Tüketici kimyasal kalıntısı olmayan doğal ürün istiyor

Tüm dünyada tarım ve gıda sektörünün hızlı bir şekilde büyümesi doğal ürünlere olan ilgiyi de artırıyor. Özellikle alım gücü artan kişiler, doğal ürünleri tercih ediyor. Sivas'ta da bal üreticilerine arı hastalıkları ve bal üzerindeki kimyasal kalıntılardan nasıl kurtulabilecekleri ile ilgili eğitim verildi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü konferans Salonu’ndaki bilgilendirme toplantısına arı üreticileri ve köy muhtarları katıldı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü İhsan Aslan Sivas ve Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakkı Koru, alınması gereken önlemleri aktardı.
İl Müdürü İhsan Aslan, arıcılık sektörünün Sivas için çok önemli bir gelir kaynağı olduğuna dikkat çekti. Sivas’ın gezginci arıcılık potansiyelinin de oldukça yüksek bir il olduğuna değinen Aslan, “Arıcılıkla ilgili yaşadığımız sıkıntılar var bunları dile getirmek ve çözmek için toplantılar düzenliyoruz. Balda ve bal mumundaki kalıntıyı engellememiz, ürettiğimiz ballarda ise belli bir kaliteyi yakalamamız pazarlama açısından önem arz ediyor. Uyguladığımız projelerde arı ürünlerini çeşitlendirdik, polen ve propolis üretebiliyoruz artık. Çiftçilerimizle ürün çeşitlendirmesine gittik. Bu şekilde gelirleri arttırmış olduk. Gezginci arıcılık için önemli faktörlerden bir tanesi kovan kapasitesi. Bu belirlendi, konaklama yerlerinin belirlenmesiyle ilgili eksiklikler vardı 2012 yılında bir çalışmamız olacak. Dışarıdan gelecek gezginci arıcılar kaç kovanla konaklayacaklarını biliyorlardı artık yerlerini de göstereceğiz. Elde ettiğimiz çeşitlendirilmiş arı ürünleriyle ilgili işletme tesislerine ihtiyacımız var, birlikle ortaklaşa yaptığımız çalışmalarla bunu da çözmüş olacağız.” dedi.
Prof. Dr. Hakkı Koru da arılarda ilaç kullanımı ve bunların kalıntı sorunlar ve çözüm önerileriyle ilgili bilgi aktardı. Sivas bölgesinin arıcılık konusunda çok iyi bir atılım yaparak Türkiye’de arı ve bal üretiminde ikinci sıraya yükseldiğini belirten Prof. Dr. Koru, arıcılığın Sivas bölgesi için çok ciddi bir ekonomik değer olduğunu dile getirdi. Balı sadece üretmek yetmediğine değinen Prof. Dr. Koru, “Son yıllarda dünyada yeni bir trend başladı. Kaliteli ve kalıntısız üretim söz konusu. Burada arıcıların sıklıkla karşılaştığı parazit hastalıklar ve yabani otlara karşı kullanılan kimyasallar diğeri de arıların çeşitli hastalıklarının tedavisinde kullanılan antibiyotik kalıntısı. Bunlar ciddi bir problem oldu. Birçok ülke artık ithal ettiği hayvansal ürünlerinde bal da dahil miktar olarak milyonda bir, milyarda bir veya sıfır toleranslı ürün istiyor. O nedenle üretilen ürünler ihracat kalemine giremiyor ve iç tüketimde değerlendiriliyor. Bunları tüketen insanlarda da ciddi problemler çıkabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Birçok arıcının herhangi bir kimyasal kullanmamasına rağmen ürünlerinde kalıntı olabildiğine değinen Prof. Dr. Koru, arı kovanlarının tarım arazilerinin uzağına konulmasını istedi. Tarım için kullanılan kimyasalları arıların kovan içerisine taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Koru, bu durum üreticilerin ilaç kullanmasa da ürünlerinde kalıntı olmasına neden olduğunu ifade etti. Özellikle antibiyotiklerin hayvanlarda veya insanlarda karaciğerde süzülerek dışarı atılabildiğini, ancak bal üretiminde böyle bir mekanizma olmadığı için olduğu gibi ürün üzerinde kaldığını aktaran Koru, bunun önüne geçebilmek için mümkün olduğu kadar kimyasal kullanılmaması ve kovanların tarım arazilerinin uzağına konulması gerektiğini vurguladı.