HABER

Tüketiciler BDDK'yı göreve çağırdı

ANKARA(ANKA)-Tüketici Derneği (TÜDER), bankaların hesap işletim ücreti, yıllık kart ücreti, kart yenileme ücreti ve üyelik bedeli adı altında kestiği ücretlerin haksız, yersiz ve fahiş olduğunu savunarak, "Tüketicilerin çağrılarına Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) sessiz kalmaya özen göstermekte ve kamuoyunun bu duyarlılığı karşısında halen harekete geçmemekte ısrar etmektedir" açıklamasını yaptı.

TÜDER Genel Başkanı Engin Başaran'ın ve Finans Komisyonu Başkanı Sefa Kabaalioğlu'nun BDDK'ya yönelik yaptıkları açıklamada, BDDK tüketicilerin çağrılarına ve sorunlarına sessiz kalmakla suçlandı. TÜDER'in bankaların tüketici aleyhine olan uygulamalarıyla mücadele etmeye devam edecekleri kaydedilen açıklamada, "Başta hükümet olmak üzere tüm tarafları toplumdaki bu huzursuzluğu ve tepkiyi ortadan kaldıracak makul uygulamaların yürürlüğe konması yönünde çaba sarf etmeye bir kez daha çağırıyor ve bu yöndeki çabamızı sonuç alınıncaya kadar devam ettirmekte kararlı olduğumuzu bir kez daha duyuruyoruz" denildi.

TÜDER, BDDK'ya yaptığı çağrıda bankaların söz konusu uygulamalarının neden haksız, yersiz ve fahiş olduğu konusunda şu görüşleri sıraladı:

- Öncelikle mudilerin imzaladıkları Bankacılık sözleşmelerinin büyük çoğunluğunda böyle bir masrafın talep ve tahsil edileceğine dair bir hüküm yer almamaktadır. Böyle bir hüküm olmamasına rağmen mudiler bu kanun dışı uygulamaya maruz kalmaktadır.

- Gelişen teknolojiyle birlikte İnternet Bankacılığı son derece yaygınlaşmış olup, mudilerin büyük bir çoğunluğu bankacılık işlemlerini evlerindeki yahut işyerlerindeki kişisel bilgisayarlarından gerçekleştirmektedir. Bankanın doğrudan aktif olmadığı böyle bir durumda "hesap işletim ücreti talep etmesi" doğru ve ahlaki bir uygulama değildir.

- Paranın mevduat müşterisinden toplanarak yatırımlara kaynak olarak aktarılması bankaların birincil ve asli faaliyetidir. Finansal kuruluşların tüm maliyetleri bu paranın maliyetine eklenir ve ona göre satılacak paranın fiyatı belirlenir ancak Türk Bankacılığı asli vazifelerinden değil, bu tip operasyonel faaliyetlerden aşırı karlar elde etme yoluna gitmektedir.

- Hesap işletimi ve ekstra düzenlenmesi bankaların kendi ticari ve mesleki faaliyetleri kapsamında zorunlu olarak yürütmesi gereken işlemlerden olup, mudilere verilen bir hizmet olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

- Katma Değer Vergisi Kanunu Madde 4'te belirtildiği gibi ekstra ve hesap işletimi herhangi bir kalıba sokulamayacağı gibi ücret karşılığı verilen bir hizmet olarak değerlendirilmesi de Türk toplumunun genel anlayışı ve halen sürekli tek düze bir şekilde uymakta olduğu örf ve ananelere aykırı nitelik taşımaktadır.

- Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nda "Kart hamilinin yaptığı işlemler nedeniyle, sözleşmede yer almayan faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemez ve kart hamilinin hesabından kesinti yapılamaz. Sözleşmede kart hamilinin haklarını zedeleyici ve kart çıkaran kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilemez" denilmektedir.

- Devlet iç borçlanma senetlerine yapılan yatırımlardan yıllarca büyük karlar elde eden bankalar son dönemde devlet yerine ülke kalkınması için son derece önemli olan KOBİ'lere kaynak aktarımı yapmak yerine yine en yüksek karların elde edileceği bireysel bankacılığa kaymış ve bu tip ücretlerle karlarını maksimize etmeye devam çabası içerisinde olmuşlardır.

- Ülkemizde devlet bankalarının yıllık kart ücreti, yıllık üyelik bedeli adları altında 3 YTL yada 2 YTL ücret talep ettikleri bir ortamda özel bankaların 35 YTL ile 50 YTL arasında ücret talep etmelerinin serbest piyasayla açıklanması mümkün olmamaktadır ve bunun adı "fahiş uygulamadır."

En Çok Aranan Haberler