HABER

"Tükiye'nin nükleer enejiyle tanışmasını destekliyoruz"

İSTANBUL (İHA) - Enerji Ekonomisi Derneği, Türkiye'nin nükleer enerji teknolojisi ile tanışmasının gerekli olduğunu ve bu konuda ciddi çalışmaların yapılmasının uygun olacağını fakat nükleer enerji ile yapılan düzenlemerin yetersiz olduğunu, ayrıntılı bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini bildirdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kabul edilen "Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun Tasarısı" hakkında Enerji Ekonomisi Derneği'nden yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin enerji arz güvenliğinin çevre dostu enerji kaynaklarıyla çeşitlemeye gidilerek sağlanması zorunluluğunun bilincinde olan Enerji Ekonomisi Derneği'nin Türkiye'nin nükleer enerji teknolojisi ile tanışmasının gerekli olduğunu ve bu konuda ciddi çalışmaların yapılmasının uygun olacağı düşüncesinde olduğunu bildirdi. Açıklamada, Enerji Ekonomisi Derneği'nin bu kapsamda, Türkiye'de büyük rezervlerinin bulunduğu bilinen toryumun nükleer enerji hammaddesi olarak kullanılmasına ilişkin kapsamlı araştırma ve teknoloji geliştirme çabalarının yeterince desteklenmemiş ve yaygınlaşmamış olmasını ve bunlara yönelik bugüne kadar ulusal bir politika oluşturulmamasını üzüntüyle karşılamakta olduğu ifade edildi.

TBMM'de kabul edilmiş olan 'Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun Tasarısı'nın, nükleer enerji konusunda olumlu görüşlere sahip bulunan dernek tarafından şaşkınlıkla karşılandığı dile getirilen açıklamada, "Konunun gereken ciddiyetle ele alınmadığına yönelik endişeye sebep olmuştur" denildi. Endişelerinin başlıca nedeni olarak da dokuz maddeden oluşan iki sayfalık yasanın, hayati önem taşıyan birçok düzenlemeyi yönetmeliklere bırakmış olması gösterildi.

Bu nedenle öncelikle, nükleer kaza ve sızıntı tehlikesine karşı hiçbir yeni önlem veya yaptırımın öngörülmemiş olması, atık yönetimi ve santrallerin sökümü ile ilgili olarak oluşturulacak fona şirketlerin ne kadar katkı yapacağının belirsiz olması ve maliyetin devlet sübvansiyonuyla karşılanmasına açık bırakılması, Bakanlar Kurulu'na sınırsız teşvik yetkisi getirilmiş olması gibi hususların yeniden ele alınarak ayrıntılı bir düzenlemeye gidilmesinin zorunlu hale geldiği dile getirildi.

Nükleer kazaların yol açacağı çevre ve sağlık sorunlarının boyutları başka kazalara benzemeyeceğinden, mevcut mevzuat hükümleri çerçevesinde ele alınmasının yetersiz kalacağına dikkat çekilen açıklamada, nükleer kazalara, başka kazalara kıyasla çok daha sert yaptırımlar getirilmesi gerektiği vurgulandı.

Açıklamada ayrıca, benzerlerine kıyasla daha ekonomik olduğu söylenen nükleer enerji üretimine, 15 yıllık alım garantisine rağmen ayrıca devlet sübvansiyon ve teşviğine ihtiyaç duyulmasının nedeninin de anlaşılamadığı, devletin bu tür uygulamalarının serbest ve rekabetçi piyasa mantığıyla çelişmekte olduğu savunuldu.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler