi gerekli kontrol ve denetim yapmaktır" diye konuştu.
BİLİNMEYEN GİZLİ TEHLİKELER Türkiye'de domuz eti tüketimiyle ilgili olarak basına yansıyan bölümün dışında bilinmeyen gizli tehlikelerin de bulunduğunu öne süren Prof. Dr. Erol, "Türkiye'nin birçok bölgesinde yaban domuzu avı yapılıyor ve piyasaya sunuluyor. Yaban domuzu etinin tüketilmesi halk sorunudur. AB'ye entegrasyon kuracaksak domuz yetiştiriciliğini gözden geçirmemiz gerekiyor" dedi. Çiftliklerde yetiştirilen domuzların kimlik ve kayıt altına alınmasını öneren Prof. Dr. Erol, sürü bazında sağlıklı hayvan yetiştirilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini kaydetti. Avrupa ülkelerinde domuzların mezbahanede kesildikten sonra 'Trişinellozis' muayenesinden geçirildiğini anlatan Prof. Dr. Erol, şunları söyledi:
"Çiğ köfte Türk kültürünün vazgeçilmez öğesi oldu, böyle bir şey yok. Çünkü sadece çiğ köfte değil çiğ olarak tüketilen tüm besinler bakteriyel sorunlar içeriyor. Etlerin iyi pişirilmesi ve eksi 35 santigrat derecede tutulması gerekir. Bunun yanısıra Türkiye'de yaban domuzu avının önüne geçilmesi çok önem olacaktır. Tüm bu sorunların yaşanması Türkiye'de yeterince veteriner hekim istihdamının yapılmamasından kaynaklanıyor. Ayrıca yasalarda değişiklikler yapılmalı ve uygulanmalıdır. 'Trişinellozis' ve buna benzer hayvan hastalıkları Avrupa'da, Amerika'da da görülüyor, ancak onların yasaları bizden daha düzgün olduğu için sorun yaşanmıyor. Bizim bu konuda çok eksiğimiz var."
"KURBANI, HAYVANA ACI VERMEDEN KESİN" TVHB Merkez Konseyi Başkanı Yasin Demirkan ise yaklaşan Kurban Bayramı'yla ilgili olarak, 'kurbanlık hayvan seçimi' ve 'kesim' konularında uyarılarda bulundu. Başkan Demirkan, kurban edilecek sığır ve danaların en az 2 yaşında olması, koyun ve keçilerin ise 1 yaşından küçük olmaması gerektiğini belirterek, annesi büyüklüğünde olan 6 aylık küçükbaş hayvanların da kesilebileceğini söyledi. Kurbanın dini bir görevin yerine getiriliyor olmasının yanında, sağlık ve ekonomik yönleri de olan bir olgu olduğunu ifade eden Başkan Demirkan, "Kurbanlık hayvanların hijyenik şartlarda ve mümkünse veteriner hekimin kontrolünde kesilmesi, yüzülmesi, elde edilen et ve sakatatın sağlıklı bir şekilde tüketime sunulması gerekir. Bununla birlikte kurban artıklarının çevre sağlığını bozmayacak şekilde imha edilmesi veya atılması önemli bir konudur" dedi.
Başkan Demirkan, kurbanın hayvana acı verilmeden, keskin bir bıçakla kesilmesi konusunda vatandaşları uyardı. Şehirleşme ve apartman yaşamının getirdiği sorunlar nedeniyle, kurbanın özellikle sağlık yönünün daha fazla önem kazandığını vurgulayan Başkan Demirkan, "Kasaplık hayvanların satılacağı pazar yerlerinin kurulması, burada satılacak hayvanların veteriner hekimler tarafından özellikle sağlık ve gebelik yönlerinden ayakta muayene edilmesi önemli bir husustur. Şehir ve apartman yaşamının bir sonucu olarak teknik ve sağlıklı kesim yapılacak yerlerin belirlenmesi, kesim ve yüzüm işlemlerinin de buralarda kontrollü ve bilimsel olarak yapılması zorunluluğu getirilmelidir" diye konuştu.