YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Tunceli Üniversitesi Rektörü Boztuğ, Kürt sorununa çözüm reçetesi sundu

Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, üniversitelerinde Zazaca ve Kurmanci dili ve edebiyatı bölümleri...

Tunceli Üniversitesi Rektörü Boztuğ, Kürt sorununa çözüm reçetesi sundu

Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, üniversitelerinde Zazaca ve Kurmanci dili ve edebiyatı bölümleri ile Alevilik araştırma merkezi kurmalarının bölge halkının devlete bakışını değiştirdiğini söyledi. Boztuğ, bu ve benzeri uygulamaların Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki diğer üniversitelerde de hayata geçirilmesinin yararlı olacağını söyledi.

Bünyesinde Alevilik Uygulama Araştırma Merkezi, Zaza Dili Edebiyatı, Kurmanci Dili ve Edebiyatı bölümleri kuran Tunceli Üniversitesi, üniversite-vatandaş kaynaşmasında önemli mesafeler aldı. Özelikle Alevilik Uygulama Araştırma Merkezi’nin başına bir Alevi dedesinin müdür olarak atanması, yöre insanıyla kendi inanç motifini bilimsel yöntemlerle akademik bir ortamda araştırmasına da kapı araladı. Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, üniversiteyle birlikte bölgede yaşanan değişimi anlattı.

Uluslararası Yöneticiler Derneği’nin (YÖNETDER) ‘başarı öyküleri’ toplantısına konuk olan Prof. Dr. Boztuğ, Türkiye ve üniversitelerde yaşanan gelişmelerle ilgili önemli tespitlerde bulundu. Yaptıkları çalışmalarla bölge insanına üniversitenin kapılarını açtıklarını vurgulayan Boztuğ, bu modelin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki üniversitelere uygulanabileceğinin altını çizdi. “Yöremizdeki insanların insani ve sosyal sorunları vardı. İnanç motifli bazı sorunlar ki Alevi kardeşlerimizin birikmiş sorunları yanında anadil öğrenimi konusunda da bazı sorunlarını gördük.” diyen Durmuş Boztuğ, bu sıkıntılara çözüm bulabilmek için Alevilik Uygulama Araştırma Merkezi kurduklarını hatırlattı. Buranın başına yöreden bir Alevi dedesini müdür olarak atadıklarını belirten Prof. Dr. Boztuğ, “Böylece yöre halkı kendi inancını, kendi inanç motifini bilimsel yöntemlerle akademik bir ortamda araştırma ve geliştirme fırsatı buldu. Üniversitenin de yöreyle iletişimi sağlandı. Anadil konusunda da ilk kez üniversitemizde Edebiyat Fakültesi’ne bağlı Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümü altında Zaza Dili Edebiyatı, Kurmanci Dili ve Edebiyatı bölümleri kurduk. Bu açıdan baktığımızda yöre halkında şunu görüyoruz; hem inanç motifi bakımından hem anadili bakımından horlanan, dışlanan sistem dışına itilen insanlar, değişen Türkiye’de hukukun, demokrasinin, insan haklarının ve ekonominin evrenselleşme sürecine girdiği Türkiye’de, ki bu 2002 den itibarendir, zenginleşmeyle birlikte bu başlamıştır farklılıklarımızı zenginlik olarak görmeye başladı. Yurttaşlarımız şunu görüyor ‘Benim diyor zamanında yasaklanan, horlanan, ötekileştirilen inancım ve anadilim bugün devletin kurduğu bir üniversitede Uygulama Araştırma Merkezi olarak kuruluyor, fakültede bir bölüm olarak kuruluyor. Evet, demek ki gerçekten diyor devletimiz de hükümetimiz de değişmiş. Bizi bağrına basıyor. Bizi adam yerine koyuyor. Bizim sorunlarımıza eğiliyor.’ Bu bakımdan ben bunu sadece Tunceli Üniversitesi’nde değil Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki diğer üniversitelerimize de bir örnek olmasını öneriyorum. Nasıl ki biz Alevilik Uygulama Araştırma Merkezi kurduk o yöredeki yurttaşlarımızın çoğunluğu Alevi olduğu için inançlarını akademik olarak bilimsel olarak nitelikli bir şekilde öğrensinler diye doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesindeki diğer yurttaşlarımızın da inanç motifleri üniversitelerimizde araştırma uygulama enstitüleri olarak kurulabilir. Bir Şafilik, Nakşibendilik, Sünnilik şeklinde. Nasıl ki mesela Hacıbektaş’ı Veli Kültürünü Araştırma Merkezlerimiz var ki Bektaşilik tarikatının öğretildiği yer. Bu diğer inanç motiflerimize, diğer yörelere de şamil edilebilir. Yine o yurttaşlarımızın diğer yörelerdeki yurttaşlarımızın da anadilleri konusunda üniversitelerimizde bölümler açılıp eğitim başlanabilir.” dedi.

Bu durumun devlet-millet kaynaşmasını da beraberinde getireceğini ifade eden Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, “O yöredeki yurttaşlarımız şöyle düşünebilir. Yahu bak daha düne kadar devlet benim inancımı, benim anadilimi hiç göz önüne almıyordu. Beni horluyordu, dışlıyordu, ötekileştiriyordu. Şimdi ise sahip çıkıyor. Demek ki benim devletim, hükümetim, milletim beni artık bağrına basıyor. İşte bizim bu sosyal barışa ihtiyacımız var. Bu sosyal barışın sağlanmasında üniversitelerimizin önemli bir faaliyeti oldu. Bu faaliyetlerin önemli olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

Toplantı sonunda soruları cevaplayan Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Boztuğ’a plaket takdim edildi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler