İSTANBUL (AA) - İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Vakfı Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, "Türkiye, Astana sürecini, Cenevre sürecine dahil etmeye çalışıyor. Bu siyasi çözüme götürecek. Tüm bunlar Erdoğan liderliğinde diplomasiyle liderlerle yaptığı yüz yüze görüşmelerle oluyor." dedi.
Dünyanın farklı coğrafyalarından küresel fikir liderlerini, akademisyenleri bir araya getiren ve "Küreselleşmenin Krizi: Riskler ve Fırsatlar" başlığı altında konuların ele alındığı TRT World Forum, İstanbul Kongre Merkezi'nde devam ediyor.
"Orta Doğu'da Değişen Dengeler ve Bölgesel İş Birliği" başlıklı oturumda konuşan Duran, Türkiye'nin Suriye meselesinde çok boyutlu zorluklarla karşı karşıya kaldığını, bir taraftan sığınmacılara ev sahipliği yaparken, diğer taraftan terör örgütü DEAŞ ve YPG ile mücadele ettiğini söyledi.
Terör örgütü YPG ile mücadelenin Türkiye’nin toprak bütünlüğü açısından hayati önem taşıdığını belirten Duran, "Türkiye 2016’da bu yana üç defa Suriye’ye harekat düzenledi. Sonuncusu Barış Pınarı Harekatı. Amacı, Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak ve DEAŞ ile YPG ile mücadele etmek. Diğer taraftan sınırlarını emniyete almak için. Bu masadaki tek plan, başka bir plan yok. Türkiye, Astana sürecini, Cenevre sürecine dahil etmeye çalışıyor. Bu siyasi çözüme götürecek. Tüm bunlar Erdoğan liderliğinde diplomasiyle liderlerle yaptığı yüz yüze görüşmelerle oluyor. Arap Baharı’ndan sonra ortaya çıkan zorluklar devam ediyor." diye konuştu.
Suriye'deki durumdan dolayı Türkiye-NATO-ABD ilişkilerinin nasıl devam edeceğine ilişkin soruya da cevap veren Duran, "Suriye iç savaşı Türkiye’nin çıkarları için çok kritikti. Mülteciler, terör grupları ve kutuplaşmalar. Türkiye tüm bunlarla mücadele ediyor. Bunlara rağmen NATO, AB yeterince yardım etmiyor, Türkiye’ye. Güvenliğiniz sağlamak için Rusya ve diğer ülkelerle iş yaparken sizi eleştirebilirler. Burada bir güç dengesi meselesi söz konusu. NATO’nun üyeliğinin sonlandırılması vesaire bütün bunlar etkisiz olacağını düşünüyorum. Türkiye ile olan ilişkilerinden dolayı." ifadelerini kullandı.
- "ABD’nin bölgedeki çağı son buluyor"
Shaikh Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve eski Brookings Editörü Salman Shaikh de ABD'nin Orta Doğu ülkeleri için güvenilirliğini yitirmeye başladığını söyledi.
ABD'nin Irak, Suriye ve Afganistan'daki durumu iyi yönetemediğini anlatan Shaikh, şöyle devam etti:
"ABD’nin Orta Doğu’daki geniş çağı son bulmaya başlıyor. Bu süreç Irak işgaliyle başladı, Obama’nın geri çekilmesi ile devam ediyor ve Suriye’deki son tutumuyla ABD’nin bölgedeki çağı son buluyor. Bu sadece Trump’la ilgili bir durum değil ama bu hem bölge hem de diğer kürsel güçler için zor bir süreç olacak. Suriye, tehlike çanlarını çaldıran bir örnek. Suriye’de barışçıl protestolar vardı ama bugün geldiğimiz nokta ortada. Erdoğan, Putin’le Suriye’nin geleceğini tartışacak ve bekleyip göreceğiz."
Shaikh, Orta Doğu'daki barışın tesis edilmesi için bazı ülkelerin tutum değiştirmesi, özellikle İsrail ve Filistin devlet başkanlarının değişmesi gerektiğini ve İsrail ile Filistin'in farklı iki devletin kurulmasıyla barışa ulaşabileceğini dile getirdi.
Orta Doğu barış süreçlerinde ABD'nin dürüst bir broker olmadığına dikkati çeken Salman Shaikh, "Bölge, Çin, Rusya ve Hindistan’la ilişkiler yürütüyor. Artık ABD’le sınırlı kalmıyorlar. Karşılıklı, güven ve saygı ile yola çıkılırsa bölge o zaman barışı tesis edebilir. Arap Baharı sonrası ülkelerin durumları ise Tunus ve Sudan'da yaşanan değişim çok önemli. Bu örnekler iyi incelenmeli." diye konuştu.
- "Geleneksel medyanın doğruluk ve derinlik avantajı var"
TRT Arabi Haber ve Program Direktörü Resul Serdar Ataş ise kriz dönemlerinde medyanın rolü üzerine bir sunum yaptı.
Medyanın, Soğuk Savaş döneminden bu yana çift kutuplu dünyaya alıştığını, küreselleşen dünyayı geç kavradığını belirterek, "Geleneksel medyanın iki avantajı var. Biri doğruluk, biri derinlik. Sosyal medya tarafında da teyit süreci ile ilgili bir eksiklik var. Maalesef geleneksel medya da sosyal medya gibi davranıyor. Sosyal medyada aynı zamanda bölge ile ilgili bilgi eksikliği de söz konusu." şeklinde konuştu.