TUNUS (AA) - Tunus'ta siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları, ABD'nin sözde barış planına tepki gösterdi.
Tunus'un Kalbi Partisi yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu planın, Filistin halkının haklarına el koyduğu, Arap dünyasına ve insanlığa saldırdığı ve uluslararası meşruiyeti hiçe saydığı belirtildi.
Parti, Arap Birliği dönem başkanlığı yapan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) geçici üyesi olan Tunus devletine "eşi görülmemiş bu adaletsizliğe karşı kararlı bir duruş sergileme, işgalciye hizmet eden ve Filistin halkının varlığını hedef alan bu planı deşifre etme" çağrısı yaptı.
Halk Hareketi de açıklamasında, ABD Başkanı Donald Trump'ın planını, "Filistin meselesinin ekonomik ihtiyaçlar düzeyine indirgenmesi" olarak yorumladı.
Söz konusu planın "Filistin halkına yönelik Siyonist emperyal saldırganlık" olarak tanımlandığı açıklamada, önceki planlar gibi bunun da ölü doğduğu vurgulandı ve Filistin'deki direniş güçlerine, kurulan yeni komploya karşı saflarını birleştirme çağrısında bulunuldu.
Açıklamada ayrıca bazı Arap ülkelerinin Filistin meselesini tasfiye girişimine ortak olması kınandı ve söz konusu ülkeler, ABD-İsrail iradesine boyun eğmeye karşı uyarıldı.
Demokratik Akım Partisi ise sözde barış planını çirkin bir komplo, "Filistin meselesinin tasfiyesi ve Siyonist işgaline hayali bir meşruiyet kazandırma çabası" olarak nitelendirdi.
Parti, bazı Arap ülkelerinin bu komploya ortak olmasının, uğruna binlerce kişinin can verdiği bir davanın hezimete uğratılması ve İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi çabası anlamına geldiği kaydedildi.
İşçi Partisi de açıklamasında, planın, "onlarca yıl Siyonist emperyalizminin ve bölgesel gericiliğin boğazında bir düğüm olarak kalan Filistin meselesinin üzerini örtmek için ortaya atılan umutsuz bir girişim" olduğunu belirtti.
Tunus'un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT), "ABD'nin planını halkların kendi kaderlerini tayin etme ve topraklarını geri almak için direnme hakkına savaş açma" anlamına geldiğini bildirdi.
UGTT, Tunus yönetimini, "utanç" anlaşmasına karşı çıkma ve akademik, ekonomik, kültürel ve spor alanlarında İsrail'le ilişkileri normalleştirmeye çalışanları takibe almaya çağırdı.