HABER

"TRT'nin adı ‘Tayyip Radyo Televizyonu"

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gazete patronlarının köşe yazarlarına müdehale etmesi gerektiğine ilişkin sözleri değerlendirdi.

"TRT'nin adı ‘Tayyip Radyo Televizyonu"

Kılıçdaroğlu, “Biz ‘yandaş medya' olduğunu biliyoruz. Biz bu medyayı düzelteceğiz. Önce TRT'den başlayacağız. TRT'nin adı ‘Tayip Radyo Televizyonu” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Konya'nın Ereğli İlçesi’nde partililerle bir araya geldi. CHP İlçe Teşkilatı'nda konuşma yapan Kılıçdaroğlu, AK Parti'yi eleştirirken CHP'nin politikalarını anlattı. Bugünkü iktidar dömeninde yoksul sayısının arttığını öne süren Kılıçdaroğlu, “Tekel işçilerine seslenen Başbakan ‘Yetim hakkını size yedirmem’ diyor. Kendileri hamuduyla götürüyor” dedi.

AK Parti döneminde yoksul sayısının yanı sıra dolar milyarderlerinin artttığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: “CHP raydan çıkmış Türkiye'yi rayına oturtacaktır. Haramilerden bu ülkeyi temizlemek lazım. Siyasette ahlâkı egemen kılmamız gerekiyor. Biz düzgünlüğü ve doğruluğu savunacağız. Artık siyasi partiler yasası kesinlikle değiştirilmesi lazım. Daha saydam bir ülke istiyoruz. Yoksuluğun ve yolsuzluğun bitmesi için bizim iktidar olmamız lazım.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın köşe yazarlarına ilişkin sözlerini eleştiren Kılıçdaroğlu, TRT'de çalışan emekçilerin kendi görevlerini yaptıklarını ancak, yöneticilerin halkın tarafsız haber alma hakkını gasp ettiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

“Medyanın görevi nedir? Halkın doğru haber almasıdır. Sayın Başbakan dün ne söyledi il başkanları toplantısında? Diyor ki sayın Başbakan efendim bu köşe yazarlarının maaşını bu gazete patronları vermiyor mu? Veriyor. Nasıl demez ki ‘sen şunu yazma.' ‘Nasıl müdahale etmez' diyor. Hiç buna itiraz eden TRT gördünüz mü? Neden biliyor musunuz? Çünkü köşe yazarlarını patronun uşağı sanıyor sayın Başbakan. Çünkü sanıyor ki sayın Başbakan AKP milletvekillerine ‘kalkın' der kalkarlar. ‘Oturun' der otururlar. Kurşun asker gibi. Gazete patronu ve köşe yazarlarını öyle görüyor. İşte sayın Başbakanın anlayamadığı nokta bu. Demokrasi anlayışı bu. Oysa köşe yazarları patronun kulu kölesi değildir. Onlar özgür düşüncelerini söylerler. Ben bunu söylerken bütün köşe yazarlarına söylüyorum. Ben bunu CHP’yi eleştiren ve karşı olanlara da söylüyorum. Köşe yazarları düşüncelerini özgürce söyleyecektir. Basın hürdür sarsür edilemez. Anayasa’nın temel bir kuralı vardır. Ama maalef bu kuraldan büyük ölçüde sapılmıştır. Önce Başbakanın demokrasiyi bilmesi lazım. Eleştiriye tamamülü bilmesi lazım. Başbakanın kapalı kapılar ardında konuşarak CHP mulafet olmayı bir marifet saymaması lazım.” Parti binasından ayrıldıktan sonra esnafla görüşen Kılıçdaroğlu, Ereğli Şeker İş Sendikası'nı ziyaret ederek Şeker Fabrikası işççileri ile biraraya geldi. Sendika Başkanı Yüksel İlaslan'dan bilgi alan Kılıçdaroğlu Ankara'da eylem yapan Tekel işçilerinin durumuna değinerek, “Meclis'te ‘Milletvekilleri de maaşını yarıya indirsin' dedim. ‘Tekel işçilerinin aylıklarının 1200 TL'den 600 TL'ye inmesi Allah’tan reva mı?' dedim. Bunun neresi sosyal devlet? Ne oldu bize işçi kardeşlerim. Amerika'dan icabet almadan birileri bizi yönetmeyecek mi? Aynı kader sizi bekliyor. Tekel işçilerinin yaptığı mücadele demokratik mücadele. Bu tekel işçilerine AKP dışında herkes destek oluyor. Her siyasi parti ve esnaf, Ankara halkı tekel işçisine destek veriyor” dedi.

Tekel işçine destek vermeyen sendikalara da sitemde bulunan Kılıçdaroğlu, Türkiye'de işçinin sendikal hakkı olmaması için taşeronlaşma olduğunu savundu. Kılıçdaroğlu daha sonra Ereğli ilçesinden ayrıldı.

En Çok Aranan Haberler