Hava Kuvvetleri Komutanlığı eski Savcısı emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin henüz FETÖ'cülerden temizlenmediğini, yeni bir darbe riski olduğunu iddia etti. TSK'da halen en güçlü grubun FETÖ'cüler olduğunu savunan Üçok, çarpıcı açıklamalar yaptı:
YÜZDE 15 İHRAÇ: 2006-2015 arasında yapılan incelemede, soruların tamamının alındığı ve FETÖ ile ilişkili kişilerin yüzde 80 oranında okullara giriş yaptığı tespit edildi Topladığınızda 60-70 bin kişilik bir rakam ortaya çıkıyor. Oysa TSK'dan 7 bin 500 kişi ihraç edildi ve yüzde 10-15 civarında temizlenmiş durumdalar. Halen TSK'da en güçlü grup FETÖ'cüler. Nereden baksanız hâlâ 40-50 bin FETÖ'cü var. Bu savcılıkların yaptığı tespitler.
180 FETÖ'CÜ PİLOT UÇUYOR: Geçtiğimiz aylarda Konya Cumhuriyet Savcılığı 280 pilotu gözaltına aldı, 100'ü tutuklandı. 180'i itirafçı oldukları için adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Yani FETÖ'cüler, şu anda görevde ve uçuyorlar. 180 pilot, 90 tane uçak demek. Böyle bir potansiyel orada duruyor.
BİR MİLYON KİŞİ: 70 bin civarında polis ile okullardan çıkarılan 24 bin askeri öğrenci var. Hepsi silah kullanmayı biliyor. Diğer kamu kuruluşlarını da dahil ettiğinizde 150-200 bin civarında bir topluluk. Bu kişiler devlete kızgın, işinden atılmış, ailelerini geçindiremeyen, provoke edilmeye açık bir topluluk. Aileleri ile düşünüldüğünde 1 milyon belki biraz daha fazla kişi.
DİPLOMALARI BİLE YOK: 203 askeri okul öğrencisinin ortaokul diplomasının bile olmadığı belirlendi. Yurtdışında çeşitli okullardan alınmış diplomaları görülüyor. Bir gün bile yurtdışına çıkmamışlar. Keşke askeri okullar kapatılmasaydı ama durum bu.
SİYASİ AYAK: Türkiye'deki bütün kurum ve kuruluşlara sirayet etmiş bir örgüt, siyasetten uzak durmaz. En son Emniyet'e yapılan 9 bin kişilik operasyonda Fetullah'ın STK ve siyasetle ilgili ‘renklendirme' adı altında yeni bir yapılanmaya girdiği belirtiliyor. Yani en kripto olanların devreye sokulması. Şöyle diyorlar ‘Ölü yıkayıcının önündeki ölü kadar sessiz, bağlı ve her şeyi kabule hazır olanlar…' Siyasi ayak ile ilgili süreci savcılar ortaya çıkaracaktır.
BÖCEKÇİLER SERBEST: Askeri yargı ile ilgili sayısız şikayetim var. 14 kişiyi yazılı olarak şikayet ettim. Kumpas davalarında bizimle ilgili kararları bozmuşlardı. Erdoğan'ın evine böcek koyma olayı ile ilgili bir korumanın üzerinden not çıktı. Notta “Üçok'un ve Mehmet Çelik'in Askeri Yargıtay'daki davasını hizmetin hakimleri hukuka aykırı olarak bozmuşlar. Böyle şeylere tevessül etmeyin hizmetin hakimleri açığa çıkıyor. Bu bizim için iyi olmuyor” yazıyor. Mahkum edenler, Yargıtay kararını onayanlar belli. Bu resmi belge değil mi? Şikayet ettik ama kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
İŞADAMININ RAKİPLERİ Mİ TUTUKLATTI: Ankara'da 2 korgeneral darbe gecesi beraberler. Biri Garnizon Komutanı, diğeri EDOK'ta komutan. Bütün gece beraberler, televizyona çıkıyorlar, 1. Ordu Komutanı'nın Genelkurmay Başkanı ilan edilmesi üzerine emirleri ilgili yerlere iletiyorlar. Bakıyorsunuz biri Garnizon Komutanı olarak devam ediyor, diğeri 11 aydır hapiste. Tutuklu generalin akrabalarından biri işadamı.. Bu kişinin rakipleri, çeşitli angajmanlar bularak hapiste kalması için çaba sarf ettiğini duydum. Böyle bir şey varsa en büyük ihanettir.
ATAMA LİSTESİ: ByLock ve atama listeleri en önemli iki delil. Darbe girişimi gecesi Genelkurmay Karargahı'ndaki en yüksek rütbeli askerlerden biri Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu… İfadesinde “Göreve devam görünüyorum ama 27 TSK mensubu hakkında hiçbir işlem yapılmadı, hatta terfi ettiler. Ben niye tutukluyum” diyor. Görevden alınanlar hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Bunlar beni daha çok endişelendiriyor.
MİT DEĞİL DEDİKODU BİRİMİ: Emrinde on binlerce istihbarat elamanı olan MİT, 6-7 ay süren darbe hazırlık sürecini tespit edememiş, olayı getirip “Binbaşı O.K. söylemedi” noktasına indirgemiş durumda. İstihbarat değil, dedikodu birimi denir o zaman. Çok net söylüyorum, O.K.'nin savcılığa verdiği ifadesinde ‘darbe olacak' uyarısı var.
FETÖ, “KIZININ BÖBREKLERİNİ SÖKECEĞİZ” DİYE TEHDİT ETTİ
Ahmet Zeki Üçok, FETÖ'nün öldürülecek kişiler için hazırladığı listelerin tamamında, ilk 20 içerisinde bulunduğunu kaydetti. “Listedeki en rütbesiz, en fakir benim” diyen Üçok şunları kaydetti: “Geçen 5 Aralık'ta Ankara Valiliği benim için korumalı ev, işyeri gibi özel koruma kararı verdi. Korumalı lojman talep ettim 7 aydır cevap alamadım. O nedenle protesto ettim. Daha önce, kızım için ‘böbreklerini sökerek öldürme', karım için ise ‘Otobüsle ezerek öldürme' gibi tehditler aldım. Ölürsek de ölmüş oluruz.”
FETÖ'CÜLER HALEN DARBE YAPABİLECEK GÜÇTELER
15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı yakalansaydı darbe başarılı olurdu. Şu anda da Cumhurbaşkanı'nın etkisiz hale getirilmesi durumunda, çok büyük bir karışıklık olacağını, NATO, AB veya ABD hangisi olursa olsun bu örgütü provoke edeceğini düşünüyorum. Yaklaşık 1 milyon kişinin çok kanlı iç çatışmalara neden olabileceğine, Alevi-Sünni, Kürt-Türk tetiklenmesiyle ve TSK'daki kişilerin harekete geçmesiyle çok kanlı bir ortamın yaratılacağına, bunun sonunda TSK'nın çeşitli gerekçelerle (demokrasiyi getirmek gibi düzlüğe çıkarmak gibi) yönetime el koyacağına, bunun da FETÖ'cüler aracılığı ile gerçekleştirileceğine ihtimal veriyorum. Böylesi bir ortamın yaratılması durumunda FETÖ'cülerin darbe yapabilecek güçte olduğuna inanıyorum.
DİŞLİ'Yİ, AKAR DEĞİL BİR TRAFİK POLİSİ TUTUKLATTI
General Mehmet Dişli ve Mehmet Partigöç, darbenin bir ve iki numarası. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, İstanbul'daki bir toplantıda “Dişli ve Partigöç sadece elim kolum değil, kalbimle beynim” diyor. Bana ise “İçeride FETÖ'cüler var” dediğim için TSK'nın manevi şahsiyetini rencide etmekten suç duyurusunda bulundu. Partigöç, Yurtta Sulh Konseyi bildirisinin altında adı olan kişi, Dişli ise Akar'ı helikopterle götüren kişi. Akar'ın “Dişli de FETÖ'cüdür, alın bunu da dedim” diye ifadesi var. Ben bunun böyle olmadığını, bir trafik görevlisi polis memurunun ihbarıyla Dişli'nin tutuklandığını duydum. Ölen 249 kişinin ölümünde vebali olanların görevden alınması gerektiğini hep söyledim. Akar, Genelkurmay Başkanı olmasını Balyoz kumpasına borçludur. (Sözcü)