İSTANBUL (AA) - Thomson Reuters Vakfı Üst Yöneticisi (CEO) Monique Villa, savaşların, 40 yıl öncesine kadar basında tamamen farklı bir şekilde ele alındığını belirterek, "Sebebi şuydu, gazeteciler erkekti. Erkekler teknolojiye, orduya, ilerlemeye daha fazla ilgi duyar. Sonra kadınlar savaş muhabiri olarak çalışmaya başladığında, o insani açı işin içine girdi. Bugün insani açıdan savaşlar basında yer alıyor. Kadınlar, gerçeğe yaklaşmanın yolunu, meseleleri yazmanın şeklini değiştirdi."
Villa, Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortağı olduğu, "Parçalanmış Bir Dünyada Barış ve Güvenliği Yeniden Düşünmek" temasıyla Swiss Hotel The Bosphorus'ta düzenlenen TRT World Forum'un "Şiddetin Dünyasında Kadın Liderliği" başlıklı oturumdaki konuşmasında, Dünya Bankası verilerine göre, kadınların global olarak maaşlarının yüzde 90'ını ailelerine harcadığını aktardı.
"Daha fazla kadın lider olsa daha barışçıl ve huzurlu bir dünya olurdu." varsayımına değinen Villa, "Erkekler ve kadınlar değişik şekilde yönetmez, bu doğru değil. Gerçekler öyle demiyor. Kadınlar belki cumhurbaşkanı olarak değil ama iş dünyasında bazı şeyleri hatırı sayılır derecede değiştirdi. Savaşlar, 40 yıl öncesine kadar basında tamamen farklı bir şekilde ele alınırdı. Sebebi şuydu, gazeteciler erkekti. Erkekler teknolojiye, orduya, ilerlemeye daha fazla ilgi duyar. Sonra kadınlar savaş muhabiri olarak çalışmaya başladığında, o insani açı işin içine girdi. Bugün insani açıdan savaşlar basında yer alıyor. Kadınlar, gerçeğe yaklaşmanın yolunu, meseleleri yazmanın şeklini değiştirdi." diye konuştu.
Villa, birçok ataerkil toplumda kadınlar açısından işlerin çok zor olduğunu ve başarılı olmanın kolay olmadığın dile getirerek, "Kadın ne zaman ki çalışır, o zaman ailedeki çocuklar daha iyi beslenir, daha iyi eğitim imkanlarına kavuşur. Bu bir ekonomik gerçek. 1,3 milyar insanın yaşadığı Hindistan'da kadınların erkeklerle eşit hakları olsaydı, dünyanın önde gelen ekonomilerinden birisi olurdu, hatta 1 numaralı ülke olurdu. Bugün öyle değiller. Bunu bütün gelişmekte olan ülkelere uyguladığınızda ne kadar farklı tablo olduğunu görürüz." dedi.
Monique Villa, erkek çocukların kadınlarla aynı haklara sahip olduğu konusunda eğitilmelerinin önemine işaret etti.
- "Ne kadar çok enerji ve beyin gücü ziyan ediliyor"
İnsan hakları avukatı Diana Buttu da kadınların güç pozisyonunda olduğunda bile insanları en öne koymaya çalıştığını belirterek, "Mesela Filistin'de kadınlar İsrail askerinin işgaline karşı ortaya çıktığında tek bir kadın 'Ben, ben, ben' demiyor. Onun yerine hepsi bir araya geldi. Genç Filistinli delikanlılar genelde İsrail ordusu tarafından tevkif edildiğinde, 3-4-5 kadın gelip çocuğu askerlerin elinden çekip, 'O benim oğlum.' diyordu. Bütün bu kadınlar bir araya geldi. Bu da toplum olarak birlikte çalışmanın göstergesi." diye konuştu.
Buttu, Filistin'de güç odaklarının erkekler tarafından elde tutulduğuna değinirken, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İstatistiklerin de gösterdiği gibi gitgide daha fazla kadın ilerliyor ama bir yandan da süreçte geriye dönüş de var. Çok az sayıda liderlik pozisyonunda olan kadın var çünkü kota sistemleri var. Ataerkil sistemlerin nüfusun yüzde 51'ini oluşturan kadınlara daha imkan tanıması değil, toplum içinde daha iyi eğitimli kadınların bu pozisyonlara gelmesi gerekiyor. Filistin'de üniversite giriş sınavını kazananların yüzde 60'ı kadın. 4 yıllık üniversite eğitimin sonunda kadınlarda işgücüne katılım yüzde 20'de kalıyor. Kadınlar, ne yazık ki enerjilerini, beyinlerini işgücüne aktaramıyor. Hala ataerkil sistemde sıkışıp kalıyoruz. Bu denklemdeki bozuklukları çözmeye başlamadan ilerleyemeyiz. Filistin toplumu olarak ilerlemeyi bırakın toplum olarak ilerleyemeyiz. Rakamlara baktığımız zaman Arap dünyasında görüyoruz ki ne kadar çok enerji ve beyin gücü ziyan ediliyor."
Kadınların gelişmiş Batı ülkelerinde de eşitsizliklere maruz kaldığını kaydeden Buttu, bazı ülkelerde kadınlara gerçekçi standartlarda doğum izni verilmediğini, kadınların doğum iznine çıktığı için birçok terfi fırsatını kaçırabildiğini anlattı.
Buttu, çocuk sahibi olmanın sadece kadınların sorumluluğuna indirgenemeyeceğini vurguladı.
- "Kadınların eğitilmesi önlendi"
Afgan Eğitim Enstitüsü CEO'su Sakena Yacoobi ise kadınların birbirlerini desteklemesi gerektiğini belirtti.
Dünya genelinde kadınların çoğunluğunda eğitim eksikliği bulunduğuna işaret eden Yacoobi, "Kadınların eğitilmesi önlendi. O yüzden 'kadının kapasitesi, bilgisi yok' deniyor. Kadına rol vermeden önce onun zaten eğitilmemiş olduğunu varsayıyorlar. Kadınlar hakkındaki bütün batıl düşünceler, kadın doğru düzgün iş yapamaz şeklindeki düşünceler bilgi eksikliği, eğitim eksikliğidir. Onun için kadınlar bir arada olmalı, her konuda birbirini desteklemeli." dedi.
Erkeklerin kadınlarla ilgili konuları anlamadığını, kadınların eğitilmesiyle ve bir yeteneğe sahip olmasıyla güç kazanabileceğini aktaran Yacoobi, erkeklerin de kadınların meselelerinin anlamaları için eğitilmesi gerektiğini söyledi.
Afganistan'da kadınların eğitime kazandırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini dile getiren Yacoobi, şöyle konuştu:
"Afganistan'daki kadınların yarısı artık kuvvetlendirildi. Afgan kadınlar öğrenmeye çok hevesli, beceri kazanıyorlar, CEO falan oluyorlar. Bir sürü kadın Afganistan'da işinde gücünde, politik arenadalar. Biz onlara yardımcı oluyoruz. Benim için bir kadın lider olarak erkeklere şunu göstermeli; biz daha iyiyiz diyebilmeliler. Zaten daha iyiler erkeklerden. Daha iyi organizatörler, ekonomiden daha iyi anlıyorlar, çocuklarını eğitiyorlar. Bunun sonucunda sanıyorum kadınlar belirli bir ortam verilirse son derece yetkin olabiliyorlar. Eğitirsek gerçekten çok başarılı oluyorlar."
Kadınların erkeklere oranla daha başarılı olduğu alanların bulunduğuna vurgu yapan Yacoobi, kadınların iyi müzakereci olduğunu, çevresiyle iyi iletişim kurabildiğini ifade etti. Yacoobi, kadınların aynı zamanda çocuklarının eğitimleriyle de yakından ilgilendiğini kaydetti.
Yacoobi, şöyle devam etti:
"Kadınlar değişik ülkelerde kapasite sahibi olduklarını göstermişlerdir. Hem ev işi yaparlar, hem çocuklara bakarlar, hem dışarıda çalışırlar, hem dinleyen bir lider olurlar. Adalet ve eşitlik getirirler. 'Ülkede ne oluyor, niçin bu insanlar iyi değil' diye sorarlar. Bunu tartışmaktan çekinmezler. Böyle bir kadın lider olduktan sonra sanıyorum bütün sorunlar azalacaktır. Maalesef üzülerek söylüyorum ki ülkemde bir savaş var. Evden çıktıktan sonra eve dönüp dönemeyeceklerini bilemiyorlar. Kaçıranlar var, çocukları kaçırılanlar var ama her gün yine de evlerinden çıkıp işe geliyorlar ve iyi bir şekilde çalışıyorlar."
Eğitimin kişiler üzerinde fark yaratan etkiler oluşturduğunu, iyi eğitim alan bir kadının önemli mevkilere gelebileceğine işaret eden Yacoobi, "Kadınların iyi ve kaliteli bir eğitimleri yoksa o zaman erkekler, 'bir şans verdik, olmadı' diyebilirler." değerlendirmesinde bulundu.
\
- "İlk olarak eğitimi kırsal alana götürmemiz lazım"
Yacoobi, birçok ülkede kadınlar hala suistimal edildiğini, haklarının teslim edilmediğini ve spor yapamadığını öne sürerken, kadınlara, "direnmeniz gerekli" çağrısında bulundu.
Kırsal alanda yaşayanların eğitimden daha çok mahrum kaldığının altını çizen Yacoobi, "Bütün gelişmekte olan ülkelerde halkın yüzde 80'i kırsal alanda yaşıyor. Herkes kentlere bakıyor, kentlerde insanlar üniversiteye gidiyor ama nüfusun yüzde yüzde 80'i kırsal alanda. Onlar okuma yazma bilmiyorlar. Bu insanlara eğitimi götüremezseniz bu mantaliteyi değiştiremezsiniz. Erkek çocuğunu kızların hakkı konusunda eğitemezsiniz. İlk olarak eğitimi kırsal alana, köye götürmemiz lazım. Onları eğitmeye çalışmamız lazım. Bu da mümkün." diye konuştu.
- "Hala yapacak çok şey var"
Eski Ekvator Çevre Bakanı Anita Alban da toplumlarda kadınların içinde bulunduğu birçok konuda erkeklerin karar aldığına dikkati çekti.
Alban, "Toplumlarda erkekler karar alabiliyorlar. Bir kadın kiminle evlenecek, bunun kararını erkekler verebiliyor. Böylece ailenin gelirini güvence altına alabilirler. Geçen yüz yılda bu istikamette kadın hakları için çaba gösterdik ama yine de bazı alanlarda hala yapacak çok şey var." dedi.
Anita Alban, eğitimin sadece alfabelerden ibaret olmadığını, kişilerin kültürlerini koruyarak eğitim alabileceklerini göstermek istediklerini sözlerine ekledi.