Popüler tarih dergisi Derin Tarih’in nisan sayısında, İyonyalı ozan Homeros’un İlyada Destanı’nda geçen Truvalıların gerçekte yaşamadığı iddialarına yer verildi. Mustafa Armağan’ın genel yayın yönetmeni olduğu Derin Tarih’in nisan sayısı okurla buluştu. Dergide yer alan Halid Kandemir imzalı "Truva Savaşı gerçekte oldu mu?" başlıklı yazıda, Truva Savaşı ve Truvalılara yönelik araştırmalar masaya yatırıldı.
'TRUVALILAR DİYE BİR HALK YOK'
Truvalıların gerçekte yaşamadığı görüşü, Tubingen Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Frank Kolb’un şu sözleriyle desteklendi "Tarihte Truvalılar diye bir halk yok. İlyada’daki Truvalıların adları, Ae-neas ve Paris gibi Balkan isimlerinin oluşturduğu birkaç istisna dışında hep Yunanca’dır. Bir Truvalı etnik kimliği bulunmamaktadır ve ne Yunanlılar ne de Anadolu halkı tarihi anlatırken, Truvalılar diye bir halkın varlığından söz etmektedir. Truva diye bir bölgeden yalnızca Truva efsanesinde bahsedilir. İlyada’nın şairi tarafından Truva’da yaşadıkları tasvir edilen diğer kabileler aslında bu bölgede hiç yaşamamışlar. Lelegler, Pelasglar, Dryopes gibi kavimler ya da Larissa, Thebe, İlyosta ve Atina gibi yer adları Yunanistan’dadır. Bu yerler, özellikle Aşil’in toprakları olan Achaia Phtihiosis civarındaki Aeolia bölgesi civarındadır. Muhtemelen Truvalıların Aşil’in Akalılarca bozguna uğratıldığı savaş efsanesi, Aeolia Yunanlıları tarafından M.Ö. 11 ila 9. yüzyıllar arasında bir dönemde, Kuzeybatı Asya topraklarına taşındı. Bu kişiler, hikayeyi Hisarlık Tepesi’nde yer alan eski kalıntılara uydurarak, bu bölgede İlion’u kurdular ve onu civarındaki çevreye eklemlediler. İşte bu sözlü gelenek, Homeros’un İlyada’sına kadar giden yolu açmış oldu."
TRUVA BİR TİCARET KENTİ
Konuya ilişkin Çanakkale Üniversitesi Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Rüstem Aslan, şu bilgileri verdi "Alman arkeolog Manfred Osman Krofmann’ın Türkiye’de bulunduğu dönemde asistanlığını yaptım. Truva çalışmalarındaki dönüm noktası, onun 1988-2005 yıllarındaki kazı sonuçlarıyla gerçekleşti. Krofmann çalışmalarıyla Truva kentinin 19. yüzyıldan itibaren iddia edildiği gibi bir Miken yani Grek kenti olmadığını, tam aksine Hitit metinlerinde de belirtildiği gibi tüm Tunç Çağı boyunca bir Anadolu kenti olduğunu ortaya koymuştur. Özellikle aşağı kentteki kazı sonuçları, Truva’nın sanıldığından çok daha büyük bir ticaret kenti olduğunu gösterdi. Aynı zamanda Truva’nın yakın çevresinde yapılan jeomorfolojik çalışmalar doğal çevrenin İlyada Destanı’ndaki anlatımlarla örtüştüğünü göstermiştir. Krofmann, çalışmalarıyla Truva’yı Anadolu’ya geri vermiştir. Bu nedenle kendisine yapılan saldırılar arkeolojik değil, ideolojiktir."
'BU BULGULAR BİLİMSEL DEĞİL!'
Arkeoloji ve Sanat Dergisi Yayın yönetmeni Nezih Başgelen ise Çanakkale’de Truva’ya yönelik kazı çalışmaları yapan Alman arkeolog Heinrich Schliemann’ın bulgularının bilimsellikten uzak olduğunu savunuyor. Dergideki yazıda, Truvalıların yaşayıp yaşamadığına ilişkin karar okuyuculara bırakıldı. Antik çağda yaşayan İyonyalı ozan Homeros’un İlyada Destanı’nda, Truva Savaşı özetle şöyle anlatılıyor:
"Truvalı Paris, Sparta Kralı Menelaus’un karısı Helen’i kaçırır. Bunun üzerine Akalar, Truva’ya saldırır. Ancak muazzam surlarla korunduğundan şehri ele geçirmek kolay değildir. Surları aşamayacaklarını anlayan Akalar, hileye başvurarak tahtadan bir atın içine saklanıp girdikleri şehri ele geçirirler." Derin Tarih Dergisi’nin nisan sayısında ayrıca, Cumhurbaşkanlığı arşivine dayanarak hazırlanan "Hilafet İngiltere’ye hediyemiz mi?", "1870 Beyoğlu Yangını", "Piri Reis’in Seyir Defteri" gibi tarih konuları da işleniyor. Dergi ile 1934 yılında Türkiye Matbaası tarafından basılan ve hükümet kararıyla toplatılan "Milli Din Duygusu ve Öz Türk Dini" isimli kitap okura hediye edildi.
AA