Bugün öğlen saatlerinde Harbiye’deki Radyoevi önünde yapılan basın açıklamasında, "Haberin olsun, haber elden gidiyor" denildi.
TRT çalışanları ve meslek örgütü temsilcileri, "Sürgünler durdurulsun", "Özerk ve tarafsız bir TRT istiyoruz", "TRT tarafsız, doğru haberin adresi olmalı" yazılı dövizler taşındı. KESK Merkez Yönetim Kurulu üyesi ve TRT çalışanı Mehmet Demir, tarafından basın açıklaması okundu.
TRT KATİLİ NEREDEYSE AKLADI
Açıklamada şunlara yer verildi:
"TRT büyük tasfiye operasyonu başlattı. Son iki haftada 33 kişi sürüldü. Sırada yeni sürgünler olduğunu biliyoruz. Hükümetin kamu hizmetini ve sosyal devleti tasfiye planı adım adım yürütülüyor. Kamu kurumları şirketleştiriliyor, işler taşerona devrediliyor. Uzun zamandır, altyapısı hazırlanan tasfiye ve kadrolaşma hamlesinde sona geliniyor. Mevcut TRT yönetimi döneminde siyasi kadrolaşma hiç olmadığı kadar hızlandı. Yargı kararlarına rağmen, deneyimli yayıncılar kızağa alındı, kamu hizmeti yayıncılığı tasfiye edildi. Bu dönemde TRT, bir katili ekrana çıkartıp, işlediği suikasta dair tek bir soru sormayarak, neredeyse o cinayetten akladı. Görev yerleri değiştirilen çalışanlar, bu ülkenin birikimleri. Yok ettiğiniz, birlikte yaşama kültürüdür."
ABDİ İPEKÇİ’NİN KEMİKLERİNİ SIZLATTI
Basın açıklamasına katılan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Turgay Olcayto yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"TRT’nin yayınlarını eleştirmek elbette bir televizyon tüketicisi olarak hakkımız. En son yapılan yayın, bir katili ekrana çıkartmak, kamu hizmeti yayıncılığı yaptığını söyleyen bir kuruluş için çok acıdır. Özellikle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Abdi İpekçi’nin katilini ekrana çıkartmak çok üzücü. Abdi İpekçi’nin de kemiklerini sızlatan bir olaydır. TRT ülkenin kamu hizmeti yayıncılığı yapan tek kurumudur. Bu kurumdan halkın tümünü kucaklayan, her türlü görüşe, inanca saygılı evrensel boyutta, çağdaş bir yayın beklemek tüm yurttaşların hakkıdır. Son dönemlerde TRT yönetimi bu anlayış dışında bir tutum izlemektedir. Kurumu tecimsel televizyon ve radyolara benzetmeye çalışmaktadır. Nitelikli deneyimli çalışanlarına iş verilmezken, birçok program ve haber üniteleri taşeron firmalar aracılığı ile yürütülmektedir. Yönetimin bu anlayışına biat etmeyen, haberlerin gizlenmesine, manipüle edilmesine, tek tip program üretimine karşı çıkanlar ise görevlerinden alınmaktadır."
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de "Bugünkü yönetimin değil, ülkenin yayıncılığını istiyoruz. TRT yönetenlerin değil, Türkiye’ nin TRT’si olmalıdır. Burası adil olmazsa, tarafsız yayın olmazsa başka yayınlarda tarafsızlık bekleyemeyiz. Katilleri TRT’ye çıkartarak, bizim sesimizi kısanlara karşı mücadelemiz sonsuza kadar devam edecek" dedi.
TRT çalışanları ve destek veren meslek örgütü temsilcilerinden oluşan topluluk daha sonra, taşıdıkları pankart ve dövizleri binanın önüne koydular.