HABER

"Tunus'un 2030 hedefi, yoksulluğu yarıya indirmek"

Tunus Sosyal İşler Bakanı Muhammed Trablusi: "Tunus'un 2030 hedefi, yoksulluğu yarıya indirmek" "Ülkede şu an devletten yardım alan 280 bin aile var. Bu ailelere yapılan yardım geçen eylül ayında 50 dolardan 60 dolara çıkarıldı" "Her şeyin bir maliyeti var ancak toplumsal huzura ve milli birliğe paha biçilemez"

TUNUS (AA) - ADİL ESSABİTİ - Tunus Sosyal İşler Bakanı Muhammed Trablusi, "Tunus'un 2030 hedefi, yoksulluğu yarıya indirmek." dedi.

Trablusi, Tunus'taki ekonomik durum, sosyal politikalar ve son dönemde yaşanan ekonomi temelli protestolara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Tunus'ta 2011'deki devrim sonrasında ortaya çıkan istikrarsız dönemlerde bile yoksulluğun azalmaya devam ettiğini söyleyen Trablusi, bugün resmi rakamlara göre ülke toplumunun yüzde 15'inin yoksul, yüzde 3'ünün ise aşırı yoksul olduğunu kaydetti. "Tunus'un 2030 hedefi, yoksulluğu yarıya indirmek." diyen Trablusi, hükümetin yoksulluk oranını 2030 itibariyle yüzde 15'ten yüzde 7 veya 8'e çekmeyi planladığını ifade etti.

Trablusi, "Tunus'ta şu an devletten yardım alan 280 bin aile var. Bu ailelere yapılan yardım geçen eylül ayında 50 dolardan 60 dolara çıkarıldı. Ayrıca sağlık desteği ve ihtiyaç halinde başka yardımlar da yapılıyor." dedi.

Geçen ay meclisten geçen yeni sosyal güvenlik yasasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Trablusi, "oldukça kapsamlı ve çok boyutlu" olduğunu söylediği yeni yasanın yoksulluğu sadece parasızlık şeklinde değil "iş, eğitim ve sağlık" açısından da ele aldığını dile getirdi.

Trablusi, yeni yasanın ayrıca yoksulluğu yalnız bakanlığın veya hükümetin sorumluluğu olmaktan çıkarıp milli bir sorumluluk haline getirdiğini ifade ederek, "fakirlik şartlarını taşıyan ve sosyal yardımlardan mahrum olan herkesin konuyu mahkemelere taşıyarak hak iddia edebileceğini" söyledi.

- Kamu çalışanlarının maaşlarında iyileştirme

Hükümetin bu ayın başında Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) ile ülkedeki protesto ve grevlerin durması ve 680 bin kamu çalışanının maaşlarında iyileşme sağlanması konusunda anlaşmaya vardığını hatırlatan Trablusi, "Her şeyin bir maliyeti var ancak toplumsal huzura ve milli birliğe paha biçilemez." ifadelerini kullandı.

Ekonomik alanda sağlanan bu tür uzlaşılarla protesto ve grevlerin azalacağını, toplumsal barışın sağlanacağını kaydeden Trablusi ayrıca ülke çapında kamu ve özel sektör bazında büyüme beklediklerini söyledi.

Tunus hükümeti, 7 Şubat'ta UGTT ile imzalanan toplu iş sözleşmesiyle kamuda çalışan yaklaşık 650 bin çalışanın maaşlarını artırma kararı almıştı.

UGTT'nin çağrısı üzerine 17 Ocak'ta ülke genelinde tüm kamu sektörlerinde yapılan grev ülkede hayatı felç etmişti. Sendika anlaşmanın imzalanmasıyla daha önceden ilan ettiği 17-18 Şubat tarihlerindeki grev kararını iptal etmişti.

- Fosfat zengini bölgelerdeki protestolar

Tunuslu bakan, son olarak ülkenin fosfat zengini "Maden Havzası" şeklinde isimlendirilen bölgelerinde ve özellikle Gafsa kentinde devam eden ve zaman zaman şiddetlenen istihdam kaynaklı protestolara da değindi.

Trablusi, "Tunus'ta devrim sonrasında göreve gelen hükümetler özellikle halkın yaşadığı ekonomik sıkıntılar açısından kötü bir miras devraldı. Bölge (Gafsa) halkı, buradaki yeraltı zenginliğinden mahrum olmanın sıkıntısını yaşıyor." dedi.

Söz konusu gösterilerin bölge halkının mevcut duruma gösterdiği tepki sonucu patlak verdiğini anlatan Trablusi, hükümetin sakinleştirici tedbirler almasına rağmen protestoların kısmen devam ettiğini kaydetti.

Trablusi, "Bölgede halkın ve temsilcilerin katılımıyla, üretim, gelişim ve devamlılık sağlayan bir uzlaşıya varmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Resmi rakamlara göre, Tunus'un en önemli döviz kaynaklarından biri olan ve 2010'da 8 milyon ton şeklinde kaydedilen fosfat üretimi, 2018'de 4 milyon tona kadar düştü. Bölgedeki toplumsal gerginliğin nedeni olarak da üretimdeki bu yarıya varan düşüş gösteriliyor.

- Devrim ekonomideki beklentileri karşılayamadı

Tunuslu seyyar satıcı Muhammed Buazizi'nin 2011'de kendini ateşe vererek hayatını kaybetmesiyle fitili ateşlenen gösteriler, kısa sürede Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da pek çok ülkeye yayılarak "Arap Baharı" adı verilen sürecin başlamasına yol açmıştı.

2011'deki devrimin ardından Zeynel Abidin bin Ali yönetimini devirerek demokrasi, kişisel hak ve özgürlükler alanında büyük başarılar kaydeden Tunus, peş peşe gelen hükümetlerle istihdam, kalkınma, refah gibi devrimin ekonomik vaatlerini karşılamakta ise yetersiz kaldı.

"Arap Baharı"nın son kalesi durumundaki Tunus, bugün, alım gücünün düşmesi, artan enflasyon, yüksek işsizlik ve özellikle genç işsizliği gibi sıkıntılarla boğuşuyor.

Devrimin ekonomik beklentileri karşılamaması nedeniyle Tunus, zaman zaman ekonomik temelli grev, protesto ve eylemlere sahne oluyor.

En Çok Aranan Haberler