Beyza Nur GÜLER-Feridun AÇIKGÖZ/İSTANBUL, (DHA) ABD'de yaşayan Tarkan Özçelik'in (44), 2017 yılında boşandığı eşi S.B’nin, 5 yaşındaki kızları A.A.Ö ile internet ve telefon üzerinden konuşmasını engellediği iddiasıyla açtığı 'kişisel görüşme' ile 'velayetin yeniden düzenlenmesi' davası 14 aydır sürüyor. Kızının doğum gününde bulunabilmek için İstanbul'a gelen Tarkan Özçelik, ABD'de iken kızıyla tabletle, telefonla görüşebildiğini, resmen boşandıktan sonra buna eski eşi ve ailesinin izin vermediğini ileri sürerek, eşine " Tek isteğim senelerdir, kızımı bir 5 dakika bana göster. Bir iyi geceler dileyeyim. Ne olur, ne kaybedersin? Kızını canından çok seven bir babayım ben” diyerek seslendi.
Özcelik, "Bu dava Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi'ne gidecek. Kızım Amerika doğumlu olduğu için, direkt Amerika üzerinden Avrupa İnsan Hakları ve Çocuk Mahkemesine başvuru hakkım da var. O yüzden elimdeki her şeyi kullanacağım. Sonuna kadar” diyor.
Kızından 8 bin 100 kilometre uzakta yaşayan Tarkan Özçelik’in tek isteği, Amerika ve Türkiye arasında bulunan saat farkı nedeniyle 5 yaşındaki kızının sesini duyabileceği birkaç saati değerlendirebilmek. 2017’de boşandığı eşi S.B, Tarkan Özçelik'in iddiasına göre kızıyla her gün telefonda, internet ortamında görüşmesine izin vermiyor. Özçelik daha önce Türkiye’ye geldiğinde okulunda 5-10 dakika görebiliyordu.
“BAZEN 2 AYDA BİR KONUŞABİLİYORUZ”
Kızının 5. yaş günü için hediyeler, pastalar alan Özçelik, aldığı hediyeleri götürmek için gittiği okulun kapısından, eski eşinin kızını görmesine izin vermemesi nedeniyle geri döndüğünü söyledi. Kızı ile telefon görüşmelerinin eski eşinin inisiyatifinde olduğunu, istediğinde kızı ile konuşamadığını anlatan Özçelik, şunları söyledi:
“2017 yazında biz resmi olarak boşandık. Ve ben bu kadar süre içinde, resmi boşanıncaya kadar, yani yaklaşık 2,5 sene boyunca kızımla, tablet üzerinden görüntülü olarak veya telefon üzerinden kişisel görüşmemizi yapıyorduk. Annesi izin veriyordu. Boşanmadan itibaren annesi ve ailesi, kızımla görüşmemi engellemeye başladılar. Kızımı internet üzerinden veya telefon üzerinden görememeye başladım. Kendi inisiyatiflerine bırakmaya başladılar. Bu da nedir, haftada 1, 10 günde 1, bazen 3 haftada bir, bazen ayda 1, bazen 2 ayda bir kere. Bu bende çok ciddi anlamda sağlık problemleri ve depresyon yarattı. Çok zor dönemler geçirdim Amerika’da.”
“TEK İSTEĞİM KIZIMA HER AKŞAM İYİ GECELER DİLEYEBİLMEK”
Özçelik, kızıyla görüşmesinin engellenmesi üzerine açtığı davayla ilgili olarak da şunları söyledi:
"2018 yılında, eski eşim bana 'iştirak nafakasını ödemiyor' diye bir dava açmış. Bunu öğrenince karşı dava açtık, mahkemeye bütün delilleri sundum. Hemen akabinde, 'Kişisel görüşmenin düzenlenmesi, velayetin yeniden düzenlenmesi, yüzde elliye çekilmesi, bunun kötü niyeti devam ettiği takdirde, velayetin tekrar babaya verilmesi' diye bir dava açtım. 3 kademeli ve 'kişisel görüşmenin düzenlenmesi' diye. Türkiye’de bir emsal dava yok. Bu nedir? Bu, internet veya telefon üzerinden görüşmek. Ben 8 bin 100 kilometre mesafede oturan bir insanım. Kışın 8 saat, yazın 7 saat saat farkı var. Kızım anaokuluna gidiyor haftanın 5 günü. Türkiye’de akşam 6 olduğunda, Amerika’da saat 11 olur, yazın saat 10 olur kışın. Kızım yatağa yattığında, onu görme saatim 2 ile 3 saat. Gün içinde benim bu kadar bir lüksüm var. Bu saat içerisinde kızımı yakalamak zorundayım ve bunu bana göstermiyorlar. 2 defa davaya bakan hakim heyeti, okumadan düşürdü ve biz buna karşı bir üst mahkemeye gittik. Üst mahkeme bunu bozdu ve çok ciddi anlamda bu dava hakkımız. Benim gibi birçok mağdur var. Benim derdim kızım. Kızımın bütün her şeyini ben karşılıyorum. İştirak nafakasını ödüyorum fazla fazla. Bütün giyim, kıyafet, sağlık, doktor, hastane, multivitamininden tutun, her şeyini karşılayan bir insanım. Benim tek isteğim senelerdir, kızımı bir 5 dakika bana göster. Bir iyi geceler dileyeyim. Ne olur, ne kaybedersin? Kızını canından çok seven bir babayım ben”
“KIZIMIN 5. YAŞ DOĞUM GÜNÜNÜ YANINDA KUTLAYAMAYACAĞIM”
13 gündür Türkiye’de olmasına rağmen, eski eşinin kızının kendisinde kalmasına izin vermediğini söyleyen Özçelik, şöyle konuştu:
“Yazışmalarımız var, 'hafta sonu vereceğim', 'şu gün vereceğim, programımız var'.. Vermedi, kızım çok üzüldü çok ağladı. Ve kızı da kandırıyor, psikolojisi ile oynuyor. Kızımın gittiği okuldaki okul müdürü, öğretmenleri bütün olayın farkındalar. Hatta bir de okulda çocuk psikologu var . O bile annesi ile görüştü ama ne yazık ki, sebebini bilmiyoruz neden böyle bir hareket yapıyor. Ben geldiğimde sadece okula gidiyordum ve 5 dakika kızım kucağıma atlar. hayatta inmez. Sonra okuldan çıkıyor, gidiyorum. Bu kadar. Bugün (dün) kızımın doğum günü ve ben kızımın yanında değilim. Ve ne yazık ki, kızımın doğum gününü onunla yan yana kutlayamayacağım.”
KIZINA SÜRPRİZ DOĞUM GÜNÜ HAZIRLAMIŞTI
“Annesinin sipariş verdiği ve benim aldığım bu hediyeleri burada tutuyordum ki, buraya eve gelince verecektim" diyen Özçelik, "Hem okulda hem de dışarıda sürpriz bir doğum günü hazırlayacaktım. Okuldaki doğum gününün hazırlığını yaptım. Gittim, çok iyi bir pastaneden onun sevdiği bir karakterden doğum günü pastası hazırlattım. Gidecek. Bir de yine balonlarını, doğum günü yazılarını alıp okula teslim edeceğim. Hediyelerini de gidip okula bırakmak zorundayım. Ne yazık ki kızımın 5 yaşındaki doğum gününü ben kızım ile yanyana kutlayamayacağım. Bu dava Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesine gidecek, bu dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidecek, Avrupa Çocuk Mahkemesine gidecek, ayrıca da kızım Amerika doğumlu olduğu için, direkt Amerika üzerinden Avrupa İnsan Hakları ve Çocuk Mahkemesine başvuru hakkım da var. O yüzden elimdeki her şeyi kullanacağım. Sonuna kadar” dedi.