Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi, Munzur Vadisi üzerinde yapımı planlanan baraj ve hidroelektrik santrallerine Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) muafiyeti getiren yasal düzenlemeye tepki gösterdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, 21 Mayıs 2013 tarihinde kabul edilen, 29 Mayıs 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6486 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a eklenen maddeyle, “23/6/1997 tarihinden önce kamu yatırım programına alınmış olup, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla planlama aşaması geçmiş ve ihale süreci başlamış olan veya üretim veya işletmeye başlamış olan projeler ile bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesisler Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamı dışındadır.” maddesi eklendi.
Munzur Vadisi üzerinde yapımı planlanan 4 baraj ve 5 hidroelektrik santrali (HES) için ÇED muafiyeti getiren yasanın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesini protesto etmek amacıyla Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi tarafından basın toplantısı düzenlendi. Girişim adına açıklama yapan Avukat Barış Yıldırım, baraj ve HES projelerine ilişkin açtıkları davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun daha önce ÇED olumlu raporu alınması gerektiğine karar verdiğini söyledi.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun kararının ardından, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Munzur Vadisi’nde yapımı kararlaştırılan 4 baraj ve 5 HES için üstün kamu yararı alınarak izin verildiğini kaydeden Yıldırım, “Bakanlık, bu izinleri, hazırlanan rapora istinaden verdi. Ancak aynı bakanlığın 2002 ile 2006 yılları arasındaki Munzur Vadisi Uzun Devreli Gelişme Planı ile bu rapor taban tabana zıt. Önceki hazırlanan plan evrakında Munzur Vadisi’nde baraj ve HES’lerin yapılmaması gerektiği yazıyordu. Yapılması halinde, Türkiye’nin en önemli ekosistem alanlarından birinin geri dönüşümsüz yok olacağı belirtiliyordu.” dedi.
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yasaya da tepki gösteren Girişim Sözcüsü Avukat Barış Yıldırım, “Parlamentoda 21 Mayıs’ta kabul edilen ve 29 Mayıs tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6486 Sayılı Yasa'nın 12. maddesiyle Munzur, Ilısu, Akkuyu ve büyük devasa otoyol projelerini de kapsayan süreçler için ÇED muafiyeti getirildi. Bu yasa, 23 Haziran 1997 tarihinden önce kamu yatırım programına alınmış projelere ÇED muafiyeti getiriyor. Munzur Vadisi Milli Parkı'nda yapımı planlan 4 baraj ve 5 HES için 1983 yılında planlanmış bu maddeye göre maalesef ÇED muafiyeti getirilmiş oldu.” diye konuştu.
Yasanın yayımlanmış olmasına rağmen uluslararası sözleşme hükümlerinin geçerli olacağını belirten Yıldırım, “Her ne kadar yasal olarak böyle bir hüküm yürürlüğe konulsa da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin taraf olduğu Dünya Biyolojik Çeşitliliğin Korunması Sözleşmesi var. Anayasa’nın 90. maddesine göre kanun hükümleri sözleşmelerle çatıştığında uluslararası sözleşmelere üstünlük tanınır diyor.” şeklinde konuştu.
Hukuki mücadelelerine devam edeceklerini dile getiren Yıldırım, “Hukuki mücadelenin önüne düzenlemelerle geçilmesi halinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin başlangıç bölümünde belirtilen meşru başkaldırı hakkımızı kullanacağız.” diye ifade etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz