Balıkesir'in Savaştepe ilçesine bağlı Karacalar köyünde, okula giderken ortadan kaybolan ve 44 gün sonra feci şekilde öldürülmüş halde bulunan 10 yaşındaki kuzenler Büşra ve Tuğçe'nin katledilmelerinin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen katil ya da katilleri henüz bulunamadı.
Savaştepe ilçesine bağlı Karacalar köyünde ikamet eden, birbirleriyle akraba olan Yıldırım ve Karabacak ailelerinin 10 yaşındaki kızları Tuğçe Yıldırım ile Büşra Karabacak, 21 Mart 2006 tarihinde, öğle tatilinde geldikleri evlerinden tekrar okula giderken ortadan kayboldu. Karacalar köyü Mustafa Kangal İlköğretim Okulu 4-B sınıfında okuyan, aynı sırada oturan, okula gidiş-dönüşte de birbirlerinden ayrılmayan kuzenler, en son köy ile okulu ayıran Balıkesir-Savaştepe Karayolu'nun 100 metre yakınında görüldü. Savaştepe İlçe Jandarma Komutanlığı'nın raporu üzerine Balıkesir İl Jandarma Komutanlığı'nca, Tuğçe ve Büşra'nın fotoğrafları ile kimlik bilgileri, tüm il ve ilçelerdeki jandarma ve emniyet birimlerine iletildi. Öte yandan jandarma ekipleri, Balıkesir'e giriş-çıkış yapan yabancı plakalı tüm araçları tek tek incelemeye aldı. Bununla ilgili polis kameralarından faydalanıldı, olay öncesi ve sonrası tüm kayıtlar incelendi fakat sonuç alınamadı. Günler geçmesine rağmen haber alınamayan kayıp çocuklar için herkes seferber oldu. Valilik olaya el koydu, jandarma ve polis geniş çaplı araştırma başlattı. Özel eğitimli köpekleriyle iz takip timlerinin titiz çalışması, köy etrafındaki 5 kilometrelik alanda her yer didik arandı, günler süren bu çabalar da sonuçsuz kaldı. Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu, kısa sürede sonuca varmayı ümit ederek, çocukları sağ sağlim bulmak için idari ve adli soruşturma başlatıldığını söyledi. 100 kişilik jandarma ekibi ile başka illerden gelen köpekli iz takip timlerinin bir ümit çalışmaları, acılı ailelerin yürek dağlayan feryatlarıyla son buldu. Jandarmaya teknik destek yardımında bulunan Emniyet Müdürlüğü'nde de kayıp çocuk olayıyla alakalı özel bir ekip oluşturuldu, her türlü ihtimalin değerlendirildiği çalışmaların hiçbiri olumlu veya olumsuz neticelenmedi.
İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Alaattin Katı, olayın gerçekleştiği saatten yaklaşık 6.5 saat sonra jandarmaya ihbar geldiğini, bu zamanın ciddi bir kayıp olduğunu, ancak herşeye rağmen çocukları mutlaka bulup ailelerine teslim edeceklerini, çocukların bulunması için özel bir ekip oluşturduklarını açıkladı.
Olayın ardından tüm ülke genelinde toplumdan büyük tepkiler geldi. Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu, tüm okullarda uygulanmak üzere hazırladığı genelge, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından merkez ve ilçelerdeki tüm okullara gönderilerek uygulamaya konuldu. Buna göre, ilk ve orta dereceli okullarda okula gelmediği tespit edilen öğrenciler hemen okul idaresine bildirilerek, anında ailelerine telefon açılarak bilgi verilecekti. Balıkesir'deki bu uygulama Milli Eğitim Bakanlığı'nca model kabul edilerek tüm illerde uygulanmaya başladı. Savaştepe ilçesindeki olayda, tam gün eğitim gören çocuklar, öğle tatilinde evlerinde yemek yedikten sonra okula giderken kaybolmuştu. Öğleden sonra sınıfta ve okulda olmadıkları tespit edildiği halde ailelerine haber verilmeyen öğrencilerin kaybolduğu akşam saatlerinde anlaşılmıştı. Ulusal ve yerel tüm medya kuruluşlarının günlerce süren yayınlarıyla gündeme taşıdığı olay Başbakan Recep Erdoğan'ın da dikkatini çekti. Başbakan Erdoğan'ın, kayıp kuzenlerin bulunmasıyla ilgili valilikten bilgi alıp, olayın üzerine gidilmesi için talimat verdiği, konuyla yakından ilgilendiği belirtildi.
PARÇALANMIŞ CESETLERİ BULUNDU
Kuzenlerin cesetleri, kaybolduktan 44 gün sonra 3 Mayıs 2006 tarihinde saat 22.00 sıralarında Karacalar köyüne 8 km mesafedeki Çamurlu köyü yakınlarında, ana yolun alt kısımlarındaki bir kanalatte bulundu. Çocukların cesetlerini bulan Çamurlu köyü Muhtarı Murat Kaya, hemen jandarma karakoluna giderek haber verdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri ve savcı, yaptıkları incelemenin ardından cesetlerin çocuklara ait olduğunu belirledi. Cesetlerin bulunduğunu haber alan Vali Selahattin Hatipoğlu, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Alaattin Katı da olay yerine gitti. Kuzenlerin cesetlerinin çürümüş ve parçalanmış olduğu görüldü. Vahşi hayvanlar tarafından parçalandığı belirlenen cesetler otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Cesetleri bulan Çamurlu Muhtarı Murat Kaya, "Kaybolan ineğimi aramak için araziye gitmiştim. Akşam ineği bulup dönerken, girdiğim kanalette ayağımı çok yumuşak bir zemine bastım. Sonra köye döndüm. Ancak şüphelendiğim için bir azayı yanıma alarak tekrar geri döndüm. Yaptığımız incelemede, kafatası ve saçlar buldum. Önlüklü bir ceset gördüm. Hemen azayı olay yerinde bırakıp jandarmaya giderek haber verdim" dedi.
Olay yeri inceleme ekiplerinin araştırmasında, çocuklara ait cesetlerin bir naylona sarılarak paket halinde beton büzün içine saklanıp, üzerinin gömüldüğü, bir süre sonra vahşi hayvanların kokular üzerine toprağı kazarak cesetleri çıkarıp parçaladıkları tespit edildi. Olay yerine getirilen Büşra'nın babası Mustafa Karabacak, kaybolan kızı ve kuzeninin feci haldeki cesetlerini görünce fenalık geçirdi. Son ana kadar yavrularının diri olarak bulunmasını ümit eden Büşra ve Tuğçe'nin aileleri, gelen kara haberle perişan oldu. Cesetleri bulan köy muhtar ise olayın şokunu uzun süre üzerinden atamadı. Çamurlu Köyü Muhtarı Murat Kaya, "Çocuğun belden üst kısmını, özellikle de saçlarını, 100 yaşına da gelsem o gördüğümü unutamam. Yüzü simsiyah olmuş, sadece dişleri ve saçlarderşeye rağmen çocuklarıı ceset olduğunu belli ediyor. Bir de sol elini yukarıya kalkmış olarak gördüm" diyerek yaşadığı şoku anlatmıştı.
TÜRKİYE ONLARA AĞLADI
Balıkesirli kuzenlerin esrarengiz bir şekilde kayboluşlarının ardından 44 gün sonra parçalanmış cesetlerinin bulunması büyük bir infiale yol açtı. Adeta yaşayan ölüye dönen aileleri teselli mümkün olmazken, Karacalar köyünde düzenlenen kuzenlerin cenaze töreni görsel ve yazılı medyada geniş yer buldu. Başta güvenlik güçleri olmak üzere her kesimde büyük hayal kırıklığı ve üzüntüye sebep olan olayla ilgili konuşan İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Alaattin Katı, "Olayın bu boyutu çok üzücü, çok kötü. Keşke sağ olarak bulunsalardı. Şu andan itibaren kızlarımızın katillerinin, faillerin bulunması için çalışacağız. Ailelere başsağlığı diliyorum" diyerek üzüntüsünü ifade ederken, tüm çalışmalarını katillerin bulunmasına yönlendirdiklerini bildirdi.
10 yaşındaki ilköğretim öğrencisi kuzenler Tuğçe Yıldırım ve Büşra Karabacak, gözyaşları arasında toprağa verilirken, cenazedeki feryatlar ve gözyaşları yürekleri dağladı. Otopsi raporunda kuzenlerin üzerlerindeki önlüklerinin bağıyla boğularak öldürüldükleri belirlendi. Yaşarken birbirlerinden hiç ayrılmayan iki kuzenin bedenleri parçalandığı için aynı tabuta konularak köye götürüldü. Cesetler, burada ayrı ayrı tabutlara konulduktan sonra köy mezarlığında yan yana defnedildi.
Tarifsiz acı yaşayan aileler, yetkililerden kızlarının katillerinin mutlaka bulunmasını, aksi halde hem kendilerinin hem de çocuklarının kemiklerinin sızlayacağını söyledi. 4. sınıfta okuyan iki kuzenin eğitim öğrenim gördüğü okulun öğrencileri de ellerinde, "Nasıl kıydınız, kalbimizde yaşıyorlar", "Katiller bulunsun, başka güller solmasın, gözyaşlarını dindirin", "Acımız büyük" yazılı dövizleriyle katillerin bulunmasını istedi. Son yolculuklarına uğurlanan Büşra ve Tuğçe'nin cinayete kurban gitmesi tüm Türkiye'yi gözyaşına boğdu.
Cinayetle ilgili soruşturmayı derinleştiren jandarma, olay yerindeki parmak izi, ayak izi, otomobil izi gibi bütün delilleri değerlendirirken, cenazeden alınan kamera görüntülerinde tespit edilen bazı şahıslarla ilgili incelemelerin olumsuz sonuçlandığı öğrenildi. Oalayların ardından aileye çok sayıda taziye ziyareti yapıldı. AK Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Karacalar Köyü'nde Hanife-Mustafa Karabacak ve Ayşe-Yüksel Yıldırım çiftiyle görüşürken, faillerin mutlaka bulunacağını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da tüm gelişmeleri yakından takip ettiğini söyleyerek, aileyi teselliye çalıştı. Birbirleriyle akraba olan Karabacak ve Yıldırım aileleriyle sohbet edip, onların acılarını paylaşan Turhan Çömez, olayın bölgesel olduğunu, buradaki tedirginliği ülke geneline yansıtmanın doğru olmayacağını ifade ederek, infiale sebep olan olayın lokal tutulması gerektiğini söyledi. Karabacak ve Yıldırım aileleri ise başka çocukların canilerin hedefi olmamasını istedi. Aileler, köyden uzak olan okulun köy içine alınarak başka olayların önüne geçilmesini istedi, fakat okulla ilgili bir tasarruf yapılmadı.
Balıkesirli kuzenlerin olayı tüm kesimlerde büyük üzüntü ve öfkeye yol açtı. Günlerce taziye ziyaretleri ve mesajlarıyla dolup taşan Karacalar köyündeki ailelerin evi, o sıralarda Çanakkale gezisinde kaybolduğu ileri sürülen sözde kayıp küçük Can Engin'in ailesinin de bir bakıma umut kapısı oldu. Henüz 35 günlük kayıpken (!) bulunmayan çocuklarının acısını Balıkesir'deki ailelerle paylaşmaya giden 2 yaşındaki Can Şeref Engin'in annesi, babası, babaanne ve dedesi Yıldırım ile Karabacak ailelerini kullanarak çocuklarının bulunmasını istedi. Bilinidği gibi Şeref Engin Can'ın, bir başka ilişkisiyle ilgili alıkonulduğu, bundan da annesinin bilgisi olduğu ortaya çıkmıştı. Ailenin sahte gözyaşlarıyla kuzenlerin ailelerini bu şekilde istismar etmeleri de tepkiyle karşılandı.
KATİLLERİ BULANA BÜYÜK ÖDÜL
Hunharca katledilen 10 yaşındaki kuzenler Tuğçe ve Büşra'nın katil ya da katillerinin bulunup yakalanmasını sağlayacak olanlara yüklü miktarda ödül verileceği açıklandı. Katledilen çocukların aileleriyle görüşmek üzere geldiği Balıkesir'de, olayla ilgili soruşturmayı yürüten Savaştepe Cumhuriyet Savcısı ile görüşen Antalya Barosu'na kayıtlı avukat İbrahim Erenci, katil ya da katillerin yakalanmasına yardım edenlere büyük para ödülü vereceklerini açıkladı. Savaştepe Cumhuriyet Savcısı ile mağdur ailelerle beraber görüşen ve bazı çekincelerini ifade ettiklerini de kaydeden avukat Erenci, öğretmenlerin bu konuda ihmali olduğunu belirtirken, bu canavarca katliamı yapan kişilerin bulunmasına yardım edenlere, kimlikleri gizli kalmak kaydıyla yüklü miktarda para ödülü vereceklerini açıklamıştı.
DNA TESTLERİ OLUMSUZ ÇIKTI
Tüm ülke kamuoyunda infiale yol açan Balıkesirli kuzenlerin tecavüz edildikten sonra katledilmesiyle ilgili soruşturma Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da talimatıyla daha da derinlik kazanmıştı. İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'nın hassasiyet gösterdiği konuyla ilgili özel bir ekip kurulan İl Jandarma Komutanlığı'nın, aylar süren çalışmalar neticesinde sonuca gittikçe yaklaşılırken, Savaştepe Cumhuriyet Savcısı'nın bizzat yürüttüğü soruşturmayla ilgili bakanlıklar aracılığıyla Başbakanlık da elde edilen detaylarla ilgili bilgilendirildi.
Okul yolunda kayboluşları bir muammaya dönüşen kuzenlerin feci şekilde öldürülmüş olarak bulunmalarının ardından olayı en ayrı detaylarıyla inceleyen Balıkesir İl Jandarma Komutanlığı ile Savaştepe İlçe Jandarma Komutanlığı'nın çalışmaları, Adli Tıp'taki otopsi incelemesinden alınan yeni bir sonuca göre önemli bir aşama kazandı. Hala serbest dolaşan katillerin ele geçirilmesinin an meselesi olduğu yetkililer tarafından belirtilirken, öldürülen çocuklardan birinin tırnakları arasında erkek vücuduna ait olduğu kesinleşen doku parçaları bulunduğu açıklandı. Bunun üzerine, Karacalar köyü ve civarda ikamet eden ilk etapta 60'a yakın kişiden kan örneği alındı.
Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla gerçekleşen bu işlemin ardından kimlikleri gizli tutulan şüpheli şahısların kan örnekleri, gen çözümü için DNA testi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun laboratuarına gönderildi. Çocuklardan birinin muhtemelen ku rşeye rağmen çocuklarırtulmak için çırpınırken tırnaklarının arasına giren doku parçası ile inceleme altındaki kan örneklerinden biri veya birkaçının uyuşması halinde cinayeti işleyen katillerin de ortaya çıkacağı ifade edildi.
Yaklaşık 1 ay içinde sonuçlanan işlemlerde beklenen olmazken, ikinci ve üçüncü parti kan örnekleriyle birlikte toplam 110 kişiyle ilgili yapılan DNA testleri katil ya da katillerle ilgili bir ip ucu vermedi. Bu arada, köy mezarlığında yan yana toprağa verilen Tuğçe ve Büşra'nın kabirlerine Türk bayrağı asıldı. Katiller bulunmadan bayrağı çocuklarının kabirlerinden indirmeyeceklerini söyleyen aileler, olayın üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen bu umutlarını hala muhafaza ediyor.
JANDARMA TAKİPTE
Kuzenlerin cinayetiyle ilgili soruşturma çok yönlü olarak sürdürülürken, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Alaattin Katı, konuyla ilgili son olarak yaptığı açıklamada çocukların katil ya da katillerinin mutlaka yakalanacaklarını bildirdi. Albay Katı, elde ettikleri tespitlere göre cinayetin 2 kişi tarafından gerçekleştirildiğinin anlaşıldığını belirterek, "Çocukların katilleri mutlaka yakalanacaktır, bundan hiç kimse endişe duymasın" dedi. Kan örneklerinin Karacalar Köyü'ndeki ikamet edenler ile daha önce bu köyde ikamet edip ayrılmış, dışarıda yaşayan bazı şahıslardan da alındığı, DNA analizleriyle ilgili incelemelerin olumsuz sonuçlanmasına rağmen araştırmaların aralıksız devam ettiği, bu arada, binlerce kişinin mahkeme izniyle teknik takibe alındığı bildirildi. Bu arada, öldürülen Büşra ve Tuğçe'nin aileleri çocukların öğretmeni S.T. hakkında Savaştepe Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Hakkında dava açılan öğretmen S.T.'nin yargılanmasına başlandığı, ilk duruşmanın Nisan ayında yapılacağı öğrenildi.
Kaçırıldıktan sonra hunharca katledilen kuzenlerin öldürülmesi tüm ülkeyi ayağa kaldırmış, kamuoyundan tepkiler yağmıştı.