HABER

Tüm kanserlerin temel nedeni sigara

Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu İzmir Şubesi Başkanı Prof. Dr. Ziya Kırkali, sigarayla ilgili kanserlerin çok yoğun olarak görüldüğünü belirterek, "Genç bir toplum olduğumuz için kansere bağlı ölümler, dünyaya göre daha az gibi gözüküyor. Ancak önümüzdeki yıllarda bu oranın artması bekleniyor" dedi.

Tüm kanserlerin temel nedeni sigara

Kanser Haftası dolayısıyla hekimlere yönelik düzenlenen "Kanserde Bilmek İstedikleriniz" adlı sempozyumda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fuat Demirelli, "Dünden Bugüne Kemoterapi: Hedefe Yönelik Tedavilerin Gelişimi" adlı konuşmasında, "Son 10 yıl içerisinde kanser tedavisindeki en önemli özellik artık kişilerin kanserlerinin tiplerine ve özeliklerine yönelik özel tedavi uyguluyor olmamız. Bütün hücreleri öldüren kemoterapi yerine, ek tedavi yöntemleri gelişiyor. Bunlar kişiden kişiye değişiyor. Farklı tümörlere göre farklı ilaçlar kullanılıyor" dedi.

Kompleks bir hastalığın önlenmesinin söz konusu olabildiğine değinen Prof. Dr. Demirelli, "Karşılaştığım kanserlerin yarısı önlenebilir nitelikte. Diyet ve alışkanlık, fizyolojik koşullar çekilse, hastalığı yüzde 50 oranında atlatacağız" diye konuştu.

Dünya Sağlık Örgütü'nün 2000 yılında Türkiye'de yaptığı araştırmaya göre Türkiye genelinde kadınlarda en sık meme, kolorektal ve mide kanserlerine, erkeklerde ise karaciğer, mide, mesane ve larinks kanserlerine rastlandığını söyleyen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Gökmen, bu kanserlerin hepsinin sigarayla ilişkili olduğunu işaret etti. Batılı ülkelerde kansere bağlı ölüm oranının azaldığını kaydeden Doç. Dr. Gökmen, "Bu da korunma, erken tanı ve etkili tedavi sonucu. İnsanlara sigarayı bıraktırmak, erken tanı, obeziteden korunma, sebze ve meyve ile zengin diyet büyük önem taşıyor. Yanmış etler, kanserojen etki yapıyor. Bunların tüketimi, mide kanserine yol açan etkenlerden biri. Güneş ışığı ise cilt kanseriyle birebir ilişkili" şeklinde konuştu. Gökmen, Türkiye'ye ait kansere bağlı ölüm oranı verisinin olmadığını ve kanser kayıt sisteminin yeterli olmadığını da söyledi.

Kanser tedavisinin amacının semptomları azaltmak, yaşam kalitesini arttırmak ve yaşam süresini uzatmak olduğunu ifade eden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ulus Ali Şanlı ise, "Özellikle 2004 ve 2005 yılı başında yapılan uluslararası çalışmalar ve toplantılar, meme kanseri tedavisinde yeni ilaçların ve tedavi yöntemlerinin daha standartize edilmesini sağladı. Bugünkü koşullarda hastalarımızda varolan tedavilerle daha fazla yardımcı olma imkanı buluyoruz" dedi.

Bugünkü imkanlarla meme kanserini önemli ölçüde kontrol altına alma imkanının mevcut olduğunu vurgulayan Şanlı, erken tanı ve postmenopozal dönemde düzenli olarak meme filmlerinin çekilmesinin ve klinik kontrollerin yapılmasının önemini vurguladı.

Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu İzmir Şubesi Başkanı Prof. Dr. Ziya Kırkali de, şöyle konuştu:

"Sigarayla ilgili kanserleri çok yoğun olarak görüyoruz. Hala toplum olarak çok fazla sigara içiyoruz. Genç bir toplum olduğumuz için kansere bağlı ölümler, dünyaya göre daha az gibi gözüküyor. Ancak önümüzdeki yıllarda bu oranın artması bekleniyor. Buna göre de toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bazı kanserleri engellememiz mümkün. Erken tanıyla tedavi şansı artıyor."

1947 yılında kurulan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu'nun 1966'dan beri faaliyet gösteren İzmir Şubesi Başkan Yardımcısı Hasan Özer, "Erken teşhisin önemini halka, sivil toplum örgütlerine ve okullara düzenlediğimiz konferanslarla anlatmaya çalışıyoruz. Hekimlere de kanser tedavisindeki en son yöntemleri, en son yenilikleri içeren bilgileri sunmak amacıyla sempozyum ve paneller düzenliyoruz" diye konuştu.

Kanserle ilgili sorunları olanların Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu İzmir Şubesi'ne 4648584 numaralı telefon ve 4211796 faks numarası ile ulaşabilecekleri belirtildi.

En Çok Aranan Haberler