ANKARA (İHA) -Genelkurmay'ın açıklamasında, "Geçmişe yönelik soruşturma ve dava konusu olmuş birtakım iddialarla Özel Kuvvetler Komutanlığının suç örgütü gibi gösterilmesi, en başta gece gündüz demeden, hayatının önemli bir kısmında ailesinden ayrı ve zor koşullarda görev yapan ve bazıları şehit veya gazi olan personelimize yapılmış bir haksızlıktır" denildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin internet sitesinden yapılan açıklamada son günlerde yazılı ve görsel medya organlarında Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı ile ilgili çıkan haberler üzerine kamuoyunun bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulduğu bildirildi. Hukukun üstünlüğü ve adil yargılanma ilkelerine saygının gereği olarak, devam eden soruşturma ve kovuşturma konularıyla ilgili mecbur kalınmadıkça açıklama yapılmamasına özen gösterildiği belirtilen açıklamada, "Ancak, "Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesindeki bazı unsurların illegal faaliyetlerde bulunduğu" şeklindeki iddialardan yola çıkılarak, TSK personelini ilgilendiren ve devam eden soruşturma ve kovuşturmaları etkileme sonucu doğurabilecek nitelikteki yayınların kurumsal olarak TSK'ni de etkileyecek boyutlara dönüştüğü değerlendirilmektedir. Gündeme getirilen iddiaların kaynağı, 2007 yılında dönemin MİT Müsteşarı tarafından Devletin ilgili makamlarına elden sunulan isimsiz ve imzasız ihbar mektuplarıdır. Bu mektuplarda yer alan iddialar 2007 yılında incelenmiş, ancak herhangi bir işleme gerek görülmemiştir. TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun çalışması sırasında araştırma konusu ile ilgili bilgi ve belgeler MİT Müsteşarlığından talep edilmiş ve 2007 yılındaki ihbar mektupları bir dosya halinde komisyona sunulmuştur. TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun raporunu hazırlayıp TBMM Başkanlığına sunması sonrasında MİT tarafından gönderilen söz konusu belgelerin işleme alınmadığı öğrenilmiştir. İddiaların, yetkisiz ve usulsüz olarak, bir şekilde, basına sızdırıldığı bazı basın yayın organlarında yapılan yayınlardan anlaşılmıştır. Özel Kuvvetler Komutanlığı; gizli ve illegal bir yapılanma olmadığı gibi, faaliyetleri de illegal değildir. Geçmişe yönelik soruşturma ve dava konusu olmuş birtakım iddialarla Özel Kuvvetler Komutanlığının suç örgütü gibi gösterilmesi, en başta gece gündüz demeden, hayatının önemli bir kısmında ailesinden ayrı ve zor koşullarda görev yapan ve bazıları şehit veya gazi olan personelimize yapılmış bir haksızlıktır" denildi.
Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın 1952 yılında Başbakanlık Milli Savunma Yüksek Kurulu'nda dönemin Başbakanı ve 10 Bakanı ile Genelkurmay Başkanının aldığı karar ile "Hususi ve Yardımcı Muharip Birlikleri" adıyla kurulduğu, 1970 yılında "Özel Harp Dairesi" adını aldığı ve 1992 yılından itibaren "Özel Kuvvetler Komutanlığı" adını kullanmaya başladığı belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Özel Kuvvetler Komutanlığının vazifesi; kara, deniz ve hava kuvvetlerinin harekatını kolaylaştırmak, personel seferberliği sistemi içinde ülkemizin işgaline karşı gerekli planlamaları yapmak ve seferde emirle icra etmek ve teröristle mücadelede verilen görevleri yapmaktır. Bu kapsamda; Özel Kuvvetler Komutanlığının kuruluşunda bulunan Seferberlik Tetkik Daire Başkanlığı; milli savunma personel seferberlik sistemi içinde personel seferberliğini planlayan ve seferde emirle icra eden legal bir kuruluştur. Muharebe Arama Kurtarma (MAK) Alay Komutanlığı ise; muharebe sahasında düşen uçakların pilotları ile düşman gerisinde kalmış TSK personelini aramak ve kurtarmakla görevlidir. Ayrıca MAK Alay K.lığı, barış şartlarında teröristle mücadelede ağırlıklı olarak operasyonel görev alan birliklerimizden birisidir. Özel Kuvvetler Komutanlığında bulunan timler; subay, astsubay ve uzman erbaşlardan oluşmaktadır. Söz konusu personel gönüllülük esasına göre seçilmekte, komando, özel kuvvetler, kurbağa adam, paraşüt, şiddetli soğuklarda muharebe gibi konularda yaklaşık 3 yıllık zorlu bir eğitim ve kurs sürecinden geçirilmektedir. Günümüzün modern ordularında savunma harcamalarındaki kısıtlamalara rağmen, özel kuvvet birlikleri nitelik ve nicelik olarak geliştirilmekte ve sayıları artırılmaktadır. Nitekim özel kuvvet timleri, usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan uluslararası anlaşmalar kapsamında dost ve müttefik ülke özel kuvvet timleriyle yapılan eğitim ve tatbikatlarda yer almaktadır. Ayrıca yaygın iddiaların aksine, NATO ülkeleri başta olmak üzere, bir çok modern ülke muhtemel bir işgale karşı özel kuvvet teşkilatlarının kurulması ve yönetilmesine yönelik sistemin varlığını devam ettirmektedir. Bu kapsamda, özel kuvvetler, göreceli düşük maliyet, çok yönlülük, süratli intikal, lojistik açıdan kolay desteklenebilirlik ve yüksek etkinlik özellikleri sayesinde, günümüzün ve geleceğin muharebelerinde kullanılacak en önemli unsurlardan biri olmaya devam edecektir. Uzun yıllar boyunca maddi ve manevi büyük gayret ve emeklerle bu seviyeye getirilen ve ülke savunması için zaruri olan bir kurum, maksatlı olduğu değerlendirilen yazı ve yorumlarla zan altında bırakılmaktadır. Bu durumun, Özel Kuvvetler Komutanlığının yasal görev ve fonksiyonlarını yerine getirmesine olumsuz etki yapacağı ve ülke savunmasında zafiyet yaratabileceği düşünülmektedir. Sonuç olarak; TSK'nin stratejik bir unsuru olan Özel Kuvvetler Komutanlığı gizli ve illegal bir yapılanma olmadığı gibi, faaliyetleri de illegal değildir. Halen Türk Silahlı Kuvvetlerinin bütün unsurları gibi ilgili mevzuat çerçevesinde ve emir komuta disiplini içinde görevine üstün bir azim ve gayretle devam etmektedir."