Tüketiciler Birliği Genel Başkan Vekili Hatice Saadet Kalyoncu, taslak aşamasındaki "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı"na yönelik öneri ve görüşlerini Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'na ilettiklerini belirterek, "Yasa taslağında, bankacılık sözleşmelerinde hiçbir suretle tüketicilerden kredi kartı üyelik ücreti, hesap işletim ücreti, dosya ücreti, ipotek fek ücreti gibi isimler altında herhangi bir bedel alınamayacağı söylenmektedir. Bu maddenin kanunun kabulü aşamasında değiştirilmeyeceğini ümit ediyoruz" dedi.
Kalyoncu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı'nda tüketiciler açısından bazı eksiklerinin bulunduğunu savundu.
Görüşlerini aldıkları bazı tüketici derneklerinin, hazırlanan ve açıklanan kanun taslak metninin iyi niyetli bir çalışmanın eseri olduğu, ancak bazı eksikliklerinin de tamamlanması gerektiği yönünde görüş belirttiğini dile getiren Kalyoncu, "Bakan Hayati Yazıcı'nın, bu anlamda çok gayretli ve samimi bir görevin tamamlanması içinde olduğunu gözlemledik. Bundan memnuniyet duyduk. Bu anlamda tek beklentimiz, atılan olumlu adımlardan geri dönülmemesidir" dedi.
Kalyoncu, Tüketiciler Birliği olarak, kanun taslağı üzerinde çalıştıklarını vurgulayarak, sürekli tüketici ve onun sıkıntılarıyla birlikte oldukları için, o gözle bakarak, eklenmesi ve güçlendirilmesi gereken yerleri daha net gördüklerini, bunları da bakanlığa ilettiklerini söyledi.
Henüz taslak aşamasında olan "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı"na yönelik öneri ve görüşlerinin dikkate alınacağına inandıklarını belirten Kalyoncu, şöyle devam etti:
"Yasa taslağında, bankacılık sözleşmelerinde hiçbir suretle tüketicilerden kredi kartı üyelik ücreti, hesap işletim ücreti, dosya ücreti, ipotek fek ücreti gibi isimler altında herhangi bir bedel alınamayacağı söylenmektedir. Bu maddenin kanunun kabulü aşamasında değiştirilmeyeceğini ümit ediyoruz. Bankacılık lobisinin, bu maddenin değişimi için elinden geleni ardına koymayacağını zannediyoruz, umarız bakanlığımız bu konuda tüketiciyi yalnız bırakmayacak ve hazırladığı taslağın arkasında duracaktır. Her zaman işlerine gelen Bankacılık Kanunu maddelerini gerekçe gösteren bankalar, iş bildirim olunca, 'ekstreye yazdık oldu bitti' diyorlar. Hesap ekstreleri bildirim aracı değildir, tüm bildirimler ilgili kanuna göre yapılmalıdır."
-Ayıplı mal-
Taslakta, "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, ücretsiz onarım, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini satıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür" denildiğini vurgulayan Kalyoncu, "Yaşanan en büyük sorunlardan biri, malın ayıplı olduğunun anlaşılması için, tüketicinin onayı olmadan, satıcı tarafından servise gönderilip cihaza müdahale ediliyor olmasıdır. Özellikle cep telefonlarında yaşanan bu sıkıntının sonucunda tüketici, elinde müdahale edilmiş yani değer kaybına uğramış ürünle baş başa kalmaktadır. Dernek olarak bu tespitin gözlemsel veya deneyimsel olması gerekliliğini bakanlığa ilettik" dedi.
-İkinci el satışları-
Taslakta ikinci el satışlarına hiç değinilmediğini vurgulayan Kalyoncu, şunları söyledi:
"Biz ikinci el satışlarının da sözleşmeyle yapılmasını istiyoruz, her önüne gelen ticaret yapmaya kalkmasın ve yapanlar da tüketiciyi mağdur etmesin. Garanti belgesi mala ilişkin düzenlenir ve bu nedenle kullananlar ya da tüketicilerin değişmesiyle imalatçının veya satıcının sorumluluğunda bir değişikliğe gitmenin anlamı yoktur. Bu nedenle, garanti süresince yasada belirtildiği gibi kişilerin sorumlulukları devam eder. İkinci el satışlarda çözülmesi gereken malı nihai tüketiciye satanla nihai tüketici arasındaki problemdir. Gereken, kullanım kılavuzuna aykırı kullandığı ve zarar verdiği bir malı nihai tüketiciye satan kişinin sorumluluklarını düzenlemektir. Bunun için, satışın bir sözleşmeye dayanması ve malın piyasaya sürülmesinden sonra oluşan tüm hasarlara ve kişilerin sorumluluklarına yer verilmelidir."
-"Malın teslimi gecikirse tüketici sözleşmeyi feshedebilmeli"-
Tüketicilerin taksitli sözleşmeyle aldığı mal veya hizmeti belirtilen zamanda alamadığını, sürekli "bugün yarın" diye oyalanarak mağdur edildiğine dikkati çeken Kalyoncu, "Tüketiciler Birliği bu konuda kanun metnine, 'Malın teslimi veya hizmetin ifası, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde yapılmaması halinde tüketici, sözleşmeyi tek taraflı feshedebilir' maddesinin eklenmesini önermektedir" diye konuştu.
Birçok tüketicinin internet üzerinden alışveriş yaptığını dile getiren Kalyoncu, "Tüketiciler Birliği bu konuda da standartların, gerek ve yeter koşulların belirlenmesi gerektiğini savunuyor. Her önüne gelen bir site kurup tüketiciye satış yapamamalı, burada da kapıdan satışlardaki gibi yetki verilmeli ve belli kriterler konulmalıdır" dedi.
Tüketicilerin siparişini verdiği anda hesabından bedelinin çekildiğini, ancak "cayma" hakkının kullanılması durumunda ödediği bedelin geri iadesinin bir aydan fazla sürdüğünü belirten Kalyoncu, tüketicinin almadığı bir ürünün ödediği bedeliyle satıcıların kendilerine finans sağladığını, bunun önüne geçilmesi için de düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.
Kalyoncu, kullanma kılavuzları Türkçe olmayan ürünlerin ayıplı mal olmasını teklif etmelerinin yanı sıra, özellikle elektronik ürünlerde kullanılan menülerde de bu zorunluluğu istediklerini belirtti. Kalyoncu, bir telefon markasının Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün isteği ile uygulamasına Türkçe karakterde klavye uygulaması eklediğini anımsattı.
-Reklam Kurulu'na yeni üye önerileri-
Reklamlara ilişkin eski kanundan farklı bir düzenlemeye gidilmediğini dile getiren Kalyoncu, şunları kaydetti:
"Bu konuda kadın istismarının da önlenmesini önerdik. Kadınlar, hiç ilgisi olmayan bazı reklamlarda erkeklerin dikkatini çekmek için kullanılıyor. Özellikle cinsel istismar yapılıyor. Tüketiciler Birliği ayrıca, Reklam Kurulu'na, daha önce hiç konuşulmamış üyeleri de öneriyor. Kurulda muhakkak olması gerektiğine inandığımız üyeler var, bunlar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden konusunda görevli üst düzey yöneticilerden birer üye, Türk Dil Kurumu'ndan bir üye, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan üst düzey yöneticilerinden birer üye, Yükseköğretim Kurulu'nun sosyoloji ve psikoloji alanında da uzman üniversite öğretim görevlileri bulunmalıdır. Ayrıca bu kurulda tüketici temsilcisi bir değil iki olmalıdır."
-Hakem heyetleri-
Kalyoncu, taslakta hakem heyetleri konusuna da değinilmediğini, yönetmelikle bu konuda düzenleme yapılacağına inandıklarını vurgulayarak, "Hakem heyetleri ile ilgili düzenlemeler elbette ki yönetmeliklerle düzenlenecektir ama kanunda yer alması elzem bir konudur" dedi.
Tüketiciler Birliği'nin, "Hakem heyetlerine aile bireylerinden birinin şikayetçi adına başvurabilmesi, hakem heyetlerinin mağdur tüketici lehine tazminata hükmedebilmesi, hakem heyetleri istediği belgeleri yasal süresi olan iki hafta içinde göndermeyen firmaların bu yaklaşımlarını kötü niyet göstergesi görüp tüketici lehine karar verebilmesi" gibi köklü ve etkileyici önerilerinin bulunduğuna dikkati çeken Kalyoncu, bu kanunun ülkeye ve tüketicilere hayırlara vesile olmasını diledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz