İnternet andıcı davasının tutuklu sanığı Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, davanın en önemli delili olan İnternet andıcının resmi ve yasal bir belge olduğunu iddia etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen internet andıcı davasında sanıkların taleplerinin alınmasına devam ediliyor. İnternet andıcı davasının tutuklu sanığı Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, duruşmanın talepler bölümünde yaptığı konuşmasında internet andıcı belgesinin emir komuta zinci halinde hazırlandığını belirtti. Çubuklu, "İnternet andıcı belgesi resmi ve yasal bir belgedir." iddiasında bulundu.
Bahsettiği nedenle internet siteleri konulu andıcının askeri mahkemeye gönderilmesi konusunda talepte bulunduklarını belirten Çubuklu, bu taleplerinin reddedildiğini hatırlattı. Çubuklu, uyuşmazlık mahkemesiyle ilgili kanunun 10,11, 12 ve 13'üncü maddelerini hatırlarak, olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması amacıyla davayı yürüten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla Askeri Yargıtay Başsavcılığı'na dilekçe ile başvurduklarını söyledi.
İddianameyi bir hukukçu olarak satır satır okuduğunu belirten Çubuklu, "İddianamede parafım bulunduğu için silahlı terör örgütünü yönettiğim ve yönlendirdiğim iddiasıyla cezalandırılmam isteniyor. Andıç sadece tarafıma koordine amaçlı gelmiştir. Andıç birlikte hazırlanmaz. Koordine, TSK'nde herkesin kendi görev alanlarına bakarak verdikleri paraftır." şeklinde konuştu.
İddianamedeki suçları anlamakta güçlük çektiğini ifade eden Çubuklu, "Andıç, kamuoyunun bilgilenmesi amacıyla onay almaktır. Ben de paraf attım. İnternet andıcı tedariki onayını içeren belgede 4 Haziran 2007'de Milli Savunma Bakanlığı imzası var. Ben de soruyorum. Benim imzaladığım andıç ile bu andıç arasında ne fark var?" ifadesini kullandı.
Dava dosyasında bulunan ihbar mektunu da eleştiren Çubuklu, iddianameyi, ek klasörleri inceledim. Andıca da baktım. Nerede hükümet aleyhine kara ve gri propaganda var. Ben bunu göremedim. Ancak ben bu suçlarla suçlanıyorum. Hakkımdaki suçlara ilişkin tek bir delil yok. Resmi bir belgeyi paraf ettiğim gerekçesiyle örgüt üyesi olmakla suçlanıyorum.' dedi. Hakkındaki suçlamaları reddettiğini belirten Çubuklu, tahliye talebinde bulundu.
Sanık Tuğamiral Alaettin Sevim, Gölcük'te bulunan ve kendisine ait olduğu ileri sürülen "Proje" adlı dijital dokümanın, sanık Dursun Çiçek'in ıslak imzasının bulunduğu iddia edilen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"nın taslağı olduğunun öne sürüldüğünü hatırlattı. Sanık Sevim, "Dursun Çiçek'i subay olarak tanırım. Hiçbir dönemde birlikte çalışmadık. O Harekat Daire Başkanlığı'nda, ben ise İstihbarat Daire Başkanlığı'nda görevliydim. " diye konuştu.
Deniz Kuvvetleri'de 30 senelik hizmetindan sonra hapishanede emekli olduğunu belirten emekli Tuğamiral Alaettin Sevim, "En genç Amiral bendim. Bir ilk daha gerçekleştirdik. Hapishanede emekli olan ilk amiral de ben oldum. Deniz Kuvvetleri'ne kırgın değilim. Yeniden Deniz Kuvvetleri'ne görev düşecek gibi görünüyor. Rüzgarları bol, denizleri net olsun. Benim 19 Eylül pazartesi günü ilkokula başlayacak bir oğlum var. Oğlum isteğini size söylememi istedi. Babasız törene katılmaması için tahliyemi talep ediyorum." dedi.
Ortada faaliyet gösterdiği bir organizasyon falan olmadığını savunan Sevim, "Sanıkların çoğunu ilk kez burada gördüm. Eğer böyle bir organizasyon varsa o da Genelkurmay’ın kendisidir" dedi.
Öte yandan tutuklu sanıklardan avukat Serdar Öztürk'ün, avukatına ait olan bir laptop ve bir notebook bilgisayarı tutuklu sanık bölümünde kullanması dikkat çekti. Notbook ile davaya ilişkin dökümanları incelediği gözlenen Öztürk'ün, laptopta da iskambil falı oyunu oynaması dikkat çekti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz