HABER

TSMF'den bankacılara uyarı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, "Bilançosuna bakıp (Ben bu işi götüremeyeceğim) düşüncesinde olan bankacılarımız, patronlar varsa lütfen yol haritalarını biz müdahale etmeden çizsinler" uyarısında bulundu.

Bilgin, Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle düzenlediği "Türk Bankacılık Sektöründe Gelişmeler, Bekleyişler ve BDDK" konulu sohbet toplantısında yaptığı konuşmada, artık geçmiş dönemde olduğu gibi bankalardan bedelsiz bir hizmet beklenmemesi gerektiğini, bankaların bu değişime paralel olarak yapacakları her bir hizmet karşılığı bir bedel alacaklarını söyledi.

Bunun gayet normal olduğunu ifade eden Bilgin, "Bankalarımız değiştiği gibi müşterileri, mudileri, bankalar ile iş yapanların değişmesi gerekir" dedi.

Bilgin, bireysel kredilerdeki sabit faiz zorunluluğunun da bir "tehdit" olduğunu vurguladı.

Bankaların, mevduat toplama ya da aktifteki değerlerin satılması şeklinde yarattıkları kaynakları kullandırırken kredilere plasmanda bulunduklarını kaydeden Bilgin, ancak menkul kıymetlere yapılan plasmanların payının kredilerin yarısı kadar olduğunu söyledi.

"Bankacılık sistemimiz, 10-15 yıldan bu yana ilk defa, kredilere, menkul değerlerden daha fazla önem vermekte" diyen Bilgin, bunun önümüzdeki dönemin en belirleyici bankacılık aktivitelerinden biri olacağını kaydetti.

Bilgin, kurum olarak hem kredi kartı kullananların hem de bunu veren bankaların hak ve yükümlüklerini düzenleyen, genel ilkeler getiren kanun taslağını hazırlama çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Bilgin, tasarı çalışmalarına ilişkin olarak bankacılık sektörü temsilcileriyle görüşmelerin devam ettiğini, muhtemelen gelecek ayın ortalarında kanun taslağını Bakana sunacaklarını bildirdi.

Yapmak istediklerinin bankaların önünü kesmek olmadığını vurgulayan Bilgin, şöyle konuştu:

"Bankalarımız arasında bir standart yok. Bu tüketicilerimize yansımaktadır. Bize gelen şikayetlerin çok önemli boyutu, kredi kartı ile ilgili farklı banka uygulamalarıyla ilgilidir. Yapmak istediğimiz, sadece genel ilkeler koymaktır ve kartın kullanımını daha da teşvik edici düzenlemeler getirmektir."

Taksitli kredi kartı uygulamasının birkaç ülkede olduğunu, Türkiye'de de yaygın olarak kullanıldığını anlatan Bilgin, BDDK olarak bu konuyu değerlendirdiklerini ifade etti. Bilgin, bu konuyu bir kanun maddesi haline getirmeye gerek olmadığını, çünkü esnekliğini kaybedeceğini belirtti. Bilgin, şöyle dedi:

"Kredi kartı, para yokken değil, varken ya da para beklentimiz varken kullanılması gereken bir araçtır. BDDK yakından izlemektedir. Bankaların bu anlamda aktif-pasif vade uyumu önemlidir. Bu vade yapısına bakmadan 18-20-24 ay kredi kartına taksit yapan bankalarımızın bunu nasıl yaptıklarını ben otoritenin başı olarak anlamakta güçlük çekiyorum."

Bankaların pazar payı ve artan rekabetten geri kalma kaygısıyla hareket ettiğini ancak herkesin de şikayetçi olduğunu kaydeden Bİlgin, "İşte birisinin tribünün önüne geçip, (hepiniz birden yerinize oturun) demesi gerekiyor. Bu serbest piyasa sistemine aykırı mıdır? Bence aykırı değildir. Biz sadece topluca yapılması gereken bir hareketin yönlendirilmesini yapmak istiyoruz. Amacımız da bu kadar basittir" diye konuştu.

Bilgin, bankacılık sisteminin güçlü yanlarının "teknolojik yeterlilik, insan kalitesinin iyi bir noktada olması, rekabet kültürüne sahip olunması, kriz yönetim tecrübesi ve sınırlı mevduat güvencesi" olduğunu söyledi. Bilin, bankacılık sisteminin zayıf yanlarını ise "finansal krizlerden dolayı güven kaybı, yüksek aracılık maliyetleri, kredi kanallarının etkin işlememesi, reel sektörün bilanço yapısı ve kayıtdışılık ile vade uyumsuzluğu" olarak sıraladı.

Geçen yıl Temmuz ayında mevduat güvencesinin 50 milyar lirayla sınırlandırılmasına da değinen BDDK Başkanı, bu yapılırken kafalarda "Acaba mevduat kayması olur mu?" şeklinde soruların da oluştuğunu anımsattı. Bilgin, mevduatta bir miktar parçalanma olduğunu, ancak özel bankalardan kamu bankalarına bir kayma olmadığını kaydetti.

Bilgin, yabancı bankaların Türkiye'ye girişinin "birleşme şeklinde mi yoksa yeni banka kurmak şeklinde mi" olacağı yönündeki soruyu yanıtlarken, bir kısım bankaların gelecek dönemde kendilerine çok dikkat etmek zorunda olduğuna, şu anda bir sorun bulunmadığınaı, ancak rekabetin çok üst seviyede olacağına işaret etti. Bilgin, şöyle devam etti:

"Bu anlamda bilançosuna bakıp (Ben bu işi götüremeyeceğim) düşüncesinde olan bankacılarımız, patronlar varsa lütfen yol haritalarını biz müdahale etmeden çizsinler. Şunu söylemeye çalışıyorum. (Bankalarımız daha da değerlenecek, şu fiyata aldım şu fiyata satarım) gibi düşünceler daha menfi sonuçlar doğurabilir, bunu söylemek istiyorum... Bir nokta var, yeni gelecek firmalar Bankalar Kanunu'ndaki o mali güç ve itibara sahip olmalı."

En Çok Aranan Haberler