Tunceli'de Anne Ve Çocuklarının Açlık Grevi Ikinci Gününde

FeriT DEMİR/ TUNCELİ, Van 100'üncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi 3'üncü sınıfta okurken PKK'nın dağ kadrosuna katılan 19 yaşındaki oğlu Feramus Ulağ'ın gönderilmesini isteyen Fidan Ulağ, dün 6 çocuğuyla başlattığı süresiz açlık grevini bugün de sürdürdü. 1 Aralık 2014 tarinde kaybolan oğlunun aramak için gittikleri Van'da PKK'nın dağ kadrosuna katıldığını öğrendiklerini anlatan Fidan Ulağ, bugün eylem yaptığı yere nalyon çadır kurdu. Çadır içine kurdukları sobada eyleme katılan çocuklarıyla birlikte ısınmaya çalıştıklarını anlatan Ulağ, yağmur altında perişan halde eylemlerini sürdürdüklerini söyledi. Hiç kimsenin gelip durumlarını sormadığını belirten Ulağ, şöyle dedi:
"Ben çocuğum için, geleceğimiz için çocuklarımla açlık grevi başlattım. Halktan bile kimse gelmiyor. Bu çok zor bir durum. Ne belediye ne de diğer yetkililerden ne arayan ne soran var. Hiç kimse gelip halimizi hatırımızı bile sormuyor. Ben ve çocuklarım oğlum Ferhamus, gelinceye kadar her şeye katlanacağız, açlık grevine devam edeceğiz. Ben bugün diyalize gireceğim ve diyalizden çıktıktan sonra tekrar çocuklarımın yanına gelip burada açlık grevine oğlumuz gelinceye kadar devam edeceğiz."
Hasta olduğunu ve büyük acı yaşadığını anlatan Fidan Ulağ, "Çocuğuma hasret gitmek istemiyorum, Allah rızası için azıcık vicdanları varsa oğlumu bana gönderirler. Bu hayatta istediğim tek şey oğlumun bana verilmesidir. Oğlum yarı yıl tatilinde eve gelecekti, yanımıza gelecekti. Oğlum bize gelmeden alıp götürdüler. Hükümet barış süreci başlatmış bir an önce sonuçlandırsınlar, benim çocuğumda diğer çocuklarda ailelerine kavuşsun. Şunu Türkiye'ye ilan ediyorum, Ben ve çocuklarım oğlum gelmeden buradan kalkmayacağız. Kar mı yağar, dolu mu yağar, taş mı yağar, kimse beni buradan kaldıramaz. Oğlum gelmeden evimize dönmeyeceğiz" dedi.
Annesi ile birlikte açlık grevine katılan 6 kardeşten Marmara Üniversitesi'nde sınıf öğretmenliği okuyan Gülcan Ulağ, 4 kardeşinin de üniversitede okuduğunu belirterek, annesine destek vermek için okullarını bırakıp geldiklerini söyledi. Ulağ, şöyle konuştu:
"Kardeşimin kendi istediği ile dağa çıktığına inanmıyorum. Dağa gitmeden 3 hafta önce yanıma geldi, önümüzdeki yıl İstanbul'daki bir üniversiteye geçiş yapacağını ve kiralayacakları evde birlikte okuyacağımızı söyledi. Bu yönde planlar yaptık, bize bunları söyleyen biri nasıl kısa süre sonra dağa gider? Aynı şekilde diğer kardeşlerimle de konuşmasında hep planlar yapıyordu. Anneme, diplomamı alıp getirip hediye edeceğini söylerdi. Dağ kadrosuna katılmadan önce en son Cizre'de kız arkadaşı ile görüşmüş, 'Burada bana kötü kötü bakıyorlar telefonla konuşmama izin vermiyorlar. Gitmek istemiyorum gel buraya' demiş ve sonra telefon kapanmış. Kardeşim kesinlikle zorla götürüldü. Biz üniversiteyi bıraktık ve geldik açlık grevine başladık. Bizim geleceğimiz kardeşimin geleceğinden daha önemli değil, o gelmeden ne okula başlarız ne açlık grevini bitiririz."